Davacının dava dışı ...ile kira sözleşmesi yaptığı, bu şahsın oğlu olduğunu ileri sürdüğü ... adına aboneliğin düzenlendiği, kiracısı tarafından bu yerin dava dışı Erol Adabar kullanımına bırakıldığı ve onun kullanımında iken davacı tarafından tahliye davasının açıldığı ve davacı tarafından 27.5.2005 tarihinde davalıya başvuruda bulunularak suyun kesilmesinin talep edildiği ancak 2006/15055-2007/2388 davalı tarafça suyun kesilmediği, tahliye sonrası abone olmak isteyen davacıdan eski abonenin borçlarının ödenmesinin istendiği ve davacının ihtirazi kayıtla abone olmak için bu borcu ödemek durumunda kaldığı tarafların beyanları ve dosya içeriğiyle sabittir. Davacı taşınmaz mülkiyeti kendisine ait olsa dahi dava dışı abonenin borcundan sorumlu değildir. Davalı ödenmeyen su bedelini ancak abone ya da fiili kullanıcıdan talep edebilir. Davalı ... dava konusu meskene su verilmesinde tekel konumundadır....
Uyuşmazlık, abone olmayan davalının, takip konusu yapılan su tüketim bedelinden sorumlu olup olmayacağı noktasında toplanmaktadır. Kural olarak; abone sözleşmelerinde, kullanılan su tüketiminden abone ile birlikte fiili kullanıcı da sorumludur. Somut uyuşmazlıkta; davacı şirket ile davalı arasında abone sözleşmesi olmadığı mahkemece tespit edildiği için; davalının, sözleşmeden kaynaklanan sorumluluğu yoktur. Bu noktada, davalının, fiili kullanıcı olup olmadığının tespiti önem arz etmektedir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/128 Esas KARAR NO : 2021/537 DAVA : Menfi Tespit (Abone Sözleşmesi) DAVA TARİHİ : 22/02/2021 KARAR TARİHİ : 29/06/2021 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin faaliyetleri kapsamında ... adresini bir süreliğine kiraladığını, kiralanan alanda su kullanımı amacıyla davacı tarafa başvuruda bulunulduğunu, bu kapsamda ......
Bu nedenle, uyuşmazlık konusu dönemde yürürlükte olan mevzuatta sanayi abone grubundan faturalandırılan şirketlere yenilenen vizenin ibraz edilmemesi halinde ticarethane abone grubundan faturalandırma yapılmadan önce bilgilendirme yapılacağına ilişkin bir düzenleme yer almadığı ve abonelik sözleşmesi kurulurken şirketlerin açıkça bilgilendirildiği hususları birlikte değerlendirildiğinde uyuşmazlık konusu düzenlemede hukuka aykırılık görülmemiştir....
Bu nedenle, uyuşmazlık konusu dönemde yürürlükte olan mevzuatta sanayi abone grubundan faturalandırılan şirketlere yenilenen vizenin ibraz edilmemesi halinde ticarethane abone grubundan faturalandırma yapılmadan önce bilgilendirme yapılacağına ilişkin bir düzenleme yer almadığı ve abonelik sözleşmesi kurulurken şirketlerin açıkça bilgilendirildiği hususları birlikte değerlendirildiğinde uyuşmazlık konusu düzenlemede hukuka aykırılık görülmemiştir....
Asliye Sulh Hukuk Mahkemesi KARAR Dava, ticari abone sözleşmesi tesisinden kaynaklanmakta olup, temyizen inceleme görevi Yargıtay 19. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 19. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 30.9.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı vekili, duruşma sırasında davacının abone olması nedeni ile tüketiciyle birlikte sorumlu olduğunu öne sürerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davacı şirketin davalı kurumun elektrik abonesi olup, taşınmazın davacı tarafından 02.11.2000 tarihinde dava dışı kişiye kiralandığı, ancak davacının aboneliğinin devam ettiği, davacının kiracısını abone olmaya zorlamadığı, kira sözleşmesi ve taahhütname ibraz ederek borçtan sorumlu olmadığını ileri sürdüğü, davacının abone olarak sorumluluğunun devam ettiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....
Davalı; mülkiyet sahibi, abone ve fiili kullanıcının elektrik borçlarından müteselsilen sorumlu bulunduğunu, davacının abonelik talebinin usûl ve yasaya uygun olmadığını, abone ve davacının ilişkisinin muvazaalı olduğunu, davacının serbest irade ile başka elektrik şirketleri ile de abonelik sözleşmesi yapılabileceğini savunarak, davanın reddini istemiştir. İlk derece mahkemesince; abonelik tesisi talep edilen yerin dava açıldıktan sonra 26/11/2020 tarihinde dava dışı ...'e devredildiği, davacının kendi adına yahut dava dışı yeni malik adına abonelik tesisi isteyebilmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle, aktif husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmiş; karar, davacı vekilince istinaf edilmiştir....
.-.... ... taksitli dönemlerine tahakkuk ettirilen ancak ödenmeyen su fatura borcu olduğunu, ... numaralı abone davalı ... adına olduğunu, abone sahibi takip konusu borcu ödemekle yükümlü olduğunu, ...-.... dönem borçlarının ... tarihinde ... tarafından taksitlendirildiği tespit edildiğini, bu da borcun varlığı hususunda herhangi bir ihtilafın bulunmadığını göstermekle birlikte davalı ve ilgilisinin borcu ödemekle yükümlü olduğunu, ... nolu abonenin söz konusu borçları ödenmediği için dosyada mevcut olan ... tarihli saha istihbaratından anlaşılacağını, abone adresinde taksidi yaptıran ...’in olduğu tespit edilmiş olup söz konusu adrese borçlarının ödenmemesi durumunda haklarında hukuki işlem başlatılacağına dair davacı tarafından ihbarnameler bırakıldığını, konuyla ilgili olarak herhangi bir itiraz ve ödeme yapılmadığı için icra takibi başlatıldığını, davalı abone sahibi olup abonesini iptal ettirmemiş ve iptali için davacı İdareye de başvurmadığını, abone sahibi davalı abone sözleşmesi...
Davalı, abone bedelinin, merkezi ana ishale hattı ve sokaklara döşenmiş hatların sistem ömrü boyunca kullanımı için alınan ve abone tarafından ödenen katılım payı olduğunu, abonelik sözleşmesinin 9.maddesine göre abonenin, ısınma, abonman, tesisat gideri ve tüm borçlardan sorumlu olduğunu, dava konusu fatura ile istenenin bina altına konulan eşanjör bedeli olduğunu belirterek davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, taraflar arasında düzenlenen abonelik sözleşmesi gereğince davacının kullandığı jeotermal ısı bedelini ödediği, sistem kullanma bedeli adı altında istenen ek ödemenin sözleşmeye aykırı olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, muarazanın giderilmesi ve menfi tespite ilişkin olup, taraflar arasındaki uyuşmazlık, jeotermal ısı enerjisi kullanımı abonelik sözleşmesi karşısında davacıdan sistem kullanma bedeli adı altında başka bir ödeme istenip istenmeyeceğine ilişkindir....