Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

. - 2016/196 K. sayılı ilamının incelenmesinde; davacı ......tarafından davalı ... hakkında açılan menfi tespit ve istirdat davasının kabulüne, 20.06.2008 düzenlenme tarihli 3324615 çek numaralı 50.000 TL bedelli çekten dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, 3324609 - 3324610 - 3324612 - 3324613 numaralı çeklerden dolayı toplam 200.000 TL’nin çeklerin ödeme tarihlerinden itibaren avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verildiği, alacaklının da istirdat davası nedeni ile lehine hükmedilen 200.000 TL’yi ve davanın kabulü nedeni ile de hükmedilen yargılama gideri ve vekalet ücretini takibe koyduğu görülmektedir. Bu durumda, takibin dayanağı olan ilamda, menfi tespit davasına konu olan çekten kaynaklanan alacak ile doğrudan istirdat davasına konu edilen çeklerden kaynaklanan alacaklar birbirinden farklı olup, anılan çeklerle ilgili olarak açılan istirdat davası sonucu verilen karar diğerinden bağımsız olarak kesinleşmeden takibe konulabilir....

    Dava, bankacılık işleminden kaynaklanan ve cebri icra baskısı altında haksız yere ödenen bedelin tahsili (istirdat) istemli davasınd........

      HD 24/04/2019 tarih ve 2017/5720 E 2019/3751 K) Öte yandan; Menfî tespit davası, davalının (alacaklının) dava konusu bedeli davacıdan tahsil etmeden önce veya icra takibinden önce sonuçlanmazsa yada dava esnasında ihtiyatî tedbir kararının kaldırılması nedeniyle, borç alacaklıya (davalıya) ödenmiş olursa, menfî tespit davasına artık istirdat davası olarak devam edilecektir. Böylece menfî tespit davası istirdat davasına dönüşecektir. Bu halde, menfî tespit davası kendiliğinden istirdat davasına dönüşür. Bunun için borçlunun (davacının) bir talepte bulunması şart değildir. Borcun ödendiğini öğrenen mahkeme, kendiliğinden (re'sen), menfî tespit davasına istirdat davası olarak devam eder. Borcun ödenmesi üzerine menfî tespit davası kendiliğinden istirdat davasına dönüştüğünden, burada borçlunun borcunu öğrenmesi ile başlayan İİK. M.72 deki hak düşürücü süre uygulanmaz....

      un 6191 parsel sayılı taşınmazını mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla ve muvazaalı olarak davalıların mirasbırakanı olan oğlu Şakir'e temlik ettiğini, devir tarihinde 100 dönüm tarlasının ve 20'den fazla büyükbaş hayvanının olduğunu, Şakir'in ise taşınmazı alacak parasının olmadığını ileri sürerek tapu kaydının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline, olmadığı takdirde miras payları oranında bedelin tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı-karşı davacılar, taşınmazın mirasbırakanları Şakir tarafından satın alındığını belirterek davanın reddini savunmuşlar, karşı davalarında 6191 parsel yerine hata sonucu 6190 parsel üzerine ev yaptıklarını, diğer mirasçıların da 6190 parsel yerine 6191 parseli kullanmış olmalarının hatanın kabul edilebilir olduğunu gösterdiğini, binanın değerinin arsanın değerinden fazla olduğunu ileri sürerek 6190 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile adlarına temliken tescilini istemişlerdir....

        Sosyal Güvenlik İI Müdürlüğü Şehzadeler Sosyal Güvenlik Merkezi Müdürlüğü'nün 30.01.2018 tarih ve 434.742 sayılı işleminin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, 5510 sayılı Kanun'un 91. maddesindeki “tutukluluk durumunun”da içinde bulunduğu mücbir sebep hallerinin sona ermesinden itibaren ilave üç aylık süre içinde yasadan kaynaklanan bildirim yükümlülüklerinin yerine getirilmesi halinde bu bildirimlerin süresinde yapılmış kabul edileceğine ilişkin hüküm uyarınca 25.12.2017 tarihinde davalı idareye başvuruda bulunduğunu, davalı idarece tutuklama tarihinden itibaren üç aylık süre içinde başvuru yapılmadığı gerekçesiyle taleplerinin reddedildiğini, söz konusu hüküm gereğince yapmış olduğu bildirimlerin süresinde kabul edilerek para cezasının geri alınmasını, ödemiş olduğu tutarın tarafına iade edilmesi gerektiğini beyanla, ödemiş olduğu 23.116,95 TL'nin 24.01.2018 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte tazminine karar verilmesini talep etmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki amulaştırmadan kaynaklanan istirdat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın açılmamış sayılmasına dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, kamulaştırmadan kaynaklanan istirdat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş, hüküm davacılar vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki kanıt ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olmadığından usul ve yasaya uygun hükmün ONANMASINA, davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına, 28/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Dava, 926 Sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu'ndan kaynaklanan eğitim ve öğretim alacağının tahsili istemine ilişkin olup, taraflar arasındaki uyuşmazlığın 22.03.2011 günlü Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiş bulunan 6191 sayılı Sözleşmeli Erbaş ve Er Kanunu’nun 10. maddesiyle 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu’na eklenen Geçici 32. madde hükmü çerçevesinde değerlendirilip oluşacak sonuç doğrultusunda bir karar verilmek üzere mahkeme hükmünün bozulması gerekmiştir....

              Dava, 926 Sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu'ndan kaynaklanan eğitim ve öğretim alacağının tahsili istemine ilişkin olup, taraflar arasındaki uyuşmazlığın, “6000 Sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu ve Yargılama Usulü Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”, “6191 Sayılı Sözleşmeli Erbaş ve Er Kanunu’nun 10. maddesiyle 926 Sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu’na eklenen Geçici 32. madde hükmü” ile “6318 Sayılı Askerlik Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 47. maddesiyle 926 Sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu’nun 112. maddesinin birinci fıkrasında yapılan değişiklik” çerçevesinde değerlendirilip oluşacak sonuç doğrultusunda bir karar verilmek üzere mahkeme hükmünün bozulması gerekmiştir....

                Dava, 926 Sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu'ndan kaynaklanan eğitim ve öğretim alacağının tahsili istemine ilişkin olup, taraflar arasındaki uyuşmazlığın “22.03.2011 günlü Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiş bulunan 6191 sayılı Sözleşmeli Erbaş ve Er Kanunu’nun 10. maddesiyle 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu’na eklenen Geçici 32. madde hükmü” ve “03.06.2012 günlü Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiş bulunan 6318 sayılı Askerlik Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 47. maddesiyle 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu’nun 112. maddesinin birinci fıkrasında yapılan değişiklik” çerçevesinde değerlendirilip oluşacak sonuç doğrultusunda bir karar verilmek üzere mahkeme hükmünün bozulması gerekmiştir....

                  Dava, 926 Sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu'ndan kaynaklanan eğitim ve öğretim alacağının tahsili istemine ilişkin olup, taraflar arasındaki uyuşmazlığın, “6000 sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu ve Yargılama Usulü Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”, “6191 sayılı Sözleşmeli Erbaş ve Er Kanunu’nun 10. maddesiyle 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu’na eklenen Geçici 32. maddesi” ile “6318 sayılı Askerlik Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 47. maddesiyle 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu’nun 112. maddesinin birinci fıkrasında yapılan değişiklik” çerçevesinde değerlendirilip oluşacak sonuç doğrultusunda bir karar verilmek üzere mahkeme hükmünün bozulması gerekmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu