WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Açıklanan şartları taşıyan kamu borçlusunun kefili de 6183 sayılı Kanunun 57. maddesi uyarınca asıl borçlunun tabi tutulduğu usullerde takip olunmalıdır. Bir başka deyişle; hakkında takibe geçilerek ödeme emri tebliğ edilmelidir. Somut olayda; kamu borçlusu/işveren Hüseyin Karabulut hakkında 1998/4 - 2002/1 dönemleri arasındaki prim borçları için, davalı Kurum tarafından 6183 sayılı Kanun kapsamında takip başlatılmıştır....

    nin 1995 yılının muhtelif dönemlerine ilişkin gelir (stopaj) ve damga vergileriyle gecikme zamlarının tahsili amacıyla yönetim kurulu üyesi bulunan davacı adına 6183 sayılı yasanın mükerrer 35. maddesine göre düzenlenen ödeme emirlerine karşı açılan davayı; 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun mükerrer 35. maddesinde, tüzel kişilerin mal varlığından tahsil edilemeyen amme alacaklarının kanuni temsilcilerin mal varlığından tahsil edileceği hükmünün yer aldığı, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 10. maddesinde de benzer düzenlemenin bulunduğu, ancak bu maddeye göre kanuni temsilcinin takip edilebilmesi için vergi borçlusu hakkında tüm takip yollarının tüketilmesi ve bunun sonucunda amme alacağının asıl borçludan tahsil edilememiş olması gerektiği, olayda, borçlu şirket hakkında yapılan takip sonucu şirketin bir kısım mallarının haczedildiği ancak hacizli mallar üzerinde, yükümlü şirketin fabrika binasını satın alan firma tarafından...

      Davalı vekili, davanın zamanaşımı süresi dolduktan sonra açıldığını, husumet itirazı bulunduğunu, Vergi Dairesinin ayrı bir tüzel kişiliği olduğunu, haciz işleminin hukuka uygun bulunduğundan istihkak iddiasının yersiz olduğundan bahisle davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davalı idare tarafından istihkak iddiasının reddedildiğine ilişkin yazının 3.şahıs olan davacı ... AŞ'ye 19.06.2013 tarihinde tebliğ edildiği, davacının işbu davayı 08.07.2013 tarihinde yani dava açma süresi olan 7 günlük süre geçtikten sonra açıldığı nazara alındığında, davanın hak düşürücü süre yönünden reddine karar verilmiş; hüküm süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dava, 6183 sayılı yasa kapsamında haczedilen malların davacı şirkete ait olduğundan bahisle istihkak iddiasında bulunarak hacizlerin kaldırılması talebine ilişkindir....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi -K A R A R- Davada, 6183 sayılı Yasanın 24 ve devamı maddelerine göre tasarrufun iptali değil, aynı yasanın 67. maddesine göre, istihkak iddiasının kaldırılması isteğinde bulunulmuştur. Bu nedenle, hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi, Yargıtay Yüksek 15.Hukuk Dairesine ait ise de, aynı Daire tarafından da gönderme kararı verilmiş olduğundan, temyiz inceleme merciinin belirlenmesi için, dosyanın Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulu'na gönderilmek üzere, yüksek Yargıtay 1.Başkanlığına SUNULMASINA 12.2.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Müdürlüğü vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmal edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Taraflar arasındaki uyuşmazlık 6183 sayılı Yasaya dayalı istihkak davasına ilişkindir. Davacı, üçüncü kişi, davalı ... alacaklı, davalı ... Danışmanlık ve Aracılık Hizmetleri Limited Şirketi de borçludur. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı ... Müdürlüğü temyiz etmiştir. Davacı vekili dava dilekçesinde 6183 sayılı Yasa gereğince haczedilen menkul malların kendisi tarafından borçlu davalıdan devren alınan işyerinde haczedildiğini, haczedilen malları 01.11.2000 tarihli fatura ile işyerinin devri sırasında aldığını, malların kendisine ait olduğunu belirterek istihkak davasının kabulü ile haczin kaldırılmasını istemiştir....

            geçici 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK'nun 438/7. maddesi gereğince düzeltilerek onanması gerekmiştir....

              A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6183 sayılı Yasa'nın 66. maddesine dayalı olarak açılan istihkak istemine ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 14.01.2017 tarih ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 20.01.2017 günlü ve 2017/1 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilip 27.01.2017 tarihli ve 29961 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2017 günü yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (17.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE,17.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                "İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, istihkak iddiasının kaldırılması gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dava 6183 sayılı Kanunun 67. maddesine göre istihkak iddiasının kaldırılması istemine ilişkindir. Anılan Kanunun 68. maddesinde "İstihkak davalarına bakmaya haczi yapan tahsil dairesinin bulunduğu mahal mahkemesi salahiyetlidir..." denilmektedir. Maddede yetkili mahkemenin "haczi yapan tahsil dairesinin bulunduğu mahal mahkemesi" olduğu belirtilerek yetki konusunda özel düzenlemeye yer verildiği halde, görev konusunda yalnızca "mahkeme" ibaresi kullanılmış, başka bir kanuna atıf da yapılmamıştır....

                  Bozma kararına uyulmakla, bozma kararı lehine olan taraf yararına usulü kazanılmış hak doğar ve mahkemece de bozma kararı doğrultusunda karar verilmesi gerekir. (09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı İBK) O halde mahkemece bozma kararına uyulduğuna göre, bozma kapsamı doğrultusunda inceleme ve araştırma yapılarak karar verilmesi gerekir. Dairemiz bozma ilamında, "dava 6183 sayılı Kanuna göre konulan haciz şerhinin kaldırılması istemine ilişkin istihkak davasıdır. Anılan Kanunun 68. maddesinde "İstihkak davalarına bakmaya haczi yapan tahsil dairesinin bulunduğu mahal mahkemesi salahiyetlidir..." denilmektedir. Maddede yetkili mahkemenin "haczi yapan tahsil dairesinin bulunduğu mahal mahkemesi" olduğu belirtilerek yetki konusunda özel düzenlemeye yer verildiği halde, görev konusunda yalnızca "mahkeme" ibaresi kullanılmış, başka bir kanuna atıf da yapılmamıştır....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki 6183 sayılı Kanun'dan kaynaklanan istihkak davasından dolayı yerel mahkemece verilen gün ve sayısı yukarıda yazılı kararın; Dairemizin 17/12/2020 gün ve 2020/1497-2020/4461 sayılı ilamıyla onanmasına karar verilmiştir. Süresi içinde davalılardan Maliye Hazinesi vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla HUMK’un 440-442. maddeleri uyarınca tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü....

                      UYAP Entegrasyonu