Hukuk Dairesinin 2015/16544 Esas 2018/2220 Karar sayılı ilamı) Dosya incelendiğinde; her ne kadar davacıya tensip 9 no'lu ara kararı ile Harçlar Kanunu 30. maddesi gereğince usulüne uygun olarak ihtarat çıkartılmamış ise de, İİK 134. maddesinde belirlenen teminatın dava şartı olduğu, dava şartına ilişkin çıkartılan ihtaratın usulüne uygun olarak düzenlendiği ve davacı vekiline 16/01/2022 tarihinde tebliğ edildiği, davacı vekilince belirlenen 1 haftalık kesin süre içerisinde teminatın yatırılmadığı anlaşılmıştır. 7343 Sayılı Yasa ile İİK 134.maddesindeki değişikliğin ihalenin hızlı bir biçimde tamamlanması amaçlandığından ve dava şartının mahkemece öncelikle değerlendirilmesi gerektiğinden, mahkemenin Harçlar Kanunu 30. maddesi gereğince usulüne uygun olarak ihtaratın tebliğ edilmemesi ve nisbi harcın tamamlanmaması sonuca etkili görülmemiş, davacının dava şartı niteliğindeki teminatı yatırmamış olması ve İİK 134 maddesi gereğince ilgili sıfatı bulunmayan üçüncü şahısların nisbi harca...
Asliye Ticaret Mahkemesinin 2012/39 esas sayılı dosyasından 27.01.2012 tarihi itibariyle, iflas erteleme hususunda tedbir kararı verilerek, 6183 sayılı kamu alacakları da dahil olmak üzere hiç bir takip yapılmamasına karar verildiği, 1 yıllık erteleme süresinin 27.01.2013 tarihinde dolmasının ardından, İcra Kütük Defteri Görüntüleme Seçim İşlemi Listesine göre 13.04.2013 tarihi itibariyle geldikleri anlaşılan takiplere ilişkin ödeme emrinin 11.06.2013 tarihinde davacı tarafa tebliğinden sonra, Bakırköy 16....
Vergi Mahkemesi … günlü ve E:…, K:… sayılı kararıyla; 3.9.1996 tarih ve 22746 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 4179 sayılı Kanun ile 6183 sayılı Amme Alacakları Tahsil Usulü Hakkındaki Kanuna 116ncı maddeden sonra gelmek üzere eklenen "erken ödemede indirim" başlıklı Ek Madde 1'de amme alacağının kanuni süresinden önce ödenmesinde madde hükmünde belirtilen indirim ve esasların uygulanacağının belirtildiği, bu maddenin 1.10.1996 tarihinde yürürlüğe girdiği, 96/8560 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile 1.10.1996 tarihinden itibaren kanuni ödeme süresinden önce ödenen amme alacağı için vade tarihine kadar yapılacak erken ödemelerde esas alınacak aylık erken ödeme indirimi oranlarının belirtildiği, ayrıca Maliye Bakanlığınca çıkarılan 396 seri No'lu Tahsilat Genel Tebliği'nin I-B bölümünde, erken ödemelerde indirimin 6183 sayılı Kanun kapsamına giren tüm amme alacakları için uygulanmasının mümkün olduğu, uygulamanın öncelikle ödenebilir hale...
Ayrıca, 5766 sayılı Kanunun 1. maddesiyle 6183 sayılı Kanunun 3. maddesine eklenen;"Tahsil edilemeyen amme alacağı terimi: “Amme borçlusunun bu Kanun hükümlerine göre yapılan mal varlığı araştırması sonucunda haczi kabil herhangi bir mal varlığının bulunmaması, haczedilen mal varlığının satılarak paraya çevrilmesine rağmen, satış bedelinin amme alacağını karşılamaması gibi nedenlerle tahsil edilemeyen amme alacaklarını,”; Tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağı terimi: “Amme borçlusunun haczedilen mal varlığına bu Kanun hükümlerine göre biçilen değerlerin amme alacağını karşılayamayacağının veya hakkında iflas kararı verilen amme borçlusundan aranılan amme alacağının iflas masasından tahsil edilemeyeceğinin anlaşılması gibi nedenlerle tahsil dairelerince yürütülen takip muamelelerinin herhangi bir aşamasında amme borçlusundan tahsil edilemeyeceği ortaya çıkan amme alacaklarını,”ifade eder, olarak açıklanmıştır. 5766 sayılı Kanunun geçici 1. maddesi de; “ Bu Kanunla 6183 sayılı Kanunda...
'Amme alacağının doğduğu ve ödenmesi gerektiği zamanlarda pay sahiplerinin farklı şahıslar olmaları halinde bu şahıslar, amme alacağının ödenmesinden birinci fıkra hükmüne göre müteselsilen sorumlu tutulur." fıkraları eklenmiştir. Yine 5766 sayılı Kanunun geçici 1. maddesinde, "Bu Kanunla 6183 sayılı Kanunda yapılan değişiklikler ve eklenen hükümler, hükümlerin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla tahsil edilmemiş bulunan amme alacakları hakkında da uygulanır" hükmü ile, belirtilen değişiklikler ve getirilen yeni hükümlerin, yürürlük tarihinden sonra doğacak amme alacakları için uygulanacağı gibi kanunun yürürlülük tarihinden önce doğmuş olup, halen ödenmemiş amme alacakları için de uygulanacağı sonucu ortaya çıkmaktadır....
a ait prim borçları nedeniyle 6183 sayılı Yasa kapsamında yapılan takip neticesinde adına kayıtlı ............. plakalı araca 16.03.2004 tarihinde haciz konulduğu, aynı şekilde ve vergi borcundan dolayı 07.10.2008 tarihinde ...'nce de haciz konulduğu, haciz konulan aracın ... tarafından 12.04.2010 tarihinde KDV hariç 9180 TL bedelle satıldığı, satış bedeli üzerinden 861TL satış gideri ve aracın aynından doğan borcu olan 3419 TL bedel düşüldükten sonra kalan 4900 TL'nin ...ne gönderildiği anlaşılmaktadır. Davanın yasal dayanağı olan, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 69 ncu maddesine göre “Her amme idaresi, diğer bir amme idaresi tarafından yapılan hacizlere, amme alacağı bu haciz tarihinden önce tahakkuk etmiş olmak şartıyla, haczedilen mallardan herhangi biri paraya çevrilinceye kadar iştirak edebilir. Hacze iştirak halinde, hacizli malın bedelinden ilk önce haczi yapan dairenin alacağı tahsil olunur....
giderlerin alacaktan fazla bulunduğu anlaşılan ve 213 sayılı Kanun kapsamına giren amme alacaklarında 10 Türk Lirasına (10 Türk Lirası dahil), diğer amme alacaklarında 20 Türk Lirasına (20 Türk Lirası dahil) kadar amme alacakları, amme idarelerinde terkin yetkisini haiz olanlar tarafından tahsil zamanaşımı süresi beklenilmeksizin terkin olunabilir....
"Gümrük resmi, emlak vergisi, veraset ve intikal vergisi, motorlu taşıt vergisi gibi, bir malın aynından doğan amme alacakları, o malın bedelinden ilk önce ödenir. Bu gibi amme alacakları, rehinli alacaklardan da önce gelmektedir (bkz: m.206, I; 6183 s.K.m.21,II). Bir malın aynından doğan (yukarıda) amme alacakları dışındaki amme alacakları (mesela, Devlet'in gelir veya kurumlar vergisi alacakları), üçüncü sırada imtiyazlıdır." "Yargıtay 23. Hukuk Dairesi'nin 2016/747 E. 2016/1905 K" Somut davada; Mahkemece davacının iflas sıra cetveline kaydı yapılan alacakların malın aynından doğan amme alacakları dışındaki bir amme alacağı sıra cetvelinde üçüncü sırada imtiyazlı olduğunun kabulü ile; iflas dairesi tarafından düzenlenen şikayete konu 1. sıra cetvelinde davacının 19.612,79 TL alacağının sıra cetvelinin 3. sırasına yazılmasına, davacının sıra cetvelindeki 4. sırasının iptaline; karar verilmesi yerinde olup, davalı kurumun istinafında isabet bulunmamaktadır....
O halde; davaya konu alacağın 6183 sayılı Kanun'un (1) maddesinde sayılan amme alacaklarından olması, amme alacaklarının tahsili ve yapılacak takiplerde 6183 sayılı Kanun Hükümlerinin uygulanacağının aynı kanunda açıkça belirtilmesi karşısında, uyuşmazlığın 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre çözümlenmesi gerektiği genel hükümlere göre uyuşmazlığın çözümlenmesinin doğru olmadığı düşüncesinde olduğumdan sayın çoğunluğun görüşlerine katılmıyorum. 07/10/2015...
satışına yönelik Amasya İş Mahkemesi'nin 2016/170 Esas sayılı dosyası ile ihalenin feshine karar verildiği, ilgili kararın kesinleştiği gerekçesiyle ihalenin feshine karar verilmiştir....