İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2021/39 esas, 2021/74 karar sayılı kararı ile usulünce yapılan geçerli bir istihkak iddiası olmadığı gerekçesiyle istihkak iddiası ile ilgili karar verilmesine yer olmadığına karar verildiğini, Gerçek kişiler adına istihkak iddiasının, gerçek kişiyi temsil yetkisi olan kişi tarafından yapılması gerektiğini, Davacı lehine istihkak iddiasında bulunan Servet Yanık'ın davacıyı temsil yetkisi bulunmadığını, ayrıca davacı tarafından istihkak iddiası ile ilgili icra dosyasına herhangi bir beyanda da bulunulmadığını, Bu durumda, davaya konu hacizle ilgili geçerli istihkak iddiasının varlığından söz etmenin mümkün olmadığını, Dava konusu hacizle ilgili geçerli istihkak iddiası bulunmadığından davanın 6100 sayılı HMK'nun 114/h ve 115/2 maddeleri uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerekirken davanın İnegöl 1....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Asıl dava istihkak, birleşen dava ihalenin feshi istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. İlk derece mahkemesince dairemizin önceki kararı doğrultusunda taraf teşkili sağlanmış ve ihalenin feshi davasının reddine, istihkak iddiasının ise kısmen kabulüne karar verilmiştir. İİK'nın 97/9 hükmüne göre istihkak davasına konu malın satılması halinde malın bedeli hakkında istihkak davası açılabileceği, İİK'nın 97/10 hükmüne göre ise istihkak davası esnasında malın satılması halinde davanın bedele dönüşeceği düzenlenmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : 5510 Sayılı Kanun'un 88. maddesinin 19. fıkrası gereğince; “Kurumun prim ve diğer alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usûlü Hakkında Kanunun uygulamasından doğacak uyuşmazlıkların çözümlenmesinde Kurumun alacaklı biriminin bulunduğu yer iş mahkemesi yetkilidir.” Bu düzenleme ile iş mahkemeleri özel olarak görevli kılındıklarından, 6183 Sayılı Kanun uyarınca yapılan takiplerde uygulanan hacizlerle ilgili şikayetlerin iş mahkemesinde çözümlenmesi gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı ... tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: 5510 Sayılı Kanun'un 88. maddesinin on dokuzuncu fıkrası gereğince; “Kurumun prim ve diğer alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usûlü Hakkında Kanunun uygulamasından doğacak uyuşmazlıkların çözümlenmesinde Kurumun alacaklı biriminin bulunduğu yer iş mahkemesi yetkilidir.” Bu düzenleme ile iş mahkemeleri özel olarak görevli kılındıklarından, 6183 Sayılı Kanun uyarınca yapılan takiplerde uygulanan hacizlerle ilgili şikayetlerin iş mahkemesinde çözümlenmesi gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı 3.kişi vekili, davalı alacaklı tarafından haczedilen "İl ... ... "isimli yatın dava dışı borçlu ile yapılan yat imal sözleşmesi gereğince davacı firma tarafından imal edildiğini, ancak sözleşmede imalat bedeli ödeninceye kadar mülkiyetin intikal etmeyeceğine dair hüküm bulunduğunu, iş bedelinin tamamı ödenmediğinden yatın iş sahibine teslim edilmediğini ve malın mülkiyetinin kendilerine ait olduğunu belirterek 6183 sayılı Yasa'ya dayalı olarak istihkak davasının kabulü ile anılan haczin kaldırılmasını istemiştir. Davalı alacaklı vekili, davanın süresinde açılmadığını ve haczin borçlu elinde yapıldığını, haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur....
vekili Avukat ... aralarındaki istihkak davası hakkında Çaycuma İcra Mahkemesinden verilen 12.10.2006 gün ve 2/90 sayılı kararın Onanmasına ilişkin Dairemizin 09.04.2009 gün ve 261/5334 sayılı ilamına karşı davalı (Alacaklı) vekili tarafından süresi içinde karar düzeltme yoluna başvurulmuş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: K A R A R Davacı üçüncü kişi, Çaycuma İcra Müdürlüğü’nün 2005/78 Tal. sayılı dosyasından yapılan 23.12.2005 tarihli icra işleminin iptalini istemiştir. Davacının istemi şikayet niteliğinde olduğu halde, icra mahkemesince davacının isteminin istihkak davası niteliğinde olduğu kabul edilerek, istihkak davasına özgü kurallar çerçevesinde değerlendirme yapılarak davanın kabulü ile haczedilen makineler üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacılar vekili, davalı kamu borçlusu ...'in hakkında vergi borcunun tahsili için 6183 sayılı Yasa'ya göre yapılan takip sırasında müvekkillerine ait 53 K 4319 plakalı aracın haczedildiğini belirterek, bu haczin kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı Hazine vekili, haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davalı idarenin dava konusu araç üzerine haczin 18.02.2010 tarihinde konulduğu, davacı üçüncü kişinin ise aracı bu tarihten önce 05.01.2010 tarihinde noterden satın aldığından bahisle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Kişi tarafından 25.11.2020 tarihinde istihkak iddiasını içerir dilekçe sunulduğu, icra müdürlüğünce İİK 99. Madde gereği alacaklıya istihkak iddiasının reddi yönünde dava açmak üzere süre verildiği, kararın tebliğ edilmediği, alacaklı tarafından şikayet yoluna başvurulduğu, mahkemece şikayetin kabulüne karar verildiği, davalı borçlu tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır. İstihkak iddiacısı 3. kişi dosyada taraf değildir....
Kurum işin genel niteliğini, işte kullanılan teknik yöntemleri, işin büyüklüğü, tamamlama süresini, işyeri koşullarını, istihkak tutarlarını kısaca işçilik bildirilmesi gereken işle ilgili tüm verileri gözetmek, gerekirse emsalleriyle kıyaslamak, mahallinde işi bizzat denetlemek, işle ilgili tüm verileri dikkate alarak eksik işçilik bildirimini saptamak yetkisine sahiptir. 506 Sayılı Kanunun 80. maddesinde 3917 sayılı Kanunla yapılan değişiklik uyarınca, Kurumun süresi içerisinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsilinde 6183 Sayılı Kanun hükümlerinin uygulanması gereği öngörülmüş; 3917 Sayılı Kanunla yapılan bu değişiklik aynı Kanunun 8. maddesi hükmüne göre 08.12.1993 tarihinde yürürlüğe girmiş; daha sonra 24.6.2004 tarih, 5198 sayılı Yasayla aynı maddede yapılan değişiklik sonucunda, Kurum alacaklarının tahsilinde 6183 sayılı Yasanın 102. maddesinin de uygulanma olanağı bulunmadığı düzenlemesi getirilmiş ve düzenleme 06.7.2004 tarihinde yürürlüğe girmiştir....
Dosya incelendiğinde; istinaf kanun yoluna başvuran davalı alacaklının maktu istinaf karar harcı yatırdığı, davalı borçlunun ise istinaf harçlarını yatırmadığı anlaşılmıştır. İstinafa konu karar istihkak davanın kabulüne ilişkin olup, nispi istinaf karar harcına tabidir. İstihkak davalarında harç takip konusu alacak miktarı ile istihkak konusu hacizli mallar değerinden hangisi az ise o miktar üzerinden nispi olarak alınmalıdır....