Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

in borçlunun durumunu ve amacını bilebilecek kişilerden olması nedeniyle dava konusu tasarrufların 6183 Sayılı AATUHK'nun 30.maddesi gereğince iptale tabi bulunmasına göre, davalı ...'in aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-1136 Sayılı Avukatlık Kanunun 168.maddesinde değişiklik yapan 5904 Sayılı yasanın 35.maddesi gereğince “6183 sayılı Yasanın uygulanmasından doğan her türlü davalar için avukatlık ücreti tutarı maktu olarak belirlenir” davacı idare yararına maktu vekalet ücreti takdiri gerekirken nispi vekalet ücreti takdiri doğru değil bozma nedeni ise de yapılan yanlışlığın giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden hükmün 6100 sayılı HMK'nın geçici 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK'nun 438/7. maddesi gereğince düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ...'...

    "İçtihat Metni" Davacı ... ile davalı ... arasındaki davadan dolayı Şefaatli Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 10.11.2009 gün ve 2009/35-86 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Davalı Bakanlık, davacı ...'a hakkı olandan daha fazla gelir desteği ödendiğini bildirerek bunun iadesini istemiş, bu istek üzerine davacı ... tarafından borçlu olmadığının tespiti istemiyle bu dava açılmıştır. Taraflar arasında 6183 Sayılı Kanundan kaynaklanan bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davalı Bakanlık iadesini istediği miktar için gönderdiği ödeme emrini zorunlu olarak 6183 Sayılı Kanun uyarınca göndermiştir. Davada çözümlenmesi gereken uyuşmazlık, davacı ...'ın hakkı olandan fazla destekleme primi alıp almadığıdır. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın niteliğine göre dosyanın temyiz incelemesini yapma görevi Yargıtay Yüksek 4. Hukuk Dairesi'ne aittir....

      -K A R A R- Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı kurum tarafından müvekkili bankaya gönderilen bankaca 13.11.2012 tarihinde tebellüğ edilen 14.500,57 TL tutarlı ödeme emri nedeniyle borçlu olmadıklarının tespiti ile ... Vergi Dairesi tarafından müvekkili bankaya tebliğ edilen 12.11.2012 tarih ve ... takip sayılı ödeme emrinin iptali ile davalı kuruma borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davanın kabulü ile davaya konu,davalı kurum tarafından davacı bankaya gönderilen 12.11.2012 tarihli ... dosya nolu ve 14.500,57 TL tutarlı ödeme emrinden dolayı, davacının, davalıya borçlu olmadığının tespiti ile ... Vergi Dairesinden gönderilen bu ödeme emrinin iptaline, karar verilmiş; hüküm, davalı Maliye Bakanlığı vekili ile vekalet ücreti ve yargılama giderleri yönünden davacı vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir....

        Mahkemesi Dava, prim borcu ve idari para cezası nedeniyle 6183 sayılı Kanun uyarınca yapılan takip nedeniyle gönderilen ödeme emirlerinin iptali ve borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, bozmaya uyularak ilâmında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, taraf avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 21/06/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, 6183 sayılı Kanun uyarınca yapılan takip ve ödeme emirlerinin iptali ile borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddî delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 04.10.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, 6183 sayılı Yasanın 79/III. maddesi gereğince haciz bildirisine 7 günlük süresi içerisinde itiraz etmeyen davacının, aynı yasanın 79/IV. maddesi uyarınca 1 yıllık süresi içerisinde açmış olduğu menfi tespit davasında haciz bildirisinin tebliği tarihinde kamu borçlusuna karşı borçlu olmadığının belirlenmiş olmasına ve kararda yazılı diğer gerekçelere göre davacı ve davalı vekillerinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 2,75 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 492 sayılı Harçlar Yasasının 13/J maddesi uyarınca davalı ...'nden harç alınmamasına 30.5.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, 6183 sayılı Yasanın 79/III. maddesi gereğince haciz bildirisine 7 günlük süresi içerisinde itiraz etmeyen davacının, aynı yasanın 79/IV. maddesi uyarınca 1 yıllık süresi içerisinde açmış olduğu menfi tespit davasında haciz bildirisinin tebliği tarihinde kamu borçlusuna karşı borçlu olmadığının belirlenmiş olmasına ve kararda yazılı diğer gerekçelere göre davacı ve davalı vekillerinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 4,00 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 492 sayılı Harçlar Yasasının 13/J maddesi uyarınca davalı Hazineden harç alınmamasına 30.5.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                ın kötü niyetinin ispat edilemediği gibi bedel farkının da bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de yapılan inceleme ve araştırmanın hüküm kurmaya yeterli olmadığı, borçlunun aciz ya da iflasından önce yaptığı iptale tabi tasarruflar üç grup altında ve 6183 sayılı Yasanın 27, 28, 29 ve 30. maddelerinde düzenlendiği,ancak bu maddelerde iptal edilebilecek bütün tasarruflar sınırlı olarak sayılmadığı, Kanunun, iptale tabi bazı tasarruflar için genel bir tanımlama yaparak hangi tasarrufların iptale tabi olduğu hususunun tayinini hakimin takdirine bıraktığı,( İİK.md.281 )bu yasal nedenle de davacı tarafından 6183 sayılı Yasanın 27, 28, 29 ve 30. maddelerden birine dayanılmış olsa dahi mahkeme bununla bağlı olmayıp diğer maddelerden birine göre iptal kararı verebileceği ( Y.H.G.K.25.11.1987 Tarih, 1987/15-380 Esas ve 1987/872 Karar sayılı ilamı ), Yasanın 30. maddesinde borçlunun malı bulunmadığı veya borca yetmediği takdirde, amme alacağının bir kısmının veya tamamının...

                  Davacı, bu taşınmazda su kullandığı dönemde borçlarını ödediği ve davalı tarafından talep edilen dönemde taşınmazda oturmadığından borçlu olmadığının tespitini talep etmektedir. 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1.maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2.maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Somut uyuşmazlıkta davacı ile davalı arasında 4077 sayılı yasanın değişik 11/A maddesi kapsamında sözleşme ilişkisi bulunduğu anlaşılmaktadır. 4077 sayılı yasının 23.maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağı öngörülmüştür....

                    Davalı T3nca 6183 sayılı Kanun hükümlerine dayanılarak dava dışı borçlu Aykut Özcan aleyhine başlatılan takip kapsamında davacıya 6183 sayılı Kanun'un 79. maddesi gereğince haciz bildirisi tebliğ edilmiştir. Ancak davacı haciz kararının kendisine tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içerisinde üçüncü kişi olarak haciz kararına karşı itiraz etmemiştir. İtiraz süresini kaçıran 3. şahıs olan davacı 6183 sayılı Kanun'un 79/4.maddesi gereğince iş bu menfi tespit davasını açmıştır....

                    UYAP Entegrasyonu