WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; Tüm dosya kapsamı birlikte incelenip değerlendirildiğinde, birleşen dava yönünden şikayet edenin (davacı) ileri sürdüğü ihalenin feshi nedenlerinin yerinde olmadığı, resen ihalenin feshini gerektirir nedenlerin de bulunmadığı anlaşıldığından, Mahkemenin 2018/155 esas sayılı asıl dava dosyası yönünden; İhalenin feshi şikayetinin şikayet edenin aktif husumet yokluğu nedeni ile REDDİNE, Mahkemenin 2018/164 esas sayılı birleşen dava dosyası yönünden; satış ilanı tebliğinin usulüne uygun olduğu, kendisi dışındaki kişilere yapılan ya da yapılmayan tebliğe ilişkin şikayette bulunamayacağı, kıymet takdirine itirazını da satış ilanının tebliği tarihinden itibaren en geç 7 günlük yasal süre içinde ileri sürmesi gerektiği gerekçeleriyle, ihalenin feshi şikayetinin REDDİNE, Davacının ihalenin feshi şikayetine konu taşınmazın ihale tutarı olan 78.000,00 TL'nin %10'u oranında 7.800,00 TL para cezasına mahkum edilmesine, bu tutarın davacıdan hazine adına tahsili...

Bu durumda, adı geçenin İİK'nın 134. maddesinde belirlenen (tapudaki ilgili) sıfatı bulunduğundan, ihalenin feshini istemeye hakkı vardır. Adı geçenin ayrıca satış isteyen alacaklı sıfatı bulunmasına gerek yoktur (HGK'nın 28.01.2004 tarih ve 12-2/36 sayılı kararı). Aynı Kanunun 1.27. maddesi gereğince, satış ilanının bir suretinin tebliği gereken alakadarlardandır. Satış dosyasının incelenmesinde, adı geçene kıymet takdiri ve satış ilanının tebliğ olunmadığı anlaşılmaktadır. Bu durum, başlı başına ihalenin feshi için yeterli bir nedendir....

    İhalenin feshi talebinde, (ihalenin feshini isteyen dışındaki) ilgililerin (özellikle borçlunun, alacaklının, alıcının) karşı taraf olarak gösterilmesi gerekir. Fakat, ihalenin feshi talebi bir dava olmadığından, ihalenin feshi talebinde diğer ilgililerin tümünün karşı taraf olarak gösterilmemiş olması, ihalenin feshi talebinin reddini gerektirmez. İcra mahkemesi diğer ilgilileri de duruşmaya davet ederek onlara savunma (görüşlerini bildirme) imkânını vermelidir (Kuru, B.: İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, Ankara 2013, s. 716,717). 14. Şikâyette karşı tarafın, medeni usul hukuku anlamında taraf niteliğine sahip olmaması nedeniyle tarafların yanlış belirtilmiş veya hiç belirtilmemiş olmasının bir önemi yoktur. İcra mahkemesi şikâyet üzerine takip dosyasını getirerek şikâyetle ilgili olan kişileri belirlemeli ve gerektiğinde bu kişileri duruşmaya çağırıp görüşlerini almalı ve varsa delillerini incelemelidir....

      İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05/11/2020 NUMARASI : 2019/429 ESAS 2020/428 KARAR DAVA KONUSU : İhalenin Feshi KARAR : Yukarıdaki esas ve karar numarası ayrıntılı olarak belirtilen İlk Derece Mahkeme kararının incelenmesi için istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya içeriğindeki tüm bilgi ve belgeler okunup, tetkik edilip heyetçe yapılan müzakerede, 6100  sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 355. maddesi gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı incelenerek  aynı kanunun 353. maddesi gereğince  duruşma yapılmaksızın yapılan inceleme sonunda gereği görüşülüp düşünüldü: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Kocaeli 8....

      Bu Kanun hükmü uyarınca, 19’uncu Hukuk Dairesinin görevleri, “Mahkemelerden verilmiş iflâs ve konkordatoya ilişkin hüküm ve kararları, İcra ve İflâs Kanununun 142,151,235’inci maddelerine ilişkin davalar ve şikâyetler sonunda verilen hüküm ve kararları, icra mahkemelerinden 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 99’uncu maddesine göre verilen ihalenin feshine dair kararları” incelemektir. Uyuşmazlık, tacir olmayan davacının bağ evinde kaçak elektrik kullanmadığı gerekçesiyle açılan menfi tespit davası olup, davacının sıfatına, uyuşmazlığın niteliğine göre Dairemizin görevi kapsamında değildir. Dosyanın, açıklanan bu niteliğinden dolayı görevli olan yüksek 13. Hukuk Dairesine gönderilmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı dosyanın yüksek Yargıtay 13’üncü Hukuk Dairesine gönderilmesine, 05.06.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Bu Kanun hükmü uyarınca, 19’uncu Hukuk Dairesinin görevleri, “Mahkemelerden verilmiş iflâs ve konkordatoya ilişkin hüküm ve kararları, İcra ve İflâs Kanununun 142,151,235’inci maddelerine ilişkin davalar ve şikâyetler sonunda verilen hüküm ve kararları, icra mahkemelerinden 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 99’uncu maddesine göre verilen ihalenin feshine dair kararları” incelemektir. İnceleme konusu, kredi sözleşmesindeki imzanın davacının eli ürünü olmadığı iddiasından kaynaklanan menfi tespit davası olup, davacının sıfatına, uyuşmazlığın niteliğine göre Dairemizin görevleri içerisinde bulunmamaktadır. Dosyanın açıklanan bu niteliğinden dolayı görevli olan Yüksek 13. Hukuk Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı dosyanın yüksek Yargıtay 13’üncü Hukuk Dairesine gönderilmesine, 22.05.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Bu Kanun hükmü uyarınca, 19’uncu Hukuk Dairesinin görevleri, “Mahkemelerden verilmiş iflâs ve konkordatoya ilişkin hüküm ve kararları, İcra ve İflâs Kanununun 142,151,235’inci maddelerine ilişkin davalar ve şikâyetler sonunda verilen hüküm ve kararları, icra mahkemelerinden 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 99’uncu maddesine göre verilen ihalenin feshine dair kararları” incelemektir. İnceleme konusu şikâyet istemi, icra mahkemesi kararının icrası isteminin icra müdürlüğü tarafından reddedilmesine ilişkin olup, 19’uncu Hukuk Dairesinin görevi dışında kalmakta ve niteliği itibarıyla 12’inci Hukuk Dairesinin görev alanı içine girmektedir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 12.Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 21.03.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Bu Kanun hükmü uyarınca, 19’uncu Hukuk Dairesinin görevleri, “Mahkemelerden verilmiş iflâs ve konkordatoya ilişkin hüküm ve kararları, İcra ve İflâs Kanununun 142,151,235’inci maddelerine ilişkin davalar ve şikâyetler sonunda verilen hüküm ve kararları, icra mahkemelerinden 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 99’uncu maddesine göre verilen ihalenin feshine dair kararları” incelemektir. İnceleme konusu, “Akaryakıt Servis ve Satış İstasyonu” inşa edilmesine ilişkin sözleşmeden ... alacağın temini için talep olunan ihtiyati haczin, mahkemece kabulüne ilişkin olup, 19’uncu Hukuk Dairesinin görevi dışında kalmakta ve niteliği itibarıyla 15’inci Hukuk Dairesinin görev alanı içine girmektedir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 15.Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 11.04.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              İhalenin feshi istemi bir dava değil şikayet olup, ihalenin feshi yargılamasında paraya çevirme işlemlerinin hukuka uygun olup olmadığının denetimi yapılmaktadır. Harçlar Kanunu 1 sayılı tarifenin 2/a maddesine göre şikayette maktu harç alınır. Oysa nisbi karar ve ilam harcının konusu parayla ölçülebilen davalar hakkında uygulama alanı bulmaktadır. 7343 sayılı Kanun öncesinde ihalenin feshi isteminde maktu harç geçerli idi. 7343 sayılı kanunla ihalenin feshi isteyecek kişilerin kategorilerine göre maktu veya nisbi harç yatırması gerektiği kabul edilmiştir. Öte yandan bu harcın yarısının peşin yatırılması gerektiği ihalenin feshi kararı verilmesi halinde başkasına yükletilmeksizin taleple birlikte iade edileceği, ancak ihalenin feshi talebinin reddedilmesi halinde talep ileri sürülürken yarısı yatırılan nisbi harcın iade edilmeyeceği gibi kalan kısmında tahsil edileceği ifade edilmiştir....

                O halde; davaya konu alacağın 6183 Sayılı Kanun'un (1) maddesinde sayılan amme alacaklarından olması, amme alacaklarının tahsili ve yapılacak takiplerde 6183 Sayılı Kanun Hükümlerinin uygulanacağının aynı kanunda açıkça belirtilmesi karşısında, uyuşmazlığın 6183 Sayılı Kanun hükümlerine göre çözümlenmesi gerektiği genel hükümlere göre uyuşmazlığın çözümlenmesinin doğru olmadığı düşüncesinde olduğumdan sayın çoğunluğun görüşlerine katılmıyorum. 11/03/2013...

                  UYAP Entegrasyonu