Bu nedenle, uyuşmazlığın çözümünde 5510 sayılı Kanun’un uygulanması söz konusu değildir. 6183 sayılı Kanun’un 79. maddesinde de açık bir şekilde belirtildiği üzere haciz bildirisinin tebliğinden itibaren bir yıl içinde genel mahkemelerde menfi tespit davası açılabilecektir. Bu durumda, görevli mahkeme genel mahkemelerdir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2015/3354 E, 2019/811 K, 27/06/2019 tarihli kararı ve 2015/3043 E, 2019/556 K, 14/05/2019 tarihli kararları da bu doğrultudadır....
Dava, 6183 sayılı Yasa’nın 79/4 maddesine dayalı olarak açılan menfi tesbit davasına ilişkindir. 1-Anılan yasa maddesinde "Herhangi bir nedenle itiraz süresinin geçirilmesi halinde üçüncü şahıs, haciz bildirisinin tebliğinden itibaren bir yıl içinde genel mahkemelerde menfi tespit davası açmak ve haciz bildirisinin tebliğ edildiği tarih itibarıyla amme borçlusuna borçlu olmadığını veya malın elinde bulunmadığını ispat etmek zorundadır.' şeklinde ifade edildiği üzere, haciz ihbarnamesine 7 günlük sürede itiraz etmeyen üçüncü kişilerin 1 yıl içinde genel mahkemelerde menfi tesbit davası açma hakkı bulunmaktadır. Somut olayda, davalı kurum tarafından 3.467,63 TL borç için 02.01.2012 tarihinde haciz ihbarnamesi düzenlenmiş ve bu ihtarname davacıya 17.01.2012 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen davacı 06.02.2012 tarihinde itiraz etmiş ise de yapılan itiraz süresinde olmamıştır....
Dava, 6183 sayılı Kanun’un 79. maddesine dayalı menfi tespit istemine ilişkin olup, davacı banka, davalı idare borçlusunun kendilerinden herhangi bir alacağının olmadığını ileri sürmektedir. Bozma ilamına uyulmak suretiyle yapılan inceleme sonucunda, bankacı bilirkişiden alınan 09.01.2017 tarihli raporda; dava dışı davalı borçlusu ...ın 22.01.2009 tarihinde davacı banka nezdinde hak ve alacağının olmadığı tespit edilmiştir. Bu halde mahkemece, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme ile 6183 sayılı Kanun’un 79. maddesine dayalı menfi tespit istemli davada, davacı tarafa gönderilmiş ikinci haciz ihbarnamesinin bulunmadığı, bu itibarla; İİK 89/3 maddesindeki koşulların oluşmadığı belirtilerek, davanın reddine karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....
A.Ş. adına 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun' un 79' uncu maddesi uyarınca düzenlenen ve 21.11.2017 tarihinde tebliğ edilen 15/11/2017 tarih ve 125671 sayılı haciz bildirisi üzerine davacı tarafından işbu menfi tespit davası açıldığını, davacının Dairemizin 692 005 3202 vergi kimlik numaralı mükellefi Levent ÖZGÜÇLÜ'den 2016 takvim yılı içinde katma değer vergisi hariç 12.850,00 TL tutarında mal ve hizmet satın aldığı Bs, Ba formlarından tespit edildiğini, yapılan bu tespit üzerine davacıya söz konusu alacağın haczedildiğine ilişkin 15.11.2017 tarih ve 125671 sayılı istihkak haczi yazımız 21/11/2017 tarihinde elekronik ortamda tebliğ edildiğini, bunun üzerine davacı tarafından tevdii edilen 22.01.2018 tarih ve 17160 sayılı dilekçeyle her ne kadar haciz bildirisine itiraz edilse de davacının bu itirazı 6183 Sayılı Yasanın 79'ncu maddesinde belirtilen süreden sonra olduğunu, davacının süresinde itiraz etmemesi üzerine bu sefer davacı adına 09.01.2018 tarih ve 2018010966VUO...
Şti'nin 22.165,60 TL tutarındaki borcu nedeni ile 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkındaki Yasanın 79. maddesine göre müvekkil şirket nezdindeki her türlü hak ve alacaklarına haciz konulduğunu, söz konusu 30/01/2013 tarihli haciz bildiriminin müvekkil şirkete 13/02/2013 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen 7 gün içerisinde müvekkil şirketçe cevap verilmediğini ve 15 gün içerisinde ödeme belgelerinin ibraz edilmediği gerekçesi ile 6183 sayılı Yasanın 79. maddesi gereğince mal yedinde ve borç zimmetinde sayıldığını ve şirket hakkında 6183 sayılı Yasa hükümleri uygulandığını, müvekkili şirkete 13/02/2013 tarihinde tebliğ edildiği belirtilen haciz bildirimi yazısının şirketin eski adresine tebliğ edildiğini, oysaki tebligatın yapıldığı tarihte davacı şirketin adresinin değişmiş olduğunu, bu adres değişikliğinin de Ticaret Sicil Gazetesi'nin 21/12/2012 tarih ve 8198 sayılı nüshasının 881 sayfasında ilan edildiğini belirterek davacı şirketin, Gelir İdaresi Başkanlığı, Hatay Vergi...
Mahkemece iddia, savunma, toplanan deliller, bilirkişi raporu gereğince dava dışı vergi borçlusunun davacı şirketten haciz ihbarnamesinin tebliğ edildiği tarih itibarıyla herhangi bir hak ve alacağının bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı İdare vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava 6183 Sayılı AATUHK'nun 79.maddesi gereğince açılmış menfi tespit istemine ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı idare vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Davanın açılmasına davalı ... Dairesi Başkanlığı sebebiyet vermediğinden vekalet ücreti ve yargılama giderlerinde sorumlu tutulması doğru görülmemiştir....
haciz süresinin belirtildiği, 6183 sayılı yasanın 79. maddesi gereğince ihtarda bulunulduğu, haciz ihbarnamesinin 14.06.2013 tarihinde tebliğ edildiği, davacı kurum tarafından 6183 sayılı Yasanın 22. maddesi gereğince ......
İSTİNAFA BAŞVURAN TARAFLAR ve İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı tarafın istinaf dilekçesi ile özetle; ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması talep edilmiştir. DELİLLER: TBK, Yargıtay kararları ve tüm dosya kapsamı. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Dava, 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkındaki Kanun'un 79. maddesine dayalı menfi tespit istemine ilişkindir....
TL'yi aşan tutardaki her türlü tahsilat ve ödemelerini aracı finansal kurumlar kanalıyla yapmaları ve bu tahsilat ve ödemelerini söz konusu kurumlarca düzenlenen belgelerle (dekont, hesap bildirim cetveli, alındı v.b.) tevsik etmeleri zorunluluğu getirildiğini, ancak davacının bu zorunluluklara uymadığını, ayrıca davanın usulden reddedilen kısmı için lehlerine vekalete hükmedilmesi gerekirken bu hususta eksik hüküm kurulduğunu, katılan kurumun kendisini vekille temsil ettirmesine karşın kurum lehine vekalet ücretine hükmedilmediğini, 6183 sayılı yasanın 79....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava 6183 Sayılı AATUHK'nun 79. maddesi gereğince açılmış menfi tespit istemine ilişkin olup, uyuşmazlık; ihtiyati tedbir kararında teminatla takip işlemlerinin durdurulması kararına yapılan itiraz üzerine verilen red kararının yerinde olup olmadığı noktasındadır. 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Hakkında Kanun’un 79/4. maddesi; 'Herhangi bir nedenle itiraz süresinin geçirilmesi halinde üçüncü şahıs, haciz bildirisinin tebliğinden itibaren bir yıl içinde genel mahkemelerde menfi tespit davası açmak ve haciz bildirisinin tebliğ edildiği tarih itibarıyla amme borçlusuna borçlu olmadığını veya malın elinde bulunmadığını ispat etmek zorundadır. Menfi tespit davası açılması halinde mahkemece bu Kanunun 10 uncu maddesinde sayılan türden teminat karşılığında takip işlemlerinin durdurulmasına karar verilebilir. Teminat, alacaklı tahsil dairesine verilir ve haciz varakasına dayanılarak haczedilir....