Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

un davaya konu olan vergi borcunu Karataş Vergi Dairesine ödemesi ve Karataş Vergi Dairesinin 15/05/2015 havale tarihli yazıları ile davalı ...'un herhangi bir borcu kalmadığına dair yazılarına binaen tasarrufun iptaline ilişkin davanın konusuz kaldığı kanaatine varılarak karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava 6183 sayılı Yasa'nın 24 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir. HMK’nun 333/1. maddesine göre davanın konusuz kalması sebebiyle, davanın esası hakkında karar verilmesine gerek bulunmayan hallerde, davanın açıldığı tarihteki haklılık durumuna göre yargılama giderinin takdir edilmesi gerektiğini belirtmiştir. Somut olayda, mahkemece; tasarrufun iptali kuşullarının dava konusu olayda gerçekleşip gerçekleşmediği kısaca davanın haklılık durumu gereği gibi tartışılmadan karar verilmiştir....

    Mahkemece, taşınmazın satışı sırasında borçlu Şirket’in vergi borcunun bulunmadığı ve davalılar açısından davanın kanıtlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanun’un 24 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Tasarrufun iptali davalarının dinlenebilmesi için borcun, iptali istenen tasarruftan önce doğması dava önkoşulu olup mahkemece res'en araştırılmalıdır. Dava koşulu gerçekleşmediği takdirde işin esası hakkında hüküm kurulamaz. Somut olayda mahkemece tasarrufun yapıldığı tarihte davalı Şirket’in borcunun bulunmadığı gerekçesi de eklenerek davanın reddine karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Davacı ...’nin takibine dayanak olan raporlar, davalı borçlunun 2005-2006 yılları arasında gerçekleştiği faaliyetlere ilişkindir....

      Mahkemece, taşınmazın satışı sırasında borçlu Şirket’in vergi borcunun bulunmadığı ve davalılar açısından davanın kanıtlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanun’un 24 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Tasarrufun iptali davalarının dinlenebilmesi için borcun, iptali istenen tasarruftan önce doğması dava önkoşulu olup mahkemece res'en araştırılmalıdır. Dava koşulu gerçekleşmediği takdirde işin esası hakkında hüküm kurulamaz. Somut olayda mahkemece tasarrufun yapıldığı tarihte davalı Şirket’in borcunun bulunmadığı gerekçesi de eklenerek davanın reddine karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Davacı ...’nin takibine dayanak olan raporlar, davalı borçlunun 2005-2006 yılları arasında gerçekleştiği faaliyetlere ilişkindir....

        Mahkemece davacı tarafın aciz belgesi olmadan tasarrufun iptali istendiği düşüncesi ile davanın reddine karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamına ve toplanan delillere uygun düşmemektedir. Dava, İİK 277 ve devamı maddelerine göre değil 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmıştır. Bu tür davaların incelenmesinde aciz vesikasının varlığına gerek bulunmamaktadır. Sadece vergi alacağının ödenebilir hale gelmiş olması gerekir. Yasa hükümleri ve mevcut uygulama bu yöndedir. Mahkemece vergi alacağının ödenebilir hale gelip gelmediğinin incelenmesi ve davanın 6183 sayılı yasa hükümleri çerçevesinde incelenerek sonuçlandırılması gerekirken yazılı olduğu biçimde hüküm kurulması doğru değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı Maliye Hazinesinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı ......

          Dava, 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir.Mahkemece 3. kişi olan davalı ...’in taşınmazı banka kredisi alması ve davacının bu davalının kötü niyetli olduğunu kanıtlayamaması nedeniyle davanın reddine karar verilmişse de yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli bulunmamaktadır. Tasarrufun iptali davalarında dava tasarrufun tarafları borçlu ve borçlu ile işlemde bulunan taraf aleyhine birlikte açılması gerekir. Davalılar arasında yasal mercburi dava arkadaşlığı söz konusudur. Bu olgu dikkate alınarak öncelikle dava şartı olan taraf teşkilinin sağlanması gerekir. 6183 sayılı Amme alacaklarının tahsil usulü hakkındaki yasanın 28/2 maddesi uyarınca ‘ kendi verdiği malın, aktin yapıldığı sıradaki değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği akitler’ bağışlama hükmünde sayılmış ve bu tasarrufların iyi niyet koşulu aranmaksızın iptale tabi oldukları kabul edilmiştir....

            , davalıların kardeş olması nedeniyle dava konusu tasarrufların 6183 Sayılı AATUHK’nun 28/1-1 ve 30. maddeleri gereğince iptale tabi bulunmasına göre davalılar İsak ve ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2- 1136 Sayılı Avukatlık Kanunun 168. maddesinde değişiklik yapan 5904 Sayılı yasanın 35.maddesi “6183 sayılı Yasanın uygulanmasından doğan her türlü davalar için avukatlık ücreti tutarı maktu olarak belirlenir” hükmünü içerdiğinden davacı yararına maktu vekalet ücreti takdiri gerekirken nispi vekalet ücreti takdiri doğru değil bozma nedeni ise de yapılan yanlışlığın giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden hükmün 6100 sayılı HMK'nın geçici 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK'nun 438/7. maddesi gereğince DÜZELTİLEREK ONANMASINA gerekmiştir....

              Asliye Hukuk Mahkemesi -K A R A R- Dava, 6183 sayılı Yasa’nın 24 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir. Davalı borçlu ... aleyhine yapılan takibe ilişkin evrakların(ödeme emirleri- tebliğ evrakları ve haciz tutanakları vs) ilgilisinden talep edilerek dosyaya eklendikten sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE 07/07/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre; açılan davanın kabulü ile davaya konu ... plaka sayılı ve ... plaka sayılı araçların satışına ilişkin davalılar arasındaki tasarrufun iptali ile, bu araçlar üzerinde davacı kurumun alacak ve ferileriyle sınırlı olmak üzere haciz ve cebri icra yetkisi verilmesine, karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkindir....

                  Diğer dava ... usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen duruşmalara gelmemiş ve cevap vermemiştir. Mahkemece, 4811 sayılı yasadan yararlanmak için verilen dilekçe sonucu düzenlenen ödeme tablosunun davalı ...’a tebliğ edilmemiş olması nedeniyle vergi borcunun kesinleşmeyeceği ayrıca borcun belirlendiği tarihten önce tasarrufun gerçekleşmiş olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 6183 Sayılı Yasanın 24 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Bu tür davaların 6183 Sayılı Yasanın 25.maddesine göre davalı borçlu ve borçlu ile hukuki muamelede bulunan kişiler aleyhine açılması gerekir. Somut olayda taşınmazı borçludan doğrudan satın alan ... davada taraf gösterilmemiştir. Taraf teşkili davanın görülebilme koşullarından olup, re'sen nazara alınması gerekir....

                    İstinaf başvurusunda bulunan davalı vekili dilekçesinde özetle; mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalı Mustafa Kıtkıt'a miras yoluyla intikal eden taşınmazların oğlu Mehmet Anıl Kıtkıt'a satışının muvazaalı olduğunu, gerçek değerinin çok altında yapılan bir satış olduğunu bu nedenlerle mahkemece verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Dava, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 24 ve devamı maddelerine göre açılmış tasarrufun iptali talebine ilişkindir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 355. maddesi gereğince, istinaf sebepleri ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda; 6183 sayılı yasanın 27 ve 28. maddelerine (İİK'nın 278/III-1.) göre karı ve koca, usul ve füru, üçüncü dereceye kadar hısımlar, evlat edinenle evlatlık arasında yapılan ivazlı tasarruflar bağışlama hükmünde olup, iyiniyet ve bedel farkı gözetilmeksizin iptale tabidir....

                    UYAP Entegrasyonu