Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 21.12.2022 tarih ve 2021/345 E.-2022/1820 K. sayılı kararında da işaret edildiği gibi; ihalenin feshi istemleri, şikayet niteliğinde olup şikayet hakkının kullanılabilmesi için şikayet ehliyetinin yanında diğer bir koşul şikayeti ileri sürmek isteyen kişinin şikayette hukuki yararının bulunmasıdır. İİK’nın 134. maddesinin 11. fıkrasında ihalenin feshi isteminde bulunanın fesihte hukuki yararı bulunması gerektiği açıkça hükme bağlanmıştır. Bu madde uyarınca ihalenin feshini isteyebilecek kişilerin, somut bir olayda ihalenin feshini isteyebilmesi için ihalenin feshedilmesinde hukuki yararının (menfaatinin) bulunması şarttır. Bir başka ifadeyle ihalenin feshini isteyen kişinin, somut bir ihalenin feshi sebebine dayanması ve bu yolsuzluk nedeniyle menfaatinin ihlal edilmiş olması gerekir....
GEREKÇE: Uyuşmazlık, 6183 Sayılı kanuna göre yapılan taşınmaz ihalesinin feshi istemine ilişkindir. “6183 Sayılı Kanunun 93/son maddesi uyarınca, satış ilanının bir suretinin borçluya, vekil veya mümessiline, taşınmazın tapu siciline kayıtlı bulunan ilgililerin adresi belli olanlara tebliği zorunlu olup, satış ilanının tebliğ edilmemesi veya usulsüz tebliğ edilmesi başlı başına ihalenin feshi sebebidir.“(Y.12.HD.nin 2020/5559 E. 2020/8360 K. sayılı emsal içtihadı mevcuttur.) 6183 sayılı Kanunun "Tebliğler Ve Müddetlerin Hesaplanması" başlıklı 8. maddesinde, aksine hüküm bulunmayan hallerde 6183 sayılı Kanunda geçen yazılı müddetlerin hesaplanmasında ve tebliğlerin yapılmasında Vergi Usul Kanunu hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır. 213 sayılı VUK’nun 102. maddesinde”Tebliğ olunacak evrakı içeren zarf posta idaresince muhatabına verilir ve bu durum muhatap ile posta memuru tarafından tebliğ alındısına tarih ve imza konulmak suretiyle tespit olunur....
Şikayetçi vekilinin dava dilekçesinde ihalenin feshi nedeni olarak ileri sürdüğü sair nedenlerin mahkemece tartışıldığı ve mahkemece bu sebeplere göre ihalenin feshi isteminin reddine karar verilmesinin yerinde olduğu anlaşılmıştır....
İhalenin feshi istemi bir dava değil şikayet olup, ihalenin feshi yargılamasında paraya çevirme işlemlerinin hukuka uygun olup olmadığının denetimi yapılmaktadır. Harçlar Kanunu 1 sayılı tarifenin 2/a maddesine göre şikayette maktu harç alınır. Oysa nisbi karar ve ilam harcının konusu parayla ölçülebilen davalar hakkında uygulama alanı bulmaktadır. 7343 sayılı Kanun öncesinde ihalenin feshi isteminde maktu harç geçerli idi. 7343 sayılı kanunla ihalenin feshi isteyecek kişilerin kategorilerine göre maktu veya nisbi harç yatırması gerektiği kabul edilmiştir. Öte yandan bu harcın yarısının peşin yatırılması gerektiği ihalenin feshi kararı verilmesi halinde başkasına yükletilmeksizin taleple birlikte iade edileceği, ancak ihalenin feshi talebinin reddedilmesi halinde talep ileri sürülürken yarısı yatırılan nisbi harcın iade edilmeyeceği gibi kalan kısmında tahsil edileceği ifade edilmiştir....
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 21/12/2022 tarih ve 2021/345 E. - 2022/1820 K. sayılı kararında da işaret edildiği gibi; ihalenin feshi istemleri, şikayet niteliğinde olup şikâyet hakkının kullanılabilmesi için şikâyet ehliyetinin yanında diğer bir koşul şikâyeti ileri sürmek isteyen kişinin şikâyette hukuki yararının bulunmasıdır. İİK’nın 134. maddesinin 11. fıkrasında ihalenin feshi isteminde bulunanın fesihte hukuki yararı bulunması gerektiği açıkça hükme bağlanmıştır. Bu madde uyarınca ihalenin feshini isteyebilecek kişilerin, somut bir olayda ihalenin feshini isteyebilmesi için ihalenin feshedilmesinde hukuki yararının (menfaatinin) bulunması şarttır. Bir başka ifadeyle ihalenin feshini isteyen kişinin, somut bir ihalenin feshi sebebine dayanması ve bu yolsuzluk nedeniyle menfaatinin ihlâl edilmiş olması gerekir....
İhalenin feshi talebi fesih nedenleri ile birlikte ihaleden veya satış ilanı tebliğ edilmemiş veya satılan malın esaslı vasıflarındaki hataya veya ihalede fesada bilahare vakıf olunmuş ise şikayet müddeti ıttıla tarihinden itibaren başlamak üzere 7 gün içerisinde talep edilmesi gerekir. İhale tarihinden itibaren 7 gün içerisinde bu nedene dayalı olarak ihalenin feshi talebinde bulunulmadığı gibi ,bu neden sonradan öğrenilmiş de değildir. Her ne kadar ihalesinin feshi davası yargılamasında 18.01.2020 tarihli dilekçe ile ıslah yolu ile bu nedene dayalı olarak ihalenin feshi talep edilmiş ise de Yargıtay 12. HD nin 2018/5648 2019/3477 K sayılı kararında açıklandığı gibi şikayet HMK anlamında bir dava olmadığından ıslah müessesesi uygulanamaz. Şikayette ıslah mümkün olmadığından istinaf talebi yerinde bulunmamıştır....
Şti. ve diğer haciz alacaklısı Yol Yapı Hazır Beton San.ve Tic.A.Ş.’nin ihalenin feshi istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece ihalenin feshi taleplerinin reddi ile şikayetçi şirketlerin her biri aleyhine para cezasına hükmedilmesine karar verildiği, ilk derece mahkemesi kararına karşı şikayetçiler tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesin’ce istinaf başvurularının esastan reddi ile resen ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davacıların ihalenin feshi taleplerinin reddi ile İİK’nun 134/2 maddesi gereğince 490.000,00 TL. tutarlı ihale bedelinin %10’una tekabül eden 49.000,00 TL. para cezasının şikayetçilerden tahsiline karar verildiği, şikayetçi şirketler tarafından temyiz yasa yoluna başvurulması üzerine şikayetçi şirketlerden Yol Yapı Hazır Beton San.ve Tic.A.Ş. tarafından davadan feragat edildiği ve Bölge Adliye Mahkemesin’ce 06.09.2021 Tarihli Ek Karar ile davacı Yol Yapı Hazır Beton San.ve Tic....
İşletmeleri bünyesinde, … Madenleri Müessesesini de bulunduran bir teşebbüs olduğu, teşebbüslerin işletmelerini müessese halinde teşkilatlandırması nedeniyle teşebbüs teşkilatı içinde yer alan müessese mallarınında 233 sayılı Kanun Hükmündeki Kararnamenin 52.maddesi gereğince haczedilemiyeceği, kaldı ki sermayesinin tamamı Devlete ait bulunan teşebbüslerin malları Devlet Malı niteliğinde bulunması nedeniyle 6183 sayılı Kanunun 70/1.maddesi hükmü uyarınca kurumun bankada bulunan (Bloke edilmiş) mevduatlarının da menkul mal niteliğinde olması nedeniyle gerek 233 sayılı Kanun Hükmündeki Kararname ve gerekse 6183 sayılı Kanunun 70/1.maddesi uyarınca haiz uygulanmasının yerinde olmadığı gerekçesiyle kabul ederek haciz işlemini iptal eden Vergi Mahkemesi kararının bozulması istemidir....
DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE: Dava, ihalenin feshi istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. İcra ve İflas Kanunu’nda ihalenin feshi nedenleri tek tek belirtilmemiş; yalnızca Türk Borçlar Kanunu'nun 281. maddesinde yazılı nedenlere dayanılabileceği belirtilmiş (İİK m. 134/2), sözü edilen hükümde ise “hukuka veya ahlaka aykırı yollara başvurulması” ihalenin feshi nedeni olarak öngörülmüştür (TBK m. 281)....
Bununla birlikte, İİK'nın 134/2.maddesi uyarınca ihalenin feshi talebinin reddine karar verilmesi halinde mahkeme davacıyı feshi istenilen ihale bedeli veya bedellerinin yüzde onu oranında para cezasına mahkum eder. Yasanın bu hükmü emredici nitelikte olup kamu düzenine ilişkin bulunduğundan mahkemece re'sen uygulanmalıdır. Buna göre, ihalenin feshi istemi reddedilmiş olmakla mahkemece ihalenin feshi istemi reddedilen davacı aleyhine Karasu İcra Müdürlüğü'nün 2019/367 talimat sayılı dosyasında yapılan 08/09/2020 tarihli ihale bedeli üzerinden para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmesi gerekirken para cezası yönünde hüküm kurulmaması isabetsiz olduğundan ilk derece mahkeme kararının 6100 sayılı HMK'nun 353(1)-b-2 maddesi gereğince bu yönden kaldırılarak yeniden esas hakkında aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur....