Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ile davacı şirket arasındaki bir iç sorun olduğu, davalı kurumu ilgilendiren bir yönünün bulunmadığı, davalının borcu olmayan davacı ile abonelik sözleşmesi yapma zorunluluğu bulunduğu, davalı kurumun önceki abonenin borçlarının ödenmediği gerekçesiyle yeni abone olmak isteyen davacı şirket ile sözleşme yapmaktan kaçınamayacağı gerekçesiyle davanın kabulüne, davalı şirketin davacı şirket ile elektrik abone sözleşmesi yapmamak suretiyle çıkarttığı muarazanın giderilmesi ile davalının davacıya ait fabrika için elektrik aboneliği sözleşmesi yapmasına karar verilmiş, hüküm davalı şirket vekili tarafından temyiz edilmiştir....

    Somut olayda kiracının kaçak elektrik kullanımından doğan borçtan davalıların da abone sözleşmesi hükümleri doğrultusunda kullanıcı ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları gözetilmeden mahkemece yanılgılı gerekçelerle yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı lehine BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalıların temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 07.06.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi. Aslı gibidir....

      Mahkemece borcun aboneliğin değiştirilmesinden önce olup abone olan davalının abonelik sözleşmesi gereğince borçtan sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Kaçak elektrik kullanımı haksız fiil niteliğinde olduğundan fiili gerçekleştirenin şahsi sorumluğu söz konusudur. Aboneliğini iptal ettirmemiş olan davacı normal kullanımdan kaynaklanan borçlardan sorumlu ise de, kaçak kullanımdan doğan borçtan sorumlu değildir. Hal böyle olunca davalının iddia ve savunmaları araştırılıp toplanacak delillere göre kaçak kullanımdan sorumlu olup olmadığının saptanması ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken sadece abone olduğu gözetilerek davanın kabulüne karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine, 5.2.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Mahkemece yapılan yargılama sonunda; taraflar arasında bayilik sözleşmesi imzalandığı, uyuşmazlığın aktin davacı tarafından haklı nedenle fesh olup olmadığı hususunda toplandığı, davacı sözleşmeyi 09.11.2006 tarihinde fesh ettiği fesih’te 2006 yılına ilişkin abone sayısı taahhüdüne dayanılmadığı ve davalının da bu yıla ilişkin bir abone taahhüdü bulunmadığı bu nedenle 2005 yılına ait abone taahhüdü yükümlülüğünün 2006 yılı için geçerli olamayacağı bu nedenle sözleşmenin haksız fesih edildiğinin anlaşıldığı ve davacının cezai şart talebinin yerinde olmadığı, ayrıca yine aynı nedenle davacının kar mahrumiyeti talebinin de haklı bulunmadığı gerekçesiyle davanın cezai şart ve kar mahrumiyeti yönünden reddine, tüp bedelleri yönünden ise kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir....

          Mahkemece, davacının iptal ettirmediği abone sözleşmesi yönünden normal kullanım bedelinden sorumlu ise de, haksız fiil niteliğinde olan kaçak elektrik kullanımından sorumlu tutulamayacağı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş ,hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir . Somut olayda, davacı davalının elektrik abonesidir ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun ve Dairemizin istikrar kazanmış uygulamasına göre abonelik iptal ettirilmedikçe o abonelik üzerinden tüketilen su, elektrik ve doğalgaz bedelinden fiili kullanıcı ile birlikte abone de müteselsilen sorumludur. Diğer anlatım ile elektrik abonelik sözleşmesini imzalayan ve aboneliği devam eden davacı abone, normal kullanılan elektrik bakımından elektrik dağıtım şirketine karşı sözleşme gereği sorumludur ....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgede sahtecilik HÜKÜM : Beraat 1-Cep telefonu bayii işleteni olan sanığın, katılan adına sahte abonelik sözleşmesi düzenlediğinin iddia olunduğu olayda, suça konu abone sözleşmesindeki yazı ve imzaların katılana ait olmadığı bilirkişi raporuyla tespit edilmesi, sanık ........... adlı işyeri sahibi olduğunu, abone sözleşmesi üzerindeki işyeri kaşesi üzerinde çalışanının ya da kendisinin imzası bulunması gerektiğini, ancak hiçbir imzanın bulunmadığını, üzerine atılı suçu kabul etmediğini savunması, suça konu abone sözleşmesinde irtibat numarası olarak verildiği anlaşılan telefon numarasının ... adlı şahsa ait olduğunun anlaşılması, bu şahsın mahkemece hazır edilemediğinden dinlenilmesinden vazgeçilmesine karar verilmesi karşısında; gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde belirlenebilmesi bakımından, ... adlı şahıs temin edilerek, tanıklıktan çekinme hakkı hatırlatılarak konu ile ilgili beyanlarına başvurulması...

              Mahkemece, her ne kadar takip dayanağı faturaların ait olduğu dönemde başka kişilerin abone oldukları yazılmış ise de, tahakkuk evrakında "aboneli kaçak" olarak yazıldığı, tahakkuklarda kaçak tutanaklarının bildirildiği ,tahakkuklarda adları geçen kişilerin abone mi ,yoksa haklarında kaçak tutanağı tutulan fiili kullanıcılar mı oldukları belli değildir.Bu kişilerin abone olduklarına ilişkin dosyada bilgi ve belge yoktur. Dosyadaki belgelere göre ; takip konusu 000...691 sayılı tesisatla ilgili olarak davalı 11/07/2016 tarihinde abone olmuştur....

                Dosyaya ibraz edilmiş olan 14.8.1984 tarihli 324114 sayılı Devlet Güvenlik Mahkemesi Abone Sözleşmesi ile, 25.11.1998 tarihli 319410 nolu ... İdari Ve Mali İşler Daire 2008/488-4237 Başkanlığı Satın alma Şubesi’ne ait abone sözleşmelerinde gecikme halinde 6183 sayılı yasanın uygulanacağına ilişkin bir açıklama, kabul veya ibare bulunmamaktadır. Hal böyle olunca mahkemece davalı aleyhine yasal faiz uygulanması gerekirken 6183 sayılı yasa uyarınca gecikme zammı ve KDV sinin uygulanmış olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Ne var ki bu hususun daha önce yapılan temyiz incelemesinde zuhulen gözden kaçırılmış olduğu bu kez yapılan incelemeden anlaşıldığından, Dairemiz onama ilamının kaldırılarak mahkeme kararının az yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir....

                  DİYARBAKIR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR ESAS NO : KARAR NO : HAKİM : KATİP : DAVACI : DAVALI : DAVA : Menfi Tespit (Abone Sözleşmesi) DAVA TARİHİ : 03/04/2023 KARAR TARİHİ : 07/04/2023 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Abone Sözleşmesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA :Davacı dava dilekçesinde özetle; Dava dilekçesine ekli olarak sunulan kira sözleşmesine mütakip tarafınca .... ili .... ilçesi .... mah. ... sok. no ... olan taşınmazı kiraladığını, belirtilen taşınmazda elektrik sayacının ...... adına olmakla birlikte kira sözleşmesi yapıldıktan sonra elektrik aboneligini kendi üzerine almadığını, kiraladığı taşınmazın bulunduğu tesissat nosunun: .... olduğunu, sayaca yönelik davalı şirketçe kaçak tesis işlemi yapılarak .......

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ: KAZA SİGORTASI KAYNAKLI Y A R G I T A Y K A R A R I Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin iş bölümüne ilişkin 30.01.2019 tarihli ve 2019/1 sayılı kararı, 31.01.2019 tarihli ve 30672 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2019 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Danıştay Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair 6723 sayılı Kanun 23.07.2016 tarih ve 29779 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe girmiştir.Taraflar arasındaki uyuşmazlığın niteliğine ve Yargıtay Büyük Genel Kurulunun anılan kararma göre, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’ndan kaynaklanan davalar hakkında verilen hüküm ve kararların temyiz incelemesi, Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin görev alanı içerisine girmektedir....

                      UYAP Entegrasyonu