WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/303 esas sayılı dosyasından 07.11.2013 tarihi itibariyle, iflas erteleme hususunda tedbir kararı verilerek, 6183 sayılı kamu alacakları da dahil olmak üzere hiç bir takip yapılmamasına karar verildiği, takiplere ilişkin ödeme emirlerinin, davacı Tayfun'a 29.11.2013 tarihinde diğer davacı N.'ya ise 05.12.2013 tarihinde tebliğ edildiği, mahkemece İcra İflas Kanunu 179-b maddesinde yer alan "Erteleme kararı üzerine borçlu aleyhine 6183 sayılı Kanuna göre yapılan takipler de dahil olmak üzere hiçbir takip yapılamaz ve evvelce başlamış takipler durur," düzenlemesi uyarınca, davacılar yönünden yapılan takiplerin tedbir tarihinden sonra olması dikkate alınarak başlatılan takipler yönünden durma kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma sebebidir....

    Tahakkuk eden vergi vadesinde ödenmediği takdirde mükellef yönünden amme borcu, idare yönünden ise amme alacağı niteliği kazanmakta, böylece 6183 sayılı Kanun'a göre takip edilebilmektedir. 6183 sayılı Kanun'un 3. maddesinde, amme alacağı teriminin Kanun'un 1. ve 2. maddeleri kapsamına giren alacakları ifade ettiği belirtilmiş, fakat terim açıkça tanımlanmamıştır. Ancak, idarece 6183 sayılı Kanun uygulanarak cebren tahsil edilebilecek veya cebren tahsile başlangıç olarak limited şirket ortaklarından Kanun'un 55. maddesine göre ödeme emri ile takip edilebilecek amme alacakları, tahakkuk ettiği halde vadesinde ödenmemiş, 6183 sayılı Kanun kapsamına giren alacaklardır. Bu nedenle, 6183 sayılı Kanun'un 35. maddesinde limited şirket ortaklarının sorumlu olduğu kabul edilen amme alacaklarının, tahakkuk ettiği halde şirket tarafından vadesinde ödenmemiş alacaklar olduğu anlaşılmaktadır....

      (Bakınız, Mustafa Çenberci-Sosyal Sigortalar Kanunu Şerhi Olgaç Matbaası 1977, shf;641) Bu dönemde, SSK prim alacakları İcra İflas Yasası hükümlerine göre tahsil edilmekteydi. b) 506 Sayılı Yasanın 3917 sayılı Yasa ile değişik 80. maddesi uygulama zamanında durum; 506 sayılı Kanunun 80. maddesinde, 3917 sayılı Kanun ile yapılan ve 8.12.1993 tarihinde yürürlüğe giren; “Kurumun, süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Hakkında Kanun hükümleri uygulanır.” hükmü uyarınca, Kurum alacakları yönünden 6183 sayılı Kanunun zamanaşımına ilişkin 102. ve devamı maddeleri geçerli olmuştur. Kurumun prim ve diğer alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Yasa hükümlerinin uygulanması öngörüldüğünden, anılan Yasanın 102. maddesi uyarınca, sözü edilen alacaklar 5 yıllık zamanaşımı süresine tabi olmuştur....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Şikayetçi tarafından, 6183 sayılı Yasa kapsamında... Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü Satış Komisyonu tarafından 2011/16612 sayılı dosyasından yapılan taşınmaz ihalesinin feshi istemi ile icra mahkemesine başvurulduğu, mahkemece, ihalenin feshinin iş mahkemesinden talep edilmesi gerektiği gerekçesi ile davanın görev yönünden reddine karar verildiği anlaşılmıştır. 6183 sayılı Yasanın 99. maddesinin ikinci cümlesi aynen; "İhalenin feshi, gayrimenkulün bulunduğu yerin icra mahkemesinden şikayet yolu ile istenebilir" hükmünü içermektedir....

          Tetkik Hakimi …'in Düşüncesi : 277 sayılı Kanunun 3986 sayılı Yasayla değişik 1. maddesinde; 5237 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu ile diğer kanunlarla belediyelere verilmekte olan her çeşit paylar belediye vergi ve resimleri hükmünde olduğu, bu payların belediyelerin 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tahsili gereken borçları dışında haczedilmeyeceği hükmü yeralmıştır. 6183 sayılı Kanunun 1. maddesinde belediye vergileri bu kanun kapsamında sayılmıştır. 6183 sayılı Yasanın hacze ilişkin düzenlenmesinin yeraldığı 62 ila 76. maddelerinde iki kamu idaresi arasında cesri tahsil yapılamayacağı yönünde herhangi bir hükme rastlanılmamıştır. Aksine 6183 sayılı yasanın 70/1. maddesinde mahalli idarelerin mallarının haczedilebileceğine ilişkin düzenleme mevcuttur....

            O halde; davaya konu alacağın 6183 Sayılı Kanun'un (1) maddesinde sayılan amme alacaklarından olması, amme alacaklarının tahsili ve yapılacak takiplerde 6183 Sayılı Kanun Hükümlerinin uygulanacağının aynı kanunda açıkça belirtilmesi karşısında, uyuşmazlığın 6183 Sayılı Kanun hükümlerine göre çözümlenmesi gerektiği genel hükümlere göre uyuşmazlığın çözümlenmesinin doğru olmadığı düşüncesinde olduğumdan sayın çoğunluğun görüşlerine katılmıyorum. 25/04/2013...

              için yapılacak giderlerin alacaktan fazla bulunduğu anlaşılan ve 213 sayılı Kanun kapsamına giren amme alacaklarında 10 Türk Lirasına (10 Türk Lirası dahil), diğer amme alacaklarında 20 Türk Lirasına (20 Türk Lirası dahil) kadar amme alacakları, amme idarelerinde terkin yetkisini haiz olanlar tarafından tahsil zamanaşımı süresi beklenilmeksizin terkin olunabilir....

                görüldüğünden, 6183 sayılı Kanun kapsamında yapılan işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır....

                  Davalının temyiz istemini inceleyen Danıştay Dördüncü Dairesinin 25/11/2021 tarih ve E:2017/3687, K:2021/7429 sayılı kararı: 5766 sayılı Kanun ile 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'da yapılan ve vergi borcundan sorumlu tutulan şahıslar hakkında önceden var olmayan birtakım yeni sorumluluk yolları ve kriterleri getiren değişikliklerin, henüz tahsil edilmeyen amme alacakları için geriye yürütülerek söz konusu alacakların tahsiline ilişkin yapılacak işlemlere uygulanması mümkün olmadığından, uyuşmazlığın, davacının sorumlu tutulduğu vergiyi doğuran olayın gerçekleştiği dönemde yürürlükte bulunan düzenlemelere göre çözüme kavuşturulması gerekmektedir. Buna göre 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 35. maddesinde, limited şirket ortaklarının, şirketten tahsil imkânı bulunmayan amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu oldukları ve 6183 sayılı Kanun hükümleri gereğince takibe tabi tutulacakları ifade edilmiştir....

                    Şirketinden tahsiline yönelik kararın olduğu anlaşılmaktadır. 6183 sayılı Yasanın 1. maddesine göre “Devlete, vilayet hususi idarelerine ve belediyelere ait vergi, resim, harç, ceza tahkik ve takiplerine ait muhakeme masrafı, vergi cezası, para cezası gibi asli, gecikme zammı, faiz gibi fer i amme alacakları ve aynı idarelerin akitten, haksız fiil ve haksız iktisaptan doğanlar dışında kalan ve amme hizmetleri tatbikatından mütevellit olan diğer alacakları ile; bunların takip masrafları hakkında bu kanun hükümleri tatbik olunur....

                      UYAP Entegrasyonu