Hakim çekişmesiz yargıda re'sen araştırma ilkesi uyarınca, davanın ispatı için gerekli bütün delillere başvurabilir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 29. maddesinde bir kimsenin sağ veya ölü olduğunu veya belirli bir zamanda ya da başka bir kimsenin ölümünde sağ bulunduğunu ileri süren tarafın iddiasını ispat etmek zorunda olduğu, 30. maddesinde ise doğum ve ölümün öncelikle nüfus sicilindeki kayıtlarla, nüfus sicilinde bir kayıt yoksa veya bulunan kaydın doğru olmadığı anlaşılırsa her türlü delille kanıtlanabileceği belirtilmiştir. Somut olayda, UYAP üzerinden yapılan incelemede dava konusu 813 parsel sayılı taşınmazların 04.05.2016 tarihinde 3402 sayılı Kanunun 22/a maddesi gereğince yenilemeye tabi tutulduğu, güncel tapu kayıtlarının dosya arasında olmadığı görülmektedir. Ayrıca, davanın 22.10.2012 tarihinde açıldığı, mahkemenin 2012/142 Esas sayılı dosyası ile birleştirildiği, ancak temyize esas hükmün 2015/122 Esas sayılı dosya üzerinden verildiği anlaşılmaktadır....
Hakim çekişmesiz yargıda re'sen araştırma ilkesi uyarınca, davanın ispatı için gerekli bütün delillere başvurabilir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 29. maddesinde bir kimsenin sağ veya ölü olduğunu veya belirli bir zamanda ya da başka bir kimsenin ölümünde sağ bulunduğunu ileri süren tarafın iddiasını ispat etmek zorunda olduğu, 30. maddesinde ise doğum ve ölümün öncelikle nüfus sicilindeki kayıtlarla, nüfus sicilinde bir kayıt yoksa veya bulunan kaydın doğru olmadığı anlaşılırsa her türlü delille kanıtlanabileceği belirtilmiştir. Somut olayda, UYAP üzerinden yapılan incelemede dava konusu 809 parsel sayılı taşınmazın 04.05.2016’da 3402 sayılı Kanunun 22/a maddesi gereğince yenilemeye tabi tutulduğu, güncel tapu kayıtlarının dosya arasında olmadığı görülmektedir. Ayrıca, davanın 22.10.2012 tarihinde açıldığı, mahkemenin 2012/142 Esas sayılı dosyası ile birleştirildiği, ancak temyize esas hükmün 2015/126 Esas sayılı dosya üzerinden verildiği anlaşılmaktadır....
Murisin adres ve kimlik bilgileri araştırılmalı, nüfus kayıtları Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünden sorulmalıdır. Kadastro tespiti esnasında bilirkişi ve muhtar olarak görev yapan kişilerin hayatta olup olmadıkları ilgili kolluk kuvveti aracılığıyla tespit edilmeli, hayatta olduklarının anlaşılması halinde yeniden yapılacak keşifte tanık olarak beyanlarına başvurulmalıdır....
Hakim çekişmesiz yargıda re'sen araştırma ilkesi uyarınca, davanın ispatı için gerekli bütün delillere başvurabilir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 29. maddesinde bir kimsenin sağ veya ölü olduğunu veya belirli bir zamanda ya da başka bir kimsenin ölümünde sağ bulunduğunu ileri süren tarafın iddiasını ispat etmek zorunda olduğu, 30. maddesinde ise doğum ve ölümün öncelikle nüfus sicilindeki kayıtlarla, nüfus sicilinde bir kayıt yoksa veya bulunan kaydın doğru olmadığı anlaşılırsa her türlü delille kanıtlanabileceği belirtilmiştir. Somut olayda, UYAP üzerinden yapılan incelemede dava konusu 783 parsel sayılı taşınmazların 04.05.2016’da 3402 sayılı Kanunun 22/a maddesi gereğince yenilemeye tabi tutulduğu, güncel tapu kayıtlarının dosya arasında olmadığı görülmektedir. Ayrıca, davanın 22.10.2012 tarihinde açıldığı, mahkemenin 2012/142 Esas sayılı dosyası ile birleştirildiği, ancak temyize esas hükmün 2015/124 Esas sayılı dosya üzerinden verildiği anlaşılmaktadır....
Hakim çekişmesiz yargıda re'sen araştırma ilkesi uyarınca, davanın ispatı için gerekli bütün delillere başvurabilir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 29. maddesinde bir kimsenin sağ veya ölü olduğunu veya belirli bir zamanda ya da başka bir kimsenin ölümünde sağ bulunduğunu ileri süren tarafın iddiasını ispat etmek zorunda olduğu, 30. maddesinde ise doğum ve ölümün öncelikle nüfus sicilindeki kayıtlarla, nüfus sicilinde bir kayıt yoksa veya bulunan kaydın doğru olmadığı anlaşılırsa her türlü delille kanıtlanabileceği belirtilmiştir. Somut olayda, UYAP üzerinden yapılan incelemede dava konusu 283 parsel sayılı taşınmazların 13.06.2016’da 3402 sayılı Kanunun 22/a maddesi gereğince yenilemeye tabi tutulduğu, güncel tapu kayıtlarının dosya arasında olmadığı görülmektedir. Ayrıca, davanın 21.12.2012 tarihinde açıldığı, mahkemenin 2012/142 Esas sayılı dosyası ile birleştirildiği, ancak temyize esas hükmün 2015/161 Esas sayılı dosya üzerinden verildiği anlaşılmaktadır....
Hakim çekişmesiz yargıda re'sen araştırma ilkesi uyarınca, davanın ispatı için gerekli bütün delillere başvurabilir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 29. maddesinde bir kimsenin sağ veya ölü olduğunu veya belirli bir zamanda ya da başka bir kimsenin ölümünde sağ bulunduğunu ileri süren tarafın iddiasını ispat etmek zorunda olduğu, 30. maddesinde ise doğum ve ölümün öncelikle nüfus sicilindeki kayıtlarla, nüfus sicilinde bir kayıt yoksa veya bulunan kaydın doğru olmadığı anlaşılırsa her türlü delille kanıtlanabileceği belirtilmiştir. Somut olayda, UYAP üzerinden yapılan incelemede dava konusu 793 parsel sayılı taşınmazın 04.05.2016 tarihinde 3402 sayılı Kanunun 22/a maddesi gereğince yenilemeye tabi tutulduğu, güncel tapu kayıtlarının dosya arasında olmadığı görülmektedir. Ayrıca, davanın 03.01.2013 tarihinde açıldığı, mahkemenin 2012/142 Esas sayılı dosyası ile birleştirildiği, ancak temyize esas hükmün 2015/145 Esas sayılı dosya üzerinden verildiği anlaşılmaktadır....
Dava, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu 36.maddesi kapsamında nüfus kayıtlarındaki doğum tarihinin düzeltilmesi istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, davacının 29.03.1985 doğumlu olarak 24.04.1986 tarihinde nüfusa tescil edildiği, davacının kemik yaşının tespiti amacıyla alınan ... Devlet Hastanesinin 05.04.2016 tarihli sağlık kurulu raporunda, 22 (yirmiiki) yaş üzeri olarak tespit edildiği anlaşılmaktadır. 1- Kişilerin en erken doğdukları gün nüfusa tescil edilebilecekleri, tescil tarihi 24.04.1986 olan davacının doğum tarihinin bu tarihe kadar (bu tarih dahil) düzeltilebileceği, kişinin doğmadan önce nüfusa tescil edilmesinin mümkün olmadığı dikkate alınmadan doğum tarihinin 29.03.1987 olarak düzeltilmesi nüfus kayıtlarında çelişki meydana getirmektedir....
Nüfus kütüklerindeki doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi için mahkemeden karar alınması zorunludur. 6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanununun 106. maddesinde, bir hakkın veya hukuki ilişkinin varlığının veya yokluğunun tespit davası yolu ile mahkemeden istenebileceği; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 30. maddesinin ikinci fıkrasında, nüfus sicilinde bir kayıt yoksa veya bulunan kaydın doğru olmadığı anlaşılırsa, gerçek durumun her türlü kayıtla ispat edileceği; 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu 36. maddesinin birinci fıkrasının c bendi ise tespit davalarının, kaydın iptali veya düzeltilmesi için açılacak davalara karine teşkil edeceği hükmünü içermektedir. Nüfus kayıtlarının düzenli ve gerçeğe uygun olarak tutulması kamu düzeni ile yakından ilgilidir. Nüfus kayıtlarının düzeltilmesine ilişkin davalarda, mahkemelerin hiçbir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunluluğu bulunmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Y A R G I T A Y K A R A R I Dava, nüfus kütüğünde sağ gözüken ... adlı kişinin 30.05.1980 günü öldüğünün tespiti ile ölümün nüfus kayıtlarına işlenmesi istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 31.05.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İlçesi, Ahmetadil Mahallesi 530 parsel sayılı taşınmazların Dede oğlu ... mirasçıları adına kayıtlı olduğunu ve mirasçılarının tespit edilmediğini belirterek mirasın Hazineye geçmesini istemiştir. Mahkemece, TMK'nin 594. maddesi gereğince yapılan tüm inceleme ve araştırma neticesinde 530 parsel sayılı taşınmazın mirasçısı olduğu, ekilip biçildiği tespit edildiğinden davanın reddine karar vermiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 598. maddesine göre, başvurusu üzerine yasal mirasçı oldukları belirlenenlere, sulh mahkemesince veya noterlikçe mirasçılık sıfatlarını gösteren bir belge verilir. 501. maddesine göre ise, mirasçı bırakmaksızın ölen kimsenin mirası devlete geçer. TMK'nin 30. maddesinde doğum ve ölümün nüfus sicilindeki kayıtlarla ispat olunabileceği, nüfus kütüklerinde kayıt bulunmaması veya bulunan kaydın doğru olmadığının anlaşılması halinde gerçek durumun her türlü delille kanıtlanabileceği açıklanmıştır....