Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

keşif sonucu tanzim edilen bilirkişi raporunda sahanın eski açma olduğundan ağaçlandırma giderine gerek olmadığını belirtmesi gözetilmeden ve denetime imkan verecek şekilde değerlendirme yapılmadan "sabıkasız olan sanığın katılana ait zararı karşılamadığı" gerekçesiyle sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeksizin hükmün bu sebepten 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 26.01.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Davacı, davalının 19360 m2 orman alanında açma yapıp bu alanı işgal ettiğini ayrıca 65 kental yaş meşe ağacını kestiğini belirterek tazminat isteminde bulunmuştur. Mahkemece, davalının ormanlık alanın bir kısmında ağaç keserek açma yaptığı, bir kısmına ise ağaç dikerek işgal ve faydalanmada bulunduğunu, davalının diktiği ağaçların kesinleşen mahkeme kararı ile müsadere edildiğini, bilirkişi tarafından hesaplanan tazminat ve ağaçlandırma giderinin davalının diktiği ağaç bedellerinden daha az olduğu dolayısıyla davacının bir zararının bulunmadığı gerekçesiyle istemin reddine karar verilmiştir. Dosya kapsamından; davalının Sulh Ceza Mahkemesi'nin 2010/1270 esas, 2011/35 karar sayılı dosyasıyla ağaç kesme ve işgal, faydalanma suçlarından cezalandırıldığı, kararın Yargıtay Ceza Dairesi tarafından Düzeltilerek Onandığı anlaşılmaktadır. Söz konusu Yargıtay ilamında davacının eyleminin krokide ''A'' harfi ile gösterilen alan açısından açma suçunu oluşturduğu belirtilmiştir....

      Sulh Ceza Mahkemesinin 2010/53 esas ve 2011/447 karar sayılı ilamıyla davalının işgal ve faydalanma suçundan cezalandırılmasına karar verilmişse de ceza yargılaması sırasında alınan orman mühendisi bilirkişi raporunda, dava konusu alanda arazi ve orman kadastrosu çalışmalarının tamamlanarak 1981 yılında kesinleştiği ve orman kadastro sınırı hattı üzerine düştüğü, yeni açma, herhangi bir ağaç ve fidan kesme, sökme ya da bitki örtüsü tahribi bulunmadığı, 5 yıldan bu yana da yeni açma niteliğinde bir bulguya rastlanılmadığı belirtildiğine göre ceza dosyası kapsamı ile de davalının ormanlık alanda ağaç kesme ya da diri orman örtüsüne zarar vermediği sabit iken salt ormanlık alanda işgal ve faydalanma suçunu işlediği gerekçesiyle davalının ağaçlandırma gideriyle sorumlu tutulması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir....

        Davacı vekili, devlet ormanı sınırları içerisinde bulunan rehabilitasyon ve ağaçlandırma sahasında usulsüz otlatma yapan davalı hakkında suç tutanağı tanzim edildiğini, otlatılan hayvanların davalıya ait olduğunun tespit edildiğini, davalının eylemi nedeniyle ağaç ve fidanlar ile sahayı çevreleyen tel örgünün zarar gördüğünü belirterek ağaçlandırma gideri ile uğranılan maddi zararın tazmini isteminde bulunmuştur Davalı, davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, orman bilirkişi raporunun hatalı olduğu gerekçesiyle suç tutanağında belirlenen alan benimsenerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....

          Dava, 6831 sayılı Orman Yasasından kaynaklanan ağaçlandırma giderinin tazmini istemine ilişkindir. Yerel mahkemece, açılan davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı Orman Genel Müdürlüğü tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalının ormanlık alandan yer açma suçunu işlediğini, bu nedenle de idarenin uğradığı ağaçlandırma gideri zararının davalıdan tazminini talep etmiştir. Davalı, davaya konu yeri zeytinlik olarak satın aldığını, açma yapmadığını ve mevcut haliyle kullanmaya devam ettiğini beyanla açılan davanın reddini savunmuştur. Yerel mahkemece, yapılan keşif sonucu alınan bilirkişi raporu ve ceza yargılaması sonucu verilen karara göre, davalının eyleminin açma değil, işgal ve faydalanma kapsamında kaldığı, bu nedenle ağaçlanma gideri tazminatına hükmedilemeyeceği gerekçesiyle açılan davanın reddine karar verilmiştir....

            Dava, Orman Kanunu’na muhalefet nedeniyle uğranılan maddi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davalının, davaya konu orman alanında açma yaptığına dair kesinleşmiş bir mahkûmiyet hükmü olmadığı gibi, bu hususta dosya kapsamında ispata yeter nitelikte delil de bulunmamaktadır. Aksine ceza dosyasında alınan bilirkişi raporunda; davaya konu yerde herhangi bir orman ağacının kesilmediği, orman diri ve ölü örtüsünün tahrip edilmediği, toprağın sürülmediği belirtilmiştir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda ağaçlandırma gideri hesaplanmış ise de, davalının pırnal meşesi keserek temizlik yaptığı hususu sabit değildir. Şu halde; davalının 6831 sayılı Kanun uyarınca ağaçlandırma giderinden sorumluluğuna karar verilemez. Açıklanan nedenlerle davanın tümden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle kabulüne karar verilmiş olması doğru değildir....

              Bu tanıma göre haksız fiilinin unsurları; fiil (davranış), zarar, kusur, fiil ile zarar arasında illiyet bağı ve hukuka aykırılıktır. Bir fiilin tazminat borcu doğurabilmesi için en önemli unsur zarardır. Haksız fiilden kaynaklanan tazminat davalarında kural olarak gerçek zarar ilkesi geçerlidir. Zarar gören ancak haksız fiil sebebiyle uğradığı gerçek zararını haksız fiil sorumlularından isteyebilir....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... temsilcisi ... tarafından, davalı ... aleyhine 21/09/2012 gününde verilen dilekçe ile açma nedeniyle ağaçlandırma gideri tazminatı istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 16/01/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 06/03/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Sayılı kararında da açıklandığı üzere hükmün açıklanmasının geri bırakılmasında esas alınması gereken maddi zarar olup bilirkişi incelemesi sonucu belirlenen 4812,57 lira ağaçlandırma giderine ilişkin idare zararını, sanıktan giderip gidermeyeceği sorulup, diğer koşullarında mevcudiyeti halinde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasıyla ilgili olarak bir karar verilmesi gerekirken zararın giderilmediğinden bahisle hükmün açıklanmasına yer olmadığına karar verilmesi, 4-Katılan Vekili için nissbi avukatlık ücreti hesabında, müsadere olunan tesis nitelikli fındıkların değerinin de esas alınması gerektiği gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan bozmaya uyularak verilen hükmün bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, 31.03.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  Asliye Ceza Mahkemesinin 2010/8 E. - 2010/126 K. sayılı kesinleşmiş ilamında da suça konu yerde yangının sadece 1,0 Hektarlık orman toprağına sırayet ettiği, herhangi bir ağaç veya ağaççığın zarar görmediği ve zararın pek hafif olduğu belirtilmek suretiyle hüküm kurulmuştur.Bu durumda davalının eylemi sonucunda herhangi bir ağaç veya ağaççığın zarar görmediği dikkate alınarak, ağaçlandırma gideri yerine zarar gören orman toprağı nedeniyle oluşan hafif zararın tespitiyle bunun hüküm altına alınması gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 26.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu