İlk derece mahkemesince; hakkında gaiplik kararı verilmesi talep edilen kişinin öldüğne dair dosya kapsamında inindarıcı herhangi bir delil bulunmadığı, uzun süredir haber alınamadığı varsayılsa dahi son haber tarihinden itibaren 5 yıllık süre dolmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Hükme karşı davacı vekili yargılama sırasındaki gerekçeler ile istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 32. ve devamı maddelerinde düzenlenen gaiplik kararı verilmesi istemine ilişkindir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 32. maddesinde gaiplik kararının verilebilmesinin koşulları düzenlenirken aynı Yasanın 33. maddesinde yapılacak usuli işlemlere yer verilmiştir....
İlk derece mahkemesince; hakkında gaiplik kararı verilmesi talep edilen kişinin öldüğne dair dosya kapsamında inindarıcı herhangi bir delil bulunmadığı, uzun süredir haber alınamadığı varsayılsa dahi son haber tarihinden itibaren 5 yıllık süre dolmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Hükme karşı davacı vekili yargılama sırasındaki gerekçeler ile istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 32. ve devamı maddelerinde düzenlenen gaiplik kararı verilmesi istemine ilişkindir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 32. maddesinde gaiplik kararının verilebilmesinin koşulları düzenlenirken aynı Yasanın 33. maddesinde yapılacak usuli işlemlere yer verilmiştir....
“Ölüm tehlikesi içinde kaybolma” ve “uzun zamandan beri haber alınamama” olaylarının gaiplik nedeni teşkil edebilmesi için, gaipliği istenilenin “ölümü hakkında kuvvetli olasılık” olması kaydıyla gaipliğine karar verilebileceği düzenlenmiştir. Türk Medeni Kanununun 32. maddesi uyarınca ölüm tehlikesi içinde kaybolan veya kendisinden uzun zamandan beri haber alınamayan bir kimsenin ölümü hakkında kuvvetli olasılık varsa gaiplik kararı verilebilir. Davacının kardeşinden uzun zamandan beri haber alınamamakta ise de, ölüm hakkında kuvvetli olasılığın varlığı kanıtlanamamıştır. Bu durumda davanın reddine karar verilmesinde hukuka aykırı bir yön bulunmadığından davacı vekilinin istinaf talebinin HMK'nın 353/1- b.1 maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/1774 KARAR NO : 2022/50 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : GEBZE 2. SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 20/09/2021 NUMARASI : 2018/383 ESAS, 2021/835 KARAR DAVA KONUSU : Gaipliğe Karar VerilmesiKARAR : Dairemizde bulunan istinaf başvurusunun yapılan açık incelemesi sonunda; Davacı vekilinin istinaf başvurusu üzerine Gebze 2. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2018/383 Esas sayılı dosyası ve dava dosyasında verilen 20/09/2021 tarihli 2021/835 Karar sayılı gerekçeli kararı incelendi. İDDİA : Davacı dava dilekçesinde özetle; kardeşi T3 1983 yılı mayıs ayında sabah işe gitmek için evden ayrıldığını, aradan geçen 34 yıla rağmen kendisinden hiç haber alınamadığını, bu nedenlerden dolayı kardeşi İlhan hakkında gaiplik kararı verilmesini talep ve dava etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : Gebze 2....
Maddesi uyarınca evlenmeye izin istemine ilişkindir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 124/2. maddesi ile "ancak, hakim olağanüstü durumlarda ve pek önemli bir sebeple onaltı yaşını doldurmuş olan erkek veya kadının evlenmesine izin verebilir. Olanak bulundukça karardan önce ana ve baba veya vasi dinlenir" hükmüne yer verilmiş, 787 Sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş Görev ve Yargılama Usüllerine Dair Yasaya 5133 Sayılı Yasa ile eklenen 4/2. maddesinde ise, “22.11.2001 tarihli 4721 Sayılı Türk Medeni Kanununun Üçüncü Kısım hariç olmak üzere İkinci Kitabı ile 03.12.2001 tarihli ve 4722 Sayılı Türk Medeni Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanuna göre aile hukukundan doğan dava ve işlerin” Aile Mahkemesi görevinde olduğu açıklanmıştır....
EVLAT EDİNMEEVLATLIK İLİŞKİSİNİN KALDIRILMASI4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 308 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 318 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 319 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün kanun yararına bozulması Adalet Bakanlığının yazısı üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından istenilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 308. maddesinin birinci fıkrasında "evlat edinilenin, evlat edinenden en az onsekiz yaş küçük olması şarttır." hükmü yer almaktadır. Dosyadaki nüfus kayıt örneklerinden, 12/8/1945 doğumlu, davacı ile 10/5/1961 doğumlu davalı arasındaki yaş farkının on sekiz yıldan az olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece, yasal şartın oluşmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, davanın kabulüne ilişkin hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nce verilen ve Yargıtayca incelenmeksizin kesinleşen 26.12.2012 gün ve 2011/185 Esas-2012/789 Karar sayılı kararın yürürlükteki hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 30.05.2018 gün ve 2018/33551 sayılı yazısında kanun yararına temyiz edilerek bozulması istenilmiş olmakla, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü: Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 32. maddesine dayalı olarak gaiplik kararı verilmesi talebine ilişkindir. 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu'nun 32/1. maddesinde; ''Ölüm tehlikesi içinde kaybolan veya kendisinden uzun zamandan beri haber alınamayan bir kimsenin ölümü hakkında kuvvetli olasılık varsa, hakları bu ölüme bağlı olanların başvurusu üzerine mahkeme bu kişinin gaipliğine karar verebilir.'' hükmü ile aynı Kanunun 35/2. maddesinde, ''Gaiplik kararı ölüm tehlikesinin gerçekleştiği veya son haberin alındığı günden başlayarak hüküm doğurur'' hükmü yer almaktadır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince yapılan yargılamada;"...Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 32. ve devamı maddelerinde düzenlenen gaiplik kararı verilmesi istemine ilişkindir. Gaiplik, kanunda tahdidi olarak sayılan belli durumlarda, sağ mı ölü mü olduğu bilinmeyen kişi ile bu durumdan hakları etkilenenleri koruma amacı ile kanun tarafından öngörülen şüphe ve belirsizliği ortadan kaldırmak amacıyla ölüm olayına karine teşkil eden ve sonucu itibari ile ölüme bağlı hakların, aynen gaibin ölümü ispatlanmış gibi kullanılması sonucunu doğuran bir müessesedir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 32. maddesi gereğince ölüm tehlikesi içinde kaybolan veya kendisinden uzun zamandan beri haber alınamayan bir kimsenin ölümü hakkında kuvvetli olasılık varsa, hakları bu ölüme bağlı olanların başvurusu üzerine mahkeme bu kişinin gaipliğine karar verebilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Hasımsız olarak gaipliğe karar verilmesi istemine ilişkin olarak 2. Sulh Hukuk ve Bakırköy 6. Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, kendisinden uzun süredir haber alınamadığı iddiasıyla Serap Bilen’in gaipliğine karar verilmesi isteminden kaynaklanmaktadır. Dava, gaiplik istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanununun 32/2 maddesine göre, “Yetkili mahkeme, kişinin Türkiye'deki son yerleşim yeri; eğer Türkiye'de hiç yerleşmemişse nüfus sicilinde kayıtlı olduğu yer; böyle bir kayıt da yoksa anasının veya babasının kayıtlı bulunduğu yer mahkemesidir...” hükümlerine yer verilmiştir. Dosya kapsamından, davacının 22.06.1993 tarihli müracaatında da kendisinin ve gaipliğine karar verilmesi istenen kızının son ikametgahının ...olduğu anlaşıldığından uyuşmazlığın Bakırköy 6....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi ... olarak gaipliğe karar verilmesi istemine ilişkin olarak Şanlıurfa 1. Sulh Hukuk ve İstanbul 8. Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, kendisinden uzun süredir haber alınamadığı iddiasıyla babası ...'ın gaipliğine karar verilmesi isteminden kaynaklanmaktadır. Dava, gaiplik istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanununun 32/2 maddesine göre, “Yetkili mahkeme, kişinin Türkiye'deki son yerleşim yeri; eğer Türkiye'de hiç yerleşmemişse nüfus sicilinde kayıtlı olduğu yer; böyle bir kayıt da yoksa anasının veya babasının kayıtlı bulunduğu yer mahkemesidir...” hükümlerine yer verilmiştir....