WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ancak; Yargılama gideri miktarı olan 16,00 TL'nin, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 324/4. maddesince atıfta bulunulan 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutar olan 20,00 Türk Lirasına kadar (20 Türk Lirası dahil) amme alacakları kapsamında olması nedeniyle sanığa yüklenemeyeceğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, ancak bu aykırılığın aynı Kanun'un 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün olduğundan hüküm fıkrasından yargılama giderleri ile ilgili bölümde yer alan "16,00 TL davetiye gideri olan yargılama giderinin sanıktan tahsiline" ilişkin kısmın çıkartılarak yerine "16,00 TL davetiye gideri olan yargılama giderinin 5271 sayılı CMK'nın 324/4. maddesi uyarınca Devlete ait yargılama giderlerinin 21/07/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında...

    Ayrıca, 5766 sayılı Kanunun 1. maddesiyle 6183 sayılı Kanunun 3. maddesine eklenen;"Tahsil edilemeyen amme alacağı terimi: “Amme borçlusunun bu Kanun hükümlerine göre yapılan mal varlığı araştırması sonucunda haczi kabil herhangi bir mal varlığının bulunmaması, haczedilen mal varlığının satılarak paraya çevrilmesine rağmen, satış bedelinin amme alacağını karşılamaması gibi nedenlerle tahsil edilemeyen amme alacaklarını,”; Tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağı terimi: “Amme borçlusunun haczedilen mal varlığına bu Kanun hükümlerine göre biçilen değerlerin amme alacağını karşılayamayacağının veya hakkında iflas kararı verilen amme borçlusundan aranılan amme alacağının iflas masasından tahsil edilemeyeceğinin anlaşılması gibi nedenlerle tahsil dairelerince yürütülen takip muamelelerinin herhangi bir aşamasında amme borçlusundan tahsil edilemeyeceği ortaya çıkan amme alacaklarını,”ifade eder, olarak açıklanmıştır. 5766 sayılı Kanunun geçici 1. maddesi de; “ Bu Kanunla 6183 sayılı Kanunda...

      İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 06/12/2022 NUMARASI : 2022/593 ESAS 2022/691 KARAR DAVA KONUSU : İhalenin Feshi KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde davalı T8 vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, HMK’nın 353. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Kayseri Banka Alacakları İcra Müdürlüğünün 2019/3666 Esas sayılı dosyasında satışı yapılan 34 XX 496 plakalı aracın ihalesine katılmak üzere 16/05/2022 tarihinde teminat yatırdığnı, 17/05/2022 tarihinde ihalenin yapılarak aracın 234.000,00 TL bedelle kendi üzerinde kaldığını, davaya konu aracın satışa çıkarılan ilanda ve uyap üzerinde yazan kilometresinin gerçeği yansıtmadığını, aracın nitelikli özelliklerinde hata bulunduğunu, bu itibarla yapılan ihalenin usule uygun olmadığını belirterek 17/05/2022 tarihli ihalenin feshine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı...

      DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, 6183 Sayılı Yasa kapsamında yapılan ihalenin feshi istemine ilişkindir. 6183 Sayılı Yasanın 99. maddesinin ikinci cümlesi aynen; "İhalenin feshi, gayrimenkulün bulunduğu yerin icra mahkemesinden şikayet yolu ile istenebilir" hükmünü içermektedir. HMK.nın 1. maddesine göre, mahkemelerin görevine ilişkin kurallar kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemece re'sen gözetilmesi gerekir. Somut olayda, dava 6183 sayılı yasa uyarınca yapılan taşınmaz ihalesinin feshine ilişkin olmakla, davada İcra Mahkemesi yetkili ve görevli olduğundan mahkeme kararı yerinde değildir. Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvuru nedenlerinin yerinde olduğu, kararın usul ve yasaya uygun olmadığı anlaşıldığından, esasa ilişkin diğer yönler incelenmeksizin, HMK'nın 353/1- a/3 maddesi uyarınca kararın kaldırılmasına ve yeniden yargılama yapılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir....

      DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, 6183 Sayılı Yasa kapsamında yapılan ihalenin feshi istemine ilişkindir. 6183 Sayılı Yasanın 99. maddesinin ikinci cümlesi aynen; "İhalenin feshi, gayrimenkulün bulunduğu yerin icra mahkemesinden şikayet yolu ile istenebilir" hükmünü içermektedir. HMK.nın 1. maddesine göre, mahkemelerin görevine ilişkin kurallar kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemece re'sen gözetilmesi gerekir. Somut olayda, dava 6183 sayılı yasa uyarınca yapılan taşınmaz ihalesinin feshine ilişkin olmakla, davada İcra Mahkemesi yetkili ve görevli olduğundan mahkeme kararı yerinde değildir. Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvuru nedenlerinin yerinde olduğu, kararın usul ve yasaya uygun olmadığı anlaşıldığından, esasa ilişkin diğer yönler incelenmeksizin, HMK'nın 353/1- a/3 maddesi uyarınca kararın kaldırılmasına ve yeniden yargılama yapılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir....

      Ayrıca, 5766 sayılı Kanunun 1. maddesiyle 6183 sayılı Kanunun 3. maddesine eklenen; "Tahsil edilemeyen amme alacağı terimi: “Amme borçlusunun bu Kanun hükümlerine göre yapılan mal varlığı araştırması sonucunda haczi kabil herhangi bir mal varlığının bulunmaması, haczedilen mal varlığının satılarak paraya çevrilmesine rağmen, satış bedelinin amme alacağını karşılamaması gibi nedenlerle tahsil edilemeyen amme alacaklarını,”; Tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağı terimi: “Amme borçlusunun haczedilen mal varlığına bu Kanun hükümlerine göre biçilen değerlerin amme alacağını karşılayamayacağının veya hakkında iflas kararı verilen amme borçlusundan aranılan amme alacağının iflas masasından tahsil edilemeyeceğinin anlaşılması gibi nedenlerle tahsil dairelerince yürütülen takip muamelelerinin herhangi bir aşamasında amme borçlusundan tahsil edilemeyeceği ortaya çıkan amme alacaklarını,” ifade eder, olarak açıklanmıştır. 5766 sayılı Kanunun geçici 1. maddesi de; “ Bu Kanunla 6183 sayılı Kanunda...

        İcra Mahkemesince davacı alacaklarının 5479 sayılı yasanın 4 ncü maddesi ile değişik 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 21/son maddesine uygun bulunan sıra cetveline yönelik şikayetin reddine karar verilmiş; hüküm davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 21/II ve İcra ve İflas Kanunu’nun 206/I maddesi hükümlerine göre bir malın aynından kaynaklanan kamu alacakları, o malın bedelinden öncelikle ödenirler. Bu nitelikte olmayan vergi alacakları ise 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 21 nci maddesinin son fıkrası hükmüne göre sıralamaya tabi tutulur. Davacı yanın şikayetine konu edilen alacakların bir kısmının nakil vasıtalarından ve gümrük işlemlerinden kaynaklandığı, bir diğer ifade ile yukarıdaki açıklamalar kapsamında, ilgili malların aynından doğmuş olabilecekleri anlaşılmaktadır....

          B-Sanık ... hakkında verilen hükme yönelik temyiz talebinin incelenmesinde; 05/07/2012 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanun'un 100. maddesiyle CMK'nın 324/4. maddesine eklenen “Devlete ait yargılama giderlerinin 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutarlardan az olması halinde, bu giderin Devlet Hazinesine yüklenmesine karar verilir.” şeklindeki cümle ile yargılama giderlerinin tahsili bakımından 6183 sayılı Kanun'un 106. maddesine atıfta bulunulduğu, anılan maddede “Yapılacak takip sonunda tahsili imkansız veya tahsili için yapılacak giderlerin alacaktan fazla bulunduğu anlaşılan ve 213 sayılı Kanun kapsamına giren amme alacaklarında 10 Türk Lirasına (10 Türk Lirası dahil), diğer amme alacaklarında 20 Türk Lirasına (20 Türk Lirası dahil) kadar amme alacakları, amme idarelerinde terkin yetkisini haiz olanlar tarafından tahsil zamanaşımı süresi beklenilmeksizin terkin...

            . … KARŞI TARAF (DAVACI) : … İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir. YARGILAMA SÜRECİ : Dava konusu istem: Kanuni temsilcisi olduğu limited şirketin vergi borçlarından dolayı 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 13. maddesinin (1) numaralı bendi uyarınca davacı adına kayıtlı araca ve banka hesabına ilişkin tesis edilen ihtiyati haciz işleminin iptali istemiyle dava açılmıştır. … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararı: Asıl amme borçlusu olmayan ortaklar ve kanuni temsilciler adına teminat isteme, ihtiyati haciz ve ihtiyati tahakkuk gibi amme alacağının korunmasına ilişkin işlemlerin uygulanabileceğine ilişkin 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'da bir açıklık bulunmamaktadır....

              Limited şirket ortaklarının sorumluluğunu düzenleyen anılan maddede “Limited şirket ortakları şirketten tahsil imkanı bulunmayan amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu olurlar ve bu Kanun hükümleri gereğince takibe tabi tutulurlar” hükmü öngörülmüş iken, Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanunda ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkındaki 04.06.2008 tarih 5766 sayılı Kanun ’un 3. maddesi ile, 6183 sayılı Kanunun 35. maddesinde yer alan “Şirketten tahsil imkanı bulunmayan” ibaresi şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan” şeklinde değiştirilmiştir. Aynı maddeye “Ortağın şirketteki sermaye payını devretmesi halinde, payı devreden ve devralan şahısların devir öncesine ait amme alacaklarının ödenmesinden birinci fıkra hükmüne göre müteselsilen sorumlu olurlar....

                UYAP Entegrasyonu