Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir ( TMK 225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK'nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (TKM 170.m), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 sayılı yasanın 10, TMK 202/1.m). Tasfiyeye konu 3696 parsel 7 nolu bölüm, 25.12.1997 tarihinde, 3980 ada 6 parsel 24 nolu bölüm 1991 yılında kooperatif üyeliği yoluyla edinilmiş ve teslimat 1996 yılında yapılmış, resmi işlemler nedeniyle 26.10.2007 tarihinde tahsis yoluyla davalı adına tescil edilmiştir. Taşınmaz mallar eşler arasında mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde edinilmiş, dava konusu otomobil ise edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 30.05.2006 tarihinde satın alınarak davalı eş adına tescil edilmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Katkı Payı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Dava konusu 1243 ada 2 parseldeki 25 nolu mesken 4721 Sayılı Türk Medeni Kanununun yürürlüğünden önce 24.11.2000 tarihinde alınmıştır. Kadının ev hanımı olduğu, katkısı olduğu hakkındaki iddiasını ispatlayamadığı anlaşılmaktadır. Dava konusu mesken davalının kişisel malı olup, bu dönemde 743 Sayılı Türk Kanunu Medenisinin 186-190 maddelerinde ifadesini bulan mal ayrılığı hükümleri geçerlidir. Bu konudaki talebin reddi gerekirken yazılı şekilde kabulü usul ve yasaya aykırıdır. 2-Araç hakkındaki talebe gelince; 1.1.2002 tarihinde 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu yürürlüğe girmiş, edinilmiş mallara katılma rejimi, yasal mal rejimi olarak kabul edilmiştir. (TMK.202.md.)...

      Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle mirasbırakan tarafından davalılara yapılan temlikin, kız çocuklarından mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu iddiasının 6100 sayılı HMK. nun 190. ve 4721 sayılı TMK. nun 6. maddeleri gereğince davacılar tarafından kanıtlanamadığı, bedeller arasındaki farkın tek başına muvazaanın kanıtı olmayacağı gözetilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru olduğuna göre, davacıların temyiz itirazları yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 4,90 TL. bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına 18.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        olduğundan hükmün bu sebepten 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 16.11.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Mala zarar verme, hakaret HÜKÜM : Ceza verilmesine yer olmadığı, koruma ve tedavi amaçlı güvenlik tedbiri Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Sanığın mala zarar verme ve hakaret suçlarından eylemlerine uyan 5237 sayılı TCK'nın 151/1 ve 125/1. maddelerinde öngörülen cezanın türü ve üst sınırına göre, aynı Kanun'un 66/1-e ve 66/4. maddelerinde öngörülen 8 yıllık asli (olağan) dava zamanaşımının 29/01/2009 olan sorgu tarihinden inceleme tarihine kadar geçmiş bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan, 1412 sayılı CMUK'nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, sanık hakkında açılan kamu davalarının 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddesi gereğince zamanaşımı nedeniyle DÜŞÜRÜLMESİNE,...

            Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK mad.225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden 4721 Sayılı TMK'nin yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (743 Sayılı TKM mad.170), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 Sayılı Yasa mad.10, TMK mad.202/1). Tasfiyeye konu 147 ada 127 parselde kayıtlı 1 numaralı mesken eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 16.05.2012 tarihinde satın alınarak, davalı eş adına tescil edilmiş, 4 numaralı dükkan davalı tarafından 19.09.2012 tarihinde 3.kişiye satış yoluyla devredilmiştir. Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (TMK mad.179). 1....

              Ceza Dairesi         2015/23536 E.  ,  2016/4721 K."İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi HÜKÜM : 5237 sayılı TCK' nın 57/1....

                Aile konutu olarak özgülenen taşınmaz malın maliki olmayan eş, tapu kütüğüne konutla ilgili gerekli şerhin verilmesini isteyebilir (4721 sayılı TMK m.194). Bu rıza alınmadan konutla ilgili yapılan tasarruf işlemi geçersizdir. Bu geçersizliği, rızası gereken eş, konutun bu vasfını devam ettirmesi koşuluyla evlilik birliği süresince ileri sürebilir. Evlilik, ölümle veya boşanma yahut da iptal kararıyla sona ermiş ise, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 194. maddesinin "Aile konutuna" sağladığı koruma da sona erer ve diğer eşin rızası alınmadan yapılan tasarruf işlemi yapıldığı andan itibaren geçerlilik kazanır....

                  TMK' nun 724. maddesi gereğince temliken tescil istemi de bulunmaktaysa, lehine mahkemeden hüküm alabilmesi o isteğin harçlandırılmasına ve harcının tarife uyarınca ödenmesine bağlıdır. Başka bir anlatımla, harç ödenmeksizin savunma yoluyla 4721 s. TMK' nun 724. maddesinden yararlanma iradesinin bildirilmesi sonucu o taşınmazın irade sahibi adına tescilini gerektirmez. O nedenle mahkemece kamu düzeninden olan harçlar ("başvurma harcı" ile "karar ve ilam harcı") ödetilmeden tescil hükmü kurulması yanlıştır. (Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 2010/13371 Esas - 2011/1714 Karar sayılı ilamı) Bilindiği üzere; başkasının taşınmazına, temelli ve kalıcı nitelikte yapı yapılması durumunda, 4721 s. Türk Medeni Kanunun (TMK) 684. ve 718.maddelerinin hükümleri gereğince yapı üzerinde veya altında bulunduğu taşınmazın tamamlayıcı parçası (mütemmim cüzü) haline geleceğinden ana taşınmazın mülkiyetine tabi olur....

                  hükmün bu sebepten 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesi gereğince, hükmün TCK'nin 57 ve devamı maddeleri gereğince sanığın koruma ve tedavi amaçlı olarak yüksek güvenlikli sağlık kurumunda tedavi altına alınmak suretiyle hakkında güvenlik tedbiri uygulanmasına kısmından sonra gelmek üzere 5237 sayılı TCK'nin 57/2. maddesi gereğince "yerleştirildiği kurumun sağlık kurulunca düzenlenecek raporda sanığın toplum açısından tehlikeliliğinin ortadan kalktığının veya önemli ölçüde azaldığının belirlenmesi durumunda mahkeme veya hakim kararıyla serbest bırakılmasına" ibaresinin eklenmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 27/01/2015 gününde oy birliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu