Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava Velayetin Değiştirilmesi ve Çocukla Kişisel İlişki Kurulması İlişki Kurulmasına ilişkindir. İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davalı taraf, kişisel ilişki süresi ve reddedilen kısım yönünden vekalet ücretine hükmedilmemesi yönünde süresinde istinaf talebinde bulunmuştur. Kişisel ilişki sebebiyle çocuğun huzuru tehlikeye girer veya ana ve baba bu haklarını, amacına ve yükümlülüklerine aykırı olarak kullanırlar veya çocuk ile ciddi olarak ilgilenmezler ya da diğer önemli sebepler varsa, kişisel ilişki hakkı reddedilebilir veya kendilerinden alınabilir (TMK. md. 324/2). Kişisel ilişki kurma hakkı, anne/baba ile çocuğa belirli gün ya da saatlerde görüşme, birbirlerinden haberdar olma, birbirlerinin yaşamında olma, karşılıklı etkilenme yetkisi veren bir haktır. Bu hak, anne/baba için olduğu kadar çocuk için de bir haktır (2003 tarihli Çocuklarla Kişisel İlişki Kurulmasına Dair Avrupa Sözleşmesi m.4/1)....

KİŞİSEL İLİŞKİ KURULMASI4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 197 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü. Eşlerden biri, ortak hayat sebebiyle kişiliği, ekonomik güvenliği veya ailenin huzuru ciddi biçimde tehlikeye düştüğü sürece ayrı yaşama hakkına sahiptir. (TMK m. 197/1) Eşlerin ergin olmayan çocukları varsa hakim, ana ve baba ile çocuklar arasındaki ilişkileri düzenleyen hükümlere göre gereken önlemleri alır. (TMK m. 197/4) Davacı koca 24.02.2008 doğumlu ikiz çocukları Ceren ve Cemre ile tedbiren kişisel ilişki kurulmasını istemiştir. Tedbiren de olsa kişisel ilişki düzenlenirken küçüklerin ve tarafların durumları değerlendirilmeli, kişisel ilişki babalık ve analık duygularının tatmini yanında küçüklerin bedeni ve fikri gelişimlerini olumsuz yönde etkilememelidir....

    İhtisas Kurulunun 08/04/2016 tarih ve 1731 sayılı raporu göz önünde bulundurularak sanık hakkında 5237 sayılı TCK.nun 32 ve 57. maddesi gereğince ceza verilmesine yer olmadığına, koruma ve tedavi amaçlı olarak güvenlik tedbirine hükmedilmesine, yüksek güvenlikli sağlık kurumlarında koruma ve tedavi altına alınmasına dair mahkeme kararı yasaya uygun olduğundan sanık müdafinin bir sebebe dayanmayan ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi ONANMASINA, 08/06/2021 gününde oybirliği ile karar verildi....

      yeniden yargılamayı gerektirmediğinden 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesi gereğince, hükmün "Sanık hakkında 5237 sayılı TCK' nin 57/1 maddesi gereğince koruma ve tedavi amaçlı güvenlik tedbiri uygulanmasına,sanığın ikametine en yakın yüksek güvenlikli sağlık kurumunda koruma ve tedavi altına alınmasına", kısmından sonra gelmek üzere 5237 sayılı TCK'nin 57/2. maddesi gereğince "yerleştirildiği kurumun sağlık kurulunca düzenlenecek raporda sanığın toplum açısından tehlikeliliğinin ortadan kalktığının veya önemli ölçüde azaldığının belirlenmesi durumunda serbest bırakılmasına" ibaresinin eklenmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 16.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece kanıtlar değerlendirilip gerektirici nedenleri açıklanmak suretiyle suçunun sabit olduğu anlaşılmış ise de TCK.nın 57/1. maddesi uyarınca fiilleri işlediği sırada akıl hastası olan sanık hakkında koruma ve tedavi amaçlı olarak güvenlik tedbirine hükmedilmesine ve yüksek güvenlikli sağlık kurullarında koruma ve tedavi altına alınması kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan, sanık müdafinin, eksik inceleme üzerine karar verildiğine, beraat kararı verilmesi gerektiğine yönelik temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA, 05.04.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Bir eşin bütün malları, aksi ispat edilinceye kadar edinilmiş mal olarak kabul edilir (TMK mad. 222). 4721 sayılı TMK'nin "kişisel malları" düzenleyen 220.maddesinin 2. bendine göre, mal rejiminin başlangıcında eşlerden birine ait bulunan malvarlığı değerleri kişisel mal kabul edilir. Aynı maddenin 4. bendine göre de, kişisel mallar yerine geçen değerlerde kişisel mal sayılır (ikame kuralı). Bu kanuni düzenlemelere göre, mal rejiminin başlangıcında eşlerden birine ait bulunan malın satışından elde edilen gelir ve bu gelir kullanılarak edinilen malvarlığı da kişisel mal sayılır. Bu yönde iddianın bulunması durumunda yapılacak iş; öncelikle, iddia ve savunma çerçevesinde mal rejiminin başlangıcında eşlerden birine ait bulunan dava dışı taşınmazın ve dava konusu taşınmazın devir tarihleriyle birlikte önceki malik veya maliklerini de gösterir tapu kayıtları ile gerek görülmesi durumunda banka kayıtları bulundukları yerlerden eksiksiz olarak getirtilerek dosya arasına konulmalıdır....

            karar verilmesine ilişkin kararın bozulmasına...” şeklindeki açıklamalar karşısında somut olayda sanık hakkında tedavi süresinin sağlık kurulu raporuyla belirleneceğinin ve sağlık kurumunca düzenlenecek rapora göre takibin Cumhuriyet Savcılığınca yapılacağı gözetilmeden, yazılı şekilde 2 yıl süreyle ve 6 ay aralıklarla koruma ve tedavi amaçlı olarak güvenlik tedbiri uygulanmasına karar verilmesinde, isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK'nin 309. maddesi gereğince anılan kararın bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşıldı....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi SUÇ : Hakaret HÜKÜM : TCK 321/1, CMK 223/3-a gereğince ceza verilmesine yer olmadığına koruma ve tedavi amaçlı güvenlik tedbirine hükmedilmesine ilişkin Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA, 08.10.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Asliye Ceza Mahkemesinin 2009/869 E., 2009/1039 K. sayılı ve 23.12.2009 tarihli hükmünün kesinleşmesini müteakip hükümlü tarafından yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunulması üzerine, yapılan yargılama sonucunda hükümlü hakkında verilen 23.12.2009 tarihli kararın iptaline, görevi yaptırmamak için direnme suçundan açılan kamu davasında şahsi cezasızlık sebebinin varlığı nedeni ile TCK 32/1 ve CMK 223/4-b maddesi gereğince ceza verilmesine yer olmadığına ve TCK’nın 57. maddesi gereğince koruma ve tedavi amaçlı akıl hastalarına özgü güvenlik tedbiri uygulanmasına dair 13.05.2014 tarih ve 2009/869-1039 sayılı kararın,... 26.01.2015 gün ve 2014/221/6193 sayılı yazısı ile yasa yararına bozulmasının istenmesi üzerine , Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 09.02.2015 gün ve 2015/39878 sayılı tebliğnamesiyle dava dosyası Dairemize gönderilmekle incelendi:  Tebliğnamede “hükümlünün akıl hastalığı nedeniyle yargılamanın yenilenmesi talebinin kabule şayan görülerek başlatılan yargılama neticesinde...

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Kamu malına zarar verme HÜKÜM : TCK'nın 32/1. maddesi gereğince ceza verilmesine yer olmadığına, TCK'nın 57/1. maddesi gereğince koruma ve tedavi amaçlı olarak güvenlik tedbirine hükmolunması Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA, 26/04/2022 gününde oy birliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu