Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davanın yedi günlük süre içerisinde açılması halinde ise, somut olayda zamanaşımının geçip geçmediğinin değerlendirilmesi gerekmektedir. 506 sayılı Kanunun 80.maddesinde 3917 sayılı Kanunla yapılan değişiklik uyarınca, Kurumun süresi içerisinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsilinde 6183 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanması gereği öngörülmüş; 3917 sayılı Kanunla yapılan bu değişiklik aynı Kanunun 8.maddesi hükmüne göre, 08.12.1993 tarihinde yürürlüğe girmiş; daha sonra, 24.06.2004 tarih, 5198 sayılı Yasayla aynı maddede yapılan değişiklik sonucunda, Kurum alacaklarının tahsilinde 6183 sayılı Yasanın 102. maddesinin de uygulanma olanağı bulunmadığı düzenlemesi getirilmiş ve düzenleme 06.07.2004 tarihinde yürürlüğe girmiştir....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir. 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'nun 134. maddesinde, "Bu kanunun uygulanmasından doğan uzlaşmazlık, yetkili iş mahkemelerinde veya bu davalara bakmakla görevli mahkemelerde görülür." 80. maddesinin 6. fıkrasında, "Kurum alacaklarının tahsilinde 21.07.1953 tarih ve 6183 sayılı Kanunun uygulanmasından doğacak uyuşmazlıkların çözümlenmesinde, alacaklı Sigorta Müdürlüğünün bulunduğu yer İş Mahkemesi yetkilidir." hükümleri yer almakta iken, 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 101. maddesinde, "Bu Kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde, bu Kanun hükümlerinin uygulanmasıyla ilgili ortaya çıkan uyuşmazlıkların iş mahkemelerinde görüleceği," 88. maddesinin 19. fıkrasında, "Kurumun prim ve diğer alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usûlü Hakkında Kanunun uygulamasından doğacak uyuşmazlıkların çözümlenmesinde...

    GEREKÇE : Dava; davacı şirket araçları üzerine konulmuş olan hacizlerin kaldırılması talebini reddeden Kurum işleminin iptali istemine ilişkindir. 6183 sayılı Kanunun “Ödeme emri” başlıklı 55. maddesinin ilk fıkrasında; kamu alacağını vadesinde ödemeyenlere, yedi gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları gereğinin bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı; “Ödeme emrine itiraz” başlığını taşıyan 58. maddesinin birinci fıkrasında; kendisine ödeme emri tebliğ olunan kişinin, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde (7061 sayılı Kanun ile değişik, 01.1.2018 tarihinden geçerli olmak üzere 15 gün içinde) itirazda bulunabileceği belirtilmiştir. Diğer taraftan 6183 sayılı Kanunun 54. maddesi hükmü uyarınca da süresinde ödenmeyen amme alacağı tahsil dairesince cebren tahsil olunur....

    Kurumun süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsilinde 6183 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanması gerekmektedir. Bu durumda zamanaşımı süresi bakımından, 3917 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 08.12.1993 tarihinden önceye ilişkin prim ve gecikme zamları yönünden Kurumun alacak hakkı, Borçlar Kanununun 125. maddesinde öngörülen on yıllık zamanaşımı süresine tabi olup, zamanaşımının başlangıç tarihi, anılan Kanunun 128. maddesi hükmü gereğince alacağın muaccel olduğu tarihtir ve zamanaşımının kesilmesi ile durmasına ilişkin 132. ve ardından gelen maddelerindeki düzenlemeler de burada uygulama alanı bulmaktadır. 08.12.1993 tarihi ve sonrasına ilişkin prim ve gecikme zammı borcu yönünden ise, 6183 sayılı Kanunun “Tahsil zamanaşımı” başlığını taşıyan 102. ve ardından gelen maddeleri uygulanacaktır....

    na intikal eden miras payı içerisinde yer alan taşınmazlara ...tarih ve ...sayılı haciz yazıları ile haciz işlemi tesis ettirmesi üzerine davacı tarafından temlik sözleşmesi ileri sürülerek hacizlerin kaldırılması istenildiği, davalı idarece, 6183 sayılı Yasa'nın 30. maddesi hükmü uyarınca haciz işleminin kaldırılması isteminin reddedildiği ve bu ret işleminin iptalinin istenildiği anlaşılmıştır....

      Yine 5766 sayılı Kanunun geçici 1. maddesinde, "Bu Kanunla 6183 sayılı Kanunda yapılan değişiklikler ve eklenen hükümler, hükümlerin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla tahsil edilmemiş bulunan amme alacakları hakkında da uygulanır" hükmü ile, belirtilen değişiklikler ve getirilen yeni hükümlerin, yürürlük tarihinden sonra doğacak amme alacakları için uygulanacağı gibi kanunun yürürlülük tarihinden önce doğmuş olup, halen ödenmemiş amme alacakları için de uygulanacağı sonucu ortaya çıkmaktadır. Ancak 5766 sayılı Kanunun geçici 1. maddesinin Anayasaya aykırı olduğu ileri sürülerek iptali ve yürürlüğünün durdurulması istemiyle yapılan başvuru üzerine Anayasa Mahkemesinin 28/04/2011 tarih ve E.2009/39, K.2011/68 sayılı kararı ile 5766 sayılı Kanunun geçici 1. maddesinin iptaline karar verilmiştir....

        Somut olayda, davaya konu 6183 Sayılı Kanun'un uygulanması nedeniyle ödeme emirlerinin gönderilmesi işleminin İzmir Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü tarafından yapılması nedeniyle, bu merkezin bulunduğu yer iş mahkemesi olan İzmir İş Mahkemelerinin kesin yetkili olduğu anlaşıldığından uyuşmazlığın İzmir 16. İş Mahkemesi'nde çözümlenmesi gerekmektedir. Yukarıda açıklanan nedenlerle; HMK’nın 21 ve 22. maddeleri ile 5235 sayılı Kanun'un 36/3. maddesi gereğince İzmir 16. İş Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 14/02/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Cebren tahsil ve takip esasları 6183 sayılı Yasa'da gösterilmiştir. 6183 sayılı Yasa'nın mükerrer 35. maddesinde asıl borçlu hakkında yapılan yasal takip ve araştırmalar sonucu kamu alacağının tahsil edilemeyeceğinin anlaşılması halinde yasal temsilcisine ödeme emri çıkarabileceği bildirilmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 85’inci maddesi ile 2908 sayılı Dernekler Kanununun 27’nci maddesi hükümleri uyarınca; derneklerin yönetim kurulları, derneğin yürütme ve temsil organlarıdır. Bu görevlerini, kanuna ve dernek tüzüğüne uygun olarak yerine getirmelidirler. Ayrıca temsil görevinin, yönetim kurulunca üyelerden birisine veya üçüncü bir kişiye devri de mümkündür....

          Dosyanın incelenmesinden, 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınması Gereken Tedbirler Hakkında Kanun Hükmünde Kararname gereğince kapatılan asıl borçlu … Özel Eğitim Öğretim Kantin Yemekçilik Servis Hizmetleri Sanayi Ticaret Anonim Şirketi'nin vergi borçları nedeniyle 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 13. maddesi uyarınca … tarih ve … sayılı, … tarih ve … sayılı ve … tarih ve … sayılı olurlar ile davacı hakkında -6183 sayılı Kanunun 13/1-2,3. maddesi uyarınca- ihtiyati haciz uygulanmasına karar verildiği anlaşılmaktadır Bu durumda, amme alacağının asıl borçlusu olmayan kanuni temsilci adına doğrudan teminat, ihtiyati haciz ve ihtiyati tahakkuk gibi amme alacağının korunmasına ilişkin işlemlerin uygulanmasına yasal olanak bulunmadığından, davacı hakkında tesis edilen ihtiyati haciz işleminin iptali istemiyle açılan davayı kabul eden Vergi Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunu reddeden Bölge İdare Mahkemesi kararında sonucu itibarıyla isabetsizlik...

            Açılan dava sonucu …Vergi Mahkemesinin … günlü ve E:…, K:… sayılı kararıyla, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanunun 99.maddesi uyarınca ihalenin feshi, gayrimenkulün bulunduğu yerin icra tetkik merciinden, ihalenin ilgiliye tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde istenilip, ihalenin feshi veya kaydın tashihi hakkında başkaca mahkemeye veya idari kaza mercilerine müracaat edilemeyeceğinden, açık artırma suretiyle yapılacak satışın davacıya tebliğ üzerine satış işleminin iptali istemiyle açılan davanın, görüm ve çözümü Adli Yargı içerisinde yer alan İcra Tetkik Merciine ait bulunduğu gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine karar verilmiştir. Davacı, şirketlerinin tasfiye döneminden önceki 1986 yılı işlemleri incelenerek yapılan tarhiyata ilişkin ihbarnamelerin tasfiye memuruna tebliği gerektiğini, olayda mücbir sebep olduğundan diğer ortağa yapılan tebligatın yerinde olmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını istemektedir....

              UYAP Entegrasyonu