WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kişi tarafından 2004 Sayılı Kanunun 89/3 maddesi gereğince açılan menfi tespit davası olduğu, her ne kadar bir an için takip dayanağının "bono" olması sebebiyle eldeki davanın mutlak ticari dava olabileceği düşünülebilir ise de yukarıda detayı verilen T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 03/02/2021 Tarih ve ... Esas-... Karar sayılı ilamında, T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 23/05/2022 Tarih ve ... Esas-... Karar sayılı ilamında ve T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 28/12/2022 Tarih ve ... Esas-... Karar sayılı ilamında ifade edildiği üzere ilgili takip dosyasında takibin taraflarının alacaklı/davalı ... ile borçlu/dava dışı ... Ltd. Şti ve ... olup, sadece onlar arasında mutlak ticari davanın söz konusu olabileceği, 2004 sayılı İİK'nun 89/3 maddesine dayalı olarak açılan iş bu menfi tespit davasının davacısı olan ... ise kendisine haciz ihbarnamesi gönderilen 3....

    Bu duruma göre davalı idarenin alacaklı biriminin bulunduğu yer Çarşamba'dır. 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usûlü Hakkında Kanun'un uygulamasından doğacak uyuşmazlıkların çözümlenmesinde 6183 SK'nun 79/4 maddesi gereğince idarenin alacaklı biriminin bulunduğu yer genel mahkemesi yetkili olduğundan (Y. 17.HD'nin 2014/7217- 16410 E ve K sayılı kararı) uyuşmazlığın Çarşamba Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmekte olup yerel mahkemece yetkisizlik kararı verilmesi gerekirken davanın esasının incelenmiş olması isabetsiz olup sair yönleri incelenmeksizin 6100 sayılı HMK'nın 353/1- a (3) maddesi uyarınca yerel mahkeme kararının kaldırılarak dosyanın ilk derece mahkemesine iadesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulması cihetine gidilmiştir. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Tarafların istinaf başvurularının 6100 sayılı HMK'nun 353/1- a (3) maddesi gereğince ayrı ayrı KABULÜ ile Samsun 1....

    Dava, 6183 sayılı Yasa’nın 79/4 maddesine dayalı olarak açılan menfi tesbit davasına ilişkindir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde ve değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanunun uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve 492 sayılı Harçlar Yasasının 13/J maddesi uyarınca davalıdan harç alınmamasına 4.5.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      İlk derece mahkemesince; "eldeki davanın menfi tespit davası olduğu ve 18/10/2023 tarihinde açıldığı, 18/10/2023 tarihi itibariyle açılan menfi tespit davalarında artık dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olmasının dava şartı olduğu, davacı tarafça dosyaya arabuluculuk son tutanağı sunulmadığı gibi, arabulucuya başvurulduğuna ilişkin bir beyanda da bulunulmadığı anlaşılmakla, 6325 Sayılı Kanunun 18/A-2, 6102 Sayılı Sayılı TTK'nın 28/3/2023 tarihli ve 7445 sayılı Kanunun 30. maddesiyle değişik 5/A-1 maddesi, 6100 Sayılı Kanunun 114/2, 115. maddeleri gereğince, açılan davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine karar verilmesi gerekmiştir." gerekçesi ile; 6325 Sayılı Kanunun 18/A-2, 6102 Sayılı Sayılı TTK'nın 28/3/2023 tarihli ve 7445 sayılı Kanunun 30. maddesiyle değişik 5/A-1 maddesi, 6100 Sayılı Kanunun 114/2, 115. maddeleri gereğince, açılan davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden REDDİNE karar verilmiş, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna...

        "İçtihat Metni" - K A R A R - Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulu Hakkında Kanun uyarınca açılan menfi tespit davasından kaynaklanmaktadır. Kararın temyiz incelenmesi görevi Yargıtay Yüksek 21. Hukuk Dairesi' ne ait olup, 6723 sayılı Danıştay Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 21/2. maddesi ile değişik 2797 sayılı Kanun'un 60/3. maddesi gereğince dosyanın anılan Yüksek Daireye gönderilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 21. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 25/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Mahkemece haciz bildiriminin tebliğ edildiği tarihten sonra vergi borçlusunun borçlarını taksitlendirmesi nedeni ile haczin kaldırıldığı gerekçesi ile konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, 6183 sayılı Yasanın 79/III. maddesi gereğince haciz bildirisine 7 günlük süresi içerisinde itiraz etmeyen davacının, aynı yasanın 79/IV. maddesi uyarınca 1 yıllık süresi içerisinde açmış olduğu menfi tespit davasında, vergi borçlusunun borcu nedeni ile yapılan haciz işlemlerinin kaldırılması nedeni ile davanın konusuz kalmasına ve kararda yazılı diğer gerekçelere göre davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2-6183 sayılı Yasanın 79/III. maddesi uyarınca alacaklı kamu idaresi tarafından kendisine haciz bildirisi tebliğ edilen üçüncü kişi, aynı bentte...

            İcra ve İflas Kanununun 72. maddesine koşut bir düzenlemeye 6183 sayılı Kanunda yer verilmemiş olması karşısında, 7 günlük hak düşürücü süreyi geçiren borçlunun, aynı konuda yeni bir menfi tespit davası açma olanağı bulunmamaktadır (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 03/10/2007 gün ve 2007/21-623- 717 ve 24.02.2016 gün, 2015/10-2155 E., 2016/179 K. sayılı Kararları). Somut olayda, davaya konu ödeme emirlerinin 13/12/2016 tarihinde davacıya tebliğ edildiği, 13/12/2016 tarihiyle tebliğ aldığı ödeme emirlerinin arka sayfasında itirazın 7 gün içinde iş mahkemesine yapılacağı yazılı olduğu halde davanın 29/12/2016 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. Dava 7 günlük hak düşürücü süre içinde açılmadığından ödeme emrinin tebliği ile birlikte davalı Kurum alacağı kesinleşecektir. Yapılacak iş, 6183 sayılı Kanun'un 58. maddesi gereği, 7 günlük hak düşürücü süre içerisinde açılmayan davanın reddine karar vermekten ibarettir....

              Ancak menfi tespit davası 15.04.2024 tarihinde açıldığını, konuyla ilgili İİK madde 89/3 aynen şu şekildedir; “İkinci ihbarnameye süresi içinde itiraz etmeyen ve zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemeyen veya yedinde sayılan malı icra dairesine teslim etmeyen üçüncü şahsa onbeş gün içinde parayı icra dairesine ödemesi veya yedinde sayılan malı teslim etmesi yahut bu süre içinde menfi tespit davası açması, aksi takdirde zimmetinde sayılan borcu ödemeye veya yedinde sayılan malı teslime zorlanacağı bildirilir” Kanun maddesinde de anlaşılacağı üzere kendisine 89/3 haciz ihbarnamesi gönderilen üçüncü şahıs ancak menfi tespit davası açarak söz konusu ihbarnameye itiraz edebilmektedir. Ancak dava açmak için kanun koyucu 15 günlük bir süre sınırı koymuştur. Menfi tespit davası açacak olan üçüncü şahıs bu hakkını ancak 89/3 haciz ihbarnamesinin kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren 15 gün içerisinde kullanabilir....

                ın dava açtığı anlaşılmakla, 6183 sayılı Yasanın 55. maddesi kapsamında davacı adına düzenlenmiş ve anılan Yasanın 58. maddesi uyarınca tebliğ edilmiş bir ödeme emrinin ya da başlatılmış bir icra takibinin bulunmaması karşısında davanın menfi tespit davası olarak kabul edilip, dava dışı Ltd. Şti'nin ticaret sicil gazete örnekleri getirtilmek suretiyle davacı ...'ın şirket ile olan ilişkisi tespit edilerek sorumluluğunun olup olmadığı tespit edilrek varılacak sonuca göre karara bağlanması gerekirken, yazılı biçimde şirket ile ile ...'ın ilişkisi tespit edilmeksizin ve ödeme emrinin iptali davası olarak kabulü ile yargılama yapılması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Mahkemece açıklanan maddi ve hukuki ilkeler gözetilerek karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki 6183 Sayılı Kanunun'un 79.Maddesi gereğince açılmış menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalı idare tarafından 12.6.2006 tarihinde tebliğ edilen 25.5.2006 tarihli haciz ihbarnamesi gereğince davalı idareye 19.211.245,40 TL borçlu olmadığının tesbitine karar verilmesini dava ve talep etmiştir. Davalı vekili, 25.5.2006 tarihli haciz bildiriminin davacıya 12.6.2006 tarihinde tebliğ edildiğini, davacının süresi içinde itiraz etmemesi nedeniyle hakkında ödeme emri düzenlenerek 14.9.2006 tarihinde tebliğ edildiğini, ödeme emrinin iptali için açılan davanın ... 2.Vergi Mahkemesinin 2006/946 Esas sayılı kararıyla reddedildiğini belirterek bu davanın da reddini savunmuştur....

                    UYAP Entegrasyonu