Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Gümrük vergileri ile para cezalarının takibi ve tahsili MADDE 14 – (1) Kesinleşen ve 6183 sayılı Kanunun 55 ve müteakip maddeleri gereğince takibi gereken alacaklara ilişkin tebligatlar, mezkur Kanunun 8 inci maddesi uyarınca 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun tebligat hükümlerine göre yapılır. (2) Düzenlenen gümrük vergileri ve para cezalarına ilişkin kararlar, tarih sırasına göre numara verilerek ilgili programlara kaydedilir. (3) 4 üncü maddenin üçüncü fıkrasının uygulanmasında gümrük idaresince yükümlüsüne, söz konusu alacağın, 6183 sayılı Kanunun 37 nci maddesinde belirtilen bir aylık ödeme süresi içinde ödenmesi gerektiği hususu bildirilir. (4) Zamanaşımına uğramış gümrük vergilerini ve para cezalarını yükümlünün ödemek istemesi durumunda rızaen yapılacak ödemeler kabul olunur. (5) 5326 sayılı Kanunun 17 nci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca idarî para cezalarının, ilk taksitinin peşin ödenmesi koşuluyla, bir yıl içinde ve dört eşit taksit halinde ödenmesine ceza...

Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir. YARGILAMA SÜRECİ: Dava konusu istem: Davacı şirketin nakit teminatlara haciz uygulanması işleminin kaldırılmasına ilişkin Delice Mal Müdürlüğü'ne yapmış olduğu başvurunun reddine ilişkin … tarih, ve … sayılı işlem ve dayanağı Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı'nın … tarih, ve … sayılı işleminin iptali istenilmiştir....

    Şikayet olunan vekili, müvekkilinin alacağının 6183 sayılı kanunun 21. maddesi gereğince öncelikli olması sebebiyle garameten taksim işleminin doğru olduğunu savunarak şikayetin reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, iddia, toplanan kanıtlar ve tüm dosya kapsamına göre, şikayet olunanın alacağının 6183 sayılı kanunun 21. maddesi gereğince öncelikli olması sebebiyle garameten taksim işleminin doğru olduğu gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir. Kararı, şikayetçi vekili temyiz etmiştir. 1-Sıra cetvelini düzenleme yetkisi İİK’nun 140 ncı maddesinde icra müdürlerine verilmiş olup, 6183 Sayılı Kanun hükümlerine tâbi bulunan vergi dairesinin sıra cetveli düzenleme yetkisi bulunmamaktadır. Bu itibarla, davalı idarenin yaptığı paylaştırma işleminin sıra cetveli olarak kabulü isabetsizdir....

      Bu yasal düzenlemeler birlikte değerlendirildiğinde, gelirlerin haczinde 6183 sayılı Kanunun 71. maddesi ile getirilen sınırlamalar ile, zor şartlarda geçimini temin eden sigortalılar yada emeklilerin, borçları yüzünden insanlık onuruna yakışmayan şartlarda hayatlarını sürdürmek zorunda kalmalarının önüne geçilmesi amaçlanmış olup 5510 sayılı Kanunda bu sınırlamalara istisna niteliği taşıyan bir düzenleme bulunmadığı gibi, anılan Kanunun 88. maddesinin 14. fıkrasına dayalı olarak, gelir ve aylıklardan 6183 sayılı Kanunun 71. maddesindeki sınırlamaları aşacak şekilde kesinti yapılması da mümkün değildir. Somut olayda, davacının emekli aylığından cari SGDP için yasal oranda kesinti yapıldığı, birikmiş SGDP borcu ve prim borcu için ayrı ayrı 1/4 oranında kesinti yapıldığı anlaşılmaktadır....

        Diğer Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"un 7. maddesi ile, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 22/A maddesi değiştirilmiş olup, mezkur Kanunun gerekçesinde (Sıra Sayısı:502) "...Vergi borcu bulunmama şartı aranılacak ödemelerin kapsamının genişletilmesi ve ödemelerden vergi borçlarının re'sen kesilebilmesi, vergi dairelerince yapılacak iadelerin prim borçlarına, T1 tarafından yapılacak prim iadelerinin vergi borçlarına re'sen mahsup edilmesi..."...

        Dosyanın incelenmesinden; davanın, 23.11.2001 gün ve 24592 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 84 seri nolu Katma Değer Vergisi Genel Tebliğinin "SSK Prim Borçlarına Mahsup" başlığını taşıyan 1.1.1.3'üncü maddesinin son paragrafındaki, "Sosyal Sigortalar Kurumu prim borçlarının tahsilinde de 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümleri uygulandığından, vergi dairesince bu işlemlerin gerçekleştirildiği tarihte prim borcunun vadesinin geçmiş olması halinde, borcun vade tarihi ile Sosyal Sigortalar Kurumuna ödemenin yapıldığı tarihler arasında gecikme zammı uygulanabileceği hususunun mükelleflerce göz önünde bulundurulması gerekir" cümlesinin iptali istemiyle açıldığı anlaşılmıştır. 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun 80'inci maddesi uyarınca, prim borçlarının vadesinde ödenmemesi durumunda 6183 sayılı Kanunun uygulanması öngörülmüş bulunduğundan; anılan Kanuna göre tahakkuk eden borçların vadesinde ödenmemesinin doğal sonucu, bu Kanunun 51'inci maddesi uyarınca...

          İdare Mahkemesinin 2021/850 esas sayılı dosyası ile iptal davası açıldığı, davanın derdest olduğu, borçlu aleyhine verilmiş muaccel bir idari para cezasının bulunmadığı, ilamlı takipte icranın geri bırakılmasını gerektirir yönde belge bulunmadığı, bu haliyle takas mahsup şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar vermiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 6183 sayılı Kanun'un 23.maddesi gereğince ilamda alacaklıya iadesine karar verilen tutarın, bandrol mükellefi olan alacaklının borcundan mahsup edildiğini, ayrıca takibe konu ilamın idari işlemin iptaline ilişkin olduğunu, tam yargı davası olmadığını ve ilamlı takibe konu edilemeyeceğini beyanla Mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir....

          İdare Mahkemesinin 2021/850 esas sayılı dosyası ile iptal davası açıldığı, davanın derdest olduğu, borçlu aleyhine verilmiş muaccel bir idari para cezasının bulunmadığı, ilamlı takipte icranın geri bırakılmasını gerektirir yönde belge bulunmadığı, bu haliyle takas mahsup şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar vermiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 6183 sayılı Kanun'un 23.maddesi gereğince ilamda alacaklıya iadesine karar verilen tutarın, bandrol mükellefi olan alacaklının borcundan mahsup edildiğini, ayrıca takibe konu ilamın idari işlemin iptaline ilişkin olduğunu, tam yargı davası olmadığını ve ilamlı takibe konu edilemeyeceğini beyanla Mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir....

          Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla işin esasının incelenmesi gerektiği gerekçesiyle kaldırılması üzerine, davacı tarafından 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun'un 48. maddesi uyarınca tecil taksitlendirme işlemi uyarınca ödenen tutarın, anılan vergi ziyaı cezalı katma değer vergilerinin 7143 sayılı Kanun uyarınca yapılandırıldığı da dikkate alınarak idarece mahsup ve iade edilmesinden sonra iade ve mahsup edilen tutara ilişkin olarak gecikme zammı oranında hesaplanan 174.767,38 TL faiz ödenmesi istemiyle yapılan başvurunun reddine dair … tarih ve E…. sayılı işleminin iptali istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …....

            İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/376 Esas, 2021/554 Karar sayılı dosyasında verilen davanın reddi kararına karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, İzmir 25. İcra Müdürlüğünün 2021/4977 Esas sayılı takibinin dayanağı İstanbul 7. İdare Mahkemesinin 2020/1355 Esas, 2021/171 karar sayılı kararı ile, dava konusu işlemin iptali ile, fazladan ödenen 177.013,32 TL TRT bandrol ücretinin yasal faizi ile birlikte davacıya iadesine karar verildiğini, davalı tarafça belirtilen karara istinaden takibe geçildiğini, ancak alacaklı şirkete iadesine karar verilen tutarın 6183 Sayılı Kanunun 23. maddesi gereği bandrol mükellefi şirketin hali hazırda kurumlarına olan borcundan mahsup edildiğini belirterek, takibin iptaline karar verilmesini istemiştir....

            UYAP Entegrasyonu