Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ayrıca, mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut olan edinilmiş mallar tasfiye edilir (4721 sayılı TMK mad. 235/1). Eşlere ait kişisel ve edinilmiş mallar, mal rejiminin sonra ermesi anındaki durumlarına (nitelik, seviye, aşama vb.) göre değerlendirilir (TMK mad. 228/1). Bu malların, kural olarak tasfiye anındaki (TMK mad. 227/1 ve 235/1), sürüm (rayiç) değerleri (TMK mad. 232 ve 239/1) hesaba katılır. Yargıtay ve Dairemizin uygulamalarına göre, tasfiye tarihi karar tarihidir. Mahkemece, tasfiye konusu malın karara en yakın tarihteki sürüm değeri belirlenmelidir. Yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda; mahkemece, karar tarihinden yaklaşık 7 yıl önce 05.03.2014 tarihi itibarıyla hesaplanan güncel değere göre artık değere katılma alacağı belirlenmiştir....

    4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 220 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 226 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Davacı, evliliğin başlangıcında kocasının evine götürdüğü çehiz eşyaları ile kişisel eşyalarını ve düğünde takılan takılarının iadesini talep etmiştir. İstek, kişisel malların (TMK.md. 220/1-2) geri alınmasına ilişkindir. (TMK. md. 226/1) Davacının tasfiye isteği bulunmamaktadır. Kişisel malların; bu nitelikte oldukları kanıtlanması koşuluyla geri istenebilmesi için, mal rejiminin sona ermiş olması gerekmez....

      Katılma alacağı, 01.01.2002 tarihinde yürürlüğe giren TMK uyarınca; eklenecek değerlerden (TMK'nun m. 229) ve denkleştirmeden (TMK'nun 230.m.) elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere, eşin edinilmiş mallarının (TMK m. 219) toplam değerinden, bu mallara ilişkin borçlar çıktıktan sonra kalan artık değerin (TMK m. 231) yarısı üzerindeki diğer eşin alacak hakkıdır (TMK m. 236/1). 01.01.2002 tarihinden önce yörürlükte bulunan 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi'nin 170. Maddesi uyarınca geçerli olan mal ayrılığı rejiminde katılma alacağına yer verilmemiştir. Dairemiz uygulamalarına göre, aile konutu ölen eşin kişisel malı ise sağ eş lehine intifa veya oturma hakkı tanınmamaktadır. -//- Bu açıklamalara göre; davacı sağ eşe konut üzerinde intifa ve oturma hakkının tanınması için; aile konutu olması, mal rejiminin ölümle sona ermesi ve sağ eşin katılma alacağının bulunması gerekir....

        kullanım amaçlı koku vericiler....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Mala zarar verme, tehdit, hakaret HÜKÜM : Ceza verilmesine yer olmadığına, koruma ve tedavi amaçlı güvenlik tedbiri uygulanmasına Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA, 14.12.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret HÜKÜM : Ceza verilmesine yer olmadğına, koruma ve tedavi amaçlı güvenlik Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA, 21.11.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Dosya kapsamında aracın kişisel mal olduğuna dair herhangi bir delil ve belge bulunmaktadır. Mahkeme gerekçesinde yeterli gerekçe gösterilmeden, anlaşılır olmayan gerekçe ile araç yönünden talep de reddedilmiş ise de, TMK m. 222 göre edinilmiş mal olan aracın kişisel mal olduğu iddia ve ispat de edilemediğine göre, davanın reddi kararı da doğru olmamıştır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarda 1. ve 2. bentte gösterilen sebeplerle 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA ve HUMK'nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 10.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              ın suç tarihinde ceza ehliyeti bulunmadığına ilişkin Adli Tıp 4.İhtisas Kurulunun 28.01.2009 tarih ve 434 sayılı raporu ve Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu'nun 04.06.2009 tarih ve 179 sayılı raporu göz önünde bulundurularak sanık hakkında 5237 sayılı TCK.nun 32 ve 57.maddesi gereğince ceza verilmesine yer olmadığına, koruma ve tedavi amaçlı olarak güvenlik tedbirine hükmedilmesine, yüksek güvenlikli sağlık kurumlarında koruma ve tedavi altına alınmasına dair mahkeme kararı yasaya uygun olduğundan, sanık ...'nun suç delillerini gizleme suçu yönünden elde edilen delillerin hükümlülüğe yeter nitelik ve derecede bulunmadığı gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, müdahil ... vekilinin eksik incelemeye, delillerin takdirinde hata yapıldığına, sanık ...'...

                Hukuk Dairesinin ve Dairemizin kararlarında da istikrarlı olarak belirtildiği üzere; değer artış payı alacağı; eşlerden birinin diğerine ait malın edinilmesine, iyileştirilmesine veya korunmasına hiç ya da uygun karşılık almaksızın esaslı katkıda bulunması durumunda, tasfiye sırasında bu malda meydana gelebilecek değer artışı için katkısı oranında sahip olduğu alacak hakkıdır (4721 sayılı TMK m. 227). Denkleştirme (TMK m. 230) hariç, tasfiyeye konu malvarlığında katkı tarihine göre değer kaybı söz konusu ise, katkının başlangıçtaki değeri esas alınır (TMK m. 227/1). Böyle bir malın daha önceden elden çıkarılmış olması halinde hakim, diğer eşe ödenecek alacak miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler (TMK m. 227/2). Değer artış payı alacağı talep edebilmek için, parasal ya da para ile ölçülebilen maddi veya hizmet değeriyle katkıda bulunulmalıdır. Yine Yargıtay 8....

                Katılma alacağı, 01.01.2002 tarihinde yürürlüğe giren TMK uyarınca; eklenecek değerlerden (TMK'nun m. 229) ve denkleştirmeden (TMK'nun m. 230) elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere, eşin edinilmiş mallarının (TMK'nun m. 219) toplam değerinden, bu mallara ilişkin borçlar çıktıktan sonra kalan artık değerin (TMK'nun m. 231) yarısı üzerindeki diğer eşin alacak hakkıdır (TMK'nun m. 236/1). 01.01.2002 tarihinden önce yürürlükte bulunan 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi'nin 170. maddesi uyarınca geçerli olan mal ayrılığı rejiminde katılma alacağına yer verilmemiştir. Dairemiz uygulamalarına göre, aile konutu ölen eşin kişisel malı ise sağ eş lehine mülkiyet hakkı tanınmamaktadır. Bir eşin bütün malları, aksi ispat edilinceye kadar edinilmiş mal olarak kabul edilir (TMK m. 222). 4721 sayılı TMK'nun "kişisel malları" düzenleyen 220.maddesinin 2. bendine göre, mal rejiminin başlangıcında eşlerden birine ait bulunan malvarlığı değerleri kişisel mal kabul edilir....

                  UYAP Entegrasyonu