Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tetkik Hakimi …'ın Düşüncesi : Dosyanın incelemesinden, davacı şirketin mahsup talebinin reddedilmesine ilişkin işlemin iptali istemiyle açtığı dava, Vergi Mahkemesince kabul edildiği halde davalı idarece bu Mahkeme kararına uyulmayarak davacı şirketin mahsup talebinin ikinci kez reddedildiği anlaşıldığından, Vergi Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir. TÜRK MİLLETİ ADINA Hüküm veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince işin gereği görüşüldü: İstem; davacı şirketin mahsup talebinin reddine ilişkin ... tarih ve ... sayılı davalı idare işleminin iptali talebiyle açılan davayı reddeden Vergi Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasına ilişkindir. Dosyanın incelenmesinden, davacı şirketin ihracat istisnası nedeniyle iadeye hak kazandığı katma değer vergisinin diğer vergi borçlarına mahsubunu istediği, bu talebinin ... tarih ve … sayılı davalı idare işlemi ile reddedildiği, davacı şirket tarafından, bu ret işleminin iptali istemiyle açılan davanın ......

    Devlet hakkının takibine, ayrıca ödeme süresi verilmeksizin, 6183 sayılı Kanunun 55 inci maddesine göre düzenlenecek ödeme emrinin tebliği ile başlanılacaktır." düzenlemesine yer verilmiştir. 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 102. maddesinde; “Amme alacağı, vadesinin rastladığı takvim yılını takip eden takvim yılı başından itibaren 5 yıl içinde tahsil edilmezse zamanaşımına uğrar. Para cezalarına ait hususi kanunlardaki zamanaşımı hükümleri mahfuzdur. Zamanaşımından sonra mükellefin rızaen yapacağı ödemeler kabul olunur.” hükmü yer almaktadır. HUKUKİ DEĞERLENDİRME: Yukarıda yer verilen 6183 sayılı Kanunun 102. maddesi uyarınca; vadesinin rastladığı takvim yılını takip eden takvim yılı başından itibaren 5 yıl içinde tahsil edilmeyen amme alacağı zamanaşımına uğramaktadır....

      Dava, davacının ortağı olduğu ...1997/2 – 1997/9 aylarına ilişkin prim borçları nedeniyle 6183 sayılı Kanun uyarınca yapılan takip kapsamında gönderilen ödeme emrinin iptali istemine ilişkin olup, davanın yasal dayanağı 6183 sayılı Kanunun 58’inci maddesidir. 03.07.2009 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5904 sayılı Kanunun 35’nci maddesi ile 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 168’nci maddesine eklenen cümle uyarınca; “...hazırlanan tarifede; genel bütçeye, il özel idareleri, belediye ve köylere ait vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülükler ve bunların zam ve cezaları ile tarifelere ilişkin davalar ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun uygulanmasından doğan her türlü davalar için avukatlık ücreti tutarı maktu olarak belirlenir.” hükmü öngörülmüş olduğundan, 6183 sayılı Kanundan kaynaklanan işbu davada davacı lehine maktu vekâlet ücretine karar verilmesi gerekirken, nispi vekâlet ücretine hükmedilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma...

        Dava, davacının ortağı olduğu ... 1995/2 – 1998/3 aylarına ilişkin prim borçları nedeniyle 6183 sayılı Kanun uyarınca yapılan takip kapsamında gönderilen ödeme emrinin iptali istemine ilişkin olup, davanın yasal dayanağı 6183 sayılı Kanunun 58’inci maddesidir. 03.07.2009 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5904 sayılı Kanunun 35’nci maddesi ile 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 168’nci maddesine eklenen cümle uyarınca; “...hazırlanan tarifede; genel bütçeye, il özel idareleri, belediye ve köylere ait vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülükler ve bunların zam ve cezaları ile tarifelere ilişkin davalar ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun uygulanmasından doğan her türlü davalar için avukatlık ücreti tutarı maktu olarak belirlenir.” hükmü öngörülmüş olduğundan, 6183 sayılı Kanundan kaynaklanan işbu davada davacı lehine maktu vekâlet ücretine karar verilmesi gerekirken, nispi vekâlet ücretine hükmedilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma...

          , icra müdürlüğünün bu işlemi sonucunda alacağın tahsili imkânının kalmadığını, tescil işleminin usulsüz olup iptali gerektiğini, tescil işleminin sürenin geçmesi nedeniyle de usulsüz olduğunu, ihalenin 26.04.2012 tarihinde yapılmış olmasına rağmen, geçen süre zarfında davalı alacaklının KDV, damga vergisi ve tahsil harçlarını yatırmamasına rağmen, ihalenin iptal edilmediğini, 6183 sayılı Kanun'un 21/2. maddesince taşınmazın aynından doğan amme alacağının rehinli alacaklardan önce geldiğini, müvekkilinin 307.040,48 TL vergi alacağı bulunduğunu ileri sürerek, müvekkilinin alacağının öncelikli alacak olarak kabulü ile sıra cetvelinin düzeltilmesini, taşınmazın aynından doğan vergi borçları ödettirilmeden yapılan tescil işleminin iptalini talep ve şikayet etmiştir....

            Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, -Okul Aile Birliği Payı Talebine İlişkin Olarak; Aralık 2017 dönemi 1,416,00 TL tutarın 15.12.2017 vade tarihinden itibaren 6183 sayılı yasa uyarınca değişen oranda faizi ile, Şubat 2018 dönemi 4,656,00 TL tutarın 15.01.2018 vade tarihinden itibaren 6183 sayılı yasa uyarıca değişen oranda faizi ile, Mart 2018 dönemi 4,656,00 TL tutarın 15.02.2018 vade tarihinden itibaren 6183 sayılı yasa uyarınca değişen oranda faizi ile, Nisan 2018 dönemi 931,20 TL tutarın 15.04.2018 vade tarihinden itibaren 6183 sayılı yasa uyarınca değişen oranda faizi ile, İl Payı Talebine İlişkin Olarak; Ocak 2018 dönemi 291,00 TL tutarın 15.01.2018 vade tarihinden itibaren 6183 sayılı yasa uyarınca değişen oranda faizi ile, Şubat 2018 dönemi 582,00 TL tutarın 15.02.2018 vade tarihinden itibaren 6183 sayılı yasa uyarınca değişen oranda faizi ile, Mart 2018 dönemi 582,00 TL tutarın 15.03.2018 tarihinden itibaren 6183 sayılı yasa uyarınca değişen oranda faizi ile, Nisan 2018 dönemi...

            nun davacı bankadaki hesabından temellük ettiği 2.125.000.000,00 TL'nin temlik işleminin bankanın aciz tarihinden sonra olması nedeniyle geçersiz olduğunu, davalılar murislerinin takas mahsup işlemine itiraz ettiklerini ileri sürerek, tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla 111.935,36 Euro alacak ile kur farkı ve BSMV toplamı 4.850,22 TL'nin davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, iptali istenen 18.11.1994 tarihli takas mahsup işlemi üzerinden dava tarihi itibarıyla 10 yıldan fazla bir sürenin geçtiğini, bu nedenle davanın zamanaşımı nedeniyle reddi gerektiğini, takas mahsup işleminin davacının 05.06.1995 iflas tarihinden yedi ay evvel yapıldığını, işlemin İİK'nun 201 maddesine aykırı olduğu iddiasının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, dosya kapsamı ve ... 9. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin kesinleşmiş 2008/608 esas, 2008/578 karar sayılı ilamına göre davalılar murisi ...'ın ... 9....

              Kuruma başvuruda geçirilecek süre zamanaşımı ve hak düşürücü sürelerin hesaplanmasında dikkate alınmaz” hükmünü amirdir. 6183 sayılı Kanun kapsamında çıkarılan ödeme emrinin iptali davasında da, 7036 sayılı Kanun 4/1. maddesi uyarınca, Kuruma başvuru dava şartının uygulanıp uygulanmayacağı hususu açıklığa kavuşturulmalıdır. 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nda, dava açılabilmesi için öncelikle Kuruma başvuru ile Kurumun talebi kabul etmemesi ve bir uyuşmazlık bulunması şartı aranıyor ise de, 6183 sayılı Kanunun 58. maddesindeki düzenleme ile de, ödeme emrinin iptali isteminde dava açma prosedürü olarak, hak düşürücü süre kabul edilmiştir....

              "İçtihat Metni" Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, 6183 sayılı Kanun kapsamında düzenlenen ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkindir. Mahkeme, davanın kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davalı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 506 sayılı ... Kanunu'nun 134. maddesinde, "Bu kanunun uygulanmasından doğan uzlaşmazlık, yetkili iş mahkemelerinde veya bu davalara bakmakla görevli mahkemelerde görülür." 80. maddesinin 6. fıkrasında, "Kurum alacaklarının tahsilinde 21.07.1953 tarih ve 6183 sayılı Kanunun uygulanmasından doğacak uyuşmazlıkların çözümlenmesinde, alacaklı Sigorta Müdürlüğünün bulunduğu yer İş Mahkemesi yetkilidir." hükümleri yer almakta iken, 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı ... ve ......

                Öte yandan 29.madde de de iptal nedenleri sayılmış olup bu maddede yazılan iptal nedenlerinin gerçekleşip gerçekleşmediği de takdir olunmalıdır. 6183 sayılı yasaya dayalı tasarrufun iptali davalarında, diğer dava koşullarının yanında iptali istenilen işlemin borcun doğumundan sonra yapılmış olması gerekmektedir. Borcun doğumundan kasıt ise borçlu hakkında başlatılan takibin tarihi değil, takibe esas olan borcun doğduğu tarihtir....

                  UYAP Entegrasyonu