Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu durumda; mahkemece erkeğin ağır kusurlu kabul edilerek tarafların boşanmalarına karar verilmiş olması doğru ise de, kusur belirlemesine ilişkin gerekçe hatalı olduğundan HMK 353/1- b.2 maddesi gereğince gerekçenin düzeltilmesi yoluna gidilmiştir. Davalı-karşı davacı erkek vekilinin; kişisel ilişki düzenlemesine yönelik istinaf talebinin incelenmesinde; Ana ve babadan her biri, diğerinin çocuk ile kişisel ilişkisini zedelemekten, çocuğun eğitilmesi ve yetiştirilmesini engellemekten kaçınmakla yükümlüdür. Kişisel ilişki sebebiyle çocuğun huzuru tehlikeye girer veya ana ve baba bu haklarının birici fıkrada öngörülen yükümlülüklerine aykırı olarak kullanırlar veya çocuk ile ciddi olarak ilgilenmezler ya da diğer önelim sebepler varsa, kişisel ilişki kurma hakkı reddedilebilir veya kendilerinden alınabilir (TMK md.324)....

BOŞANMA, MADDİ-MANEVİ TAZMİNAT VE YOKSULLUK NAFAKASI DAVASI4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 166 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 169 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 185 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 186 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 215 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 223 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 242 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 244 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 262 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 263 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 264 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 267 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 42 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 4 ] 4721 S....

    TMK’nın 182. maddesine göre; "...Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları esas tutulur. Bu eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır…" Velayet düzenlemesi yapılırken; göz önünde tutulması gereken temel ilke, çocuğun "üstün yararı" (BM Çocuk Haklarına Dair Sözleşme m. 3; Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi md. 1; TMK m. 339/1, 343/1, 346/1; Çocuk Koruma Kanunu md. 4/b)'dır. Kişisel ilişki tesis edilmesine yönelik kararlar kesin hüküm oluşturmaz.Velayet kendisine bırakılmayan tarafça kişisel ilişkinin kurulması ya da değiştirilmesi her zaman talep olunabilir (TMK'nın 183. maddesi). TMK’nın 182. maddesine göre; "...Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları esas tutulur....

    DAVA Davacı-davalı erkek vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını iddia ederek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin babasına verilmesine, 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı-davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; asıl davanın reddini istemiş, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını iddia ederek tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi gereğince boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin annelerine verilmesine, her çocuk için ayrı ayrı 750,00 TL tedbir- 1.000 TL iştirak, 1.250,00 TL tedbir-1.500,00 TL yoksulluk nafakasına, 250.000,00 TL maddî- 250.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir. III....

      HMK' nun 357/1.. maddesinde ise; "(1) Bölge adliye mahkemesi hukuk dairelerinde karşı dava açılamaz, davaya müdahale talebinde bulunulamaz, davanın ıslahı ve 166 ncı maddenin birinci fıkrası hükmü saklı kalmak üzere davaların birleştirilmesi istenemez, bölge adliye mahkemesince resen göz önünde tutulacaklar dışında, ilk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunmalar dinlenemez, yeni delillere dayanılamaz." hükmü gereğince sınırlı olarak ve re'sen kamu düzeni yönünden inceleme yapılmıştır. Davanın yasal dayanağı; 4721 s. TMK' nun 588. maddesidir. 4721 s. TMK' nun 588. maddesinde; "Sağ olup olmadığı bilinmeyen bir kimsenin malvarlığı veya ona düşen miras payı on yıl resmen yönetilirse ya da malvarlığı böyle yönetilenin yüz yaşını dolduracağı süre geçerse, Hazinenin istemi üzerine o kimsenin gaipliğine karar verilir. Gaiplik kararı verilebilmesi için gerekli ilân süresinde hiçbir hak sahibi ortaya çıkmazsa, aksine hüküm bulunmadıkça, gaibin mirası Devlete geçer....

      III-MAHKEME KARARI: A-İLK DERECE MAHKEME KARARI İş kazasının meydana gelmesinde asıl işveren olan ... Tersanecilik A.Ş.'nin %30, alt işveren olan ... A.Ş.'nin %50, kazalı sigortalının %20 oranında kusurlu olduğu, sigortalının iş kazası nedeni ile %34 oranında sürekli iş göremezliğe uğradığı, davalıların kusurları oranında Kurum zararını tazminle yükümlü olduğu gerekçesi; Davacının davasının kısmen kabul kısmen reddi ile, 1-85.350,76 TL peşin sermaye değernin onay tarihi olan 15/07/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile, 2- 2.944,47 TL geçici iş göremezlik ödeneğinin tediye tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile, 3- 325,17 TL tedavi masrafının sarf tarihinden itibaren yasal fazi ile birlikte müştereken ve müteselsilen davalılardan alınıp davacı tarafa verilmesine,karar verilmiştir. B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI Davacı Kurum ile davalıların istinaf başvurularının HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince ayrı ayrı esastan reddine, karar verilmiştir....

        Kanununda yer alan koruyucu ve destekleyici tedbirler ile 4721 sayılı Kanun hükümlerine göre velayet, kayyım, nafaka ve kişisel ilişki kurulması hususlarında karar vermeye yetkilidir." şeklindedir....

          (TMK.232) Mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut olan edinilmiş mallar, tasfiye anındaki değerleriyle hesaba katılırlar. (TMK.235/...) Değer artış payı (TMK m. 227) ve katılma alacağı (TMK m. 231, 236) hesabında tasfiye tarihi boşanma ve mal rejiminin sona erdiği tarih olmayıp, tasfiye veya değer artış payına yönelik açılmış bulunan davanın karar tarihidir (karar tarihine en yakın tarih). Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden davacının ziynet eşyaları ve kişisel malı niteliğindeki 9000 USD....

            Kıdem tazminatının tasfiyeye konu edilmesi için mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut olması (TMK mad.235/1) ya da bu tazminat kullanılarak başka bir malvarlığına sahip olunmalıdır. Söz konusu gelir, kullanılarak satın alınan malvarlıkların tasfiyesinde de aynı kurallar geçerli olacaktır. Değer artış payı alacağı; eşlerden birinin diğerine ait malın edinilmesine, iyileştirilmesine veya korunmasına hiç ya da uygun karşılık almaksızın esaslı katkıda bulunması durumunda, tasfiye sırasında bu malda meydana gelebilecek değer artışı için katkısı oranında sahip olduğu alacak hakkıdır (4721 Sayılı TMK mad.227). Denkleştirme (TMK mad.230) hariç, tasfiyeye konu mal varlığında katkı tarihine göre değer kaybı söz konusu ise, katkının başlangıçtaki değeri esas alınır (TMK mad.227/1). Böyle bir malın daha önceden elden çıkarılmış olması halinde hakim, diğer eşe ödenecek alacak miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler (TMK mad.227/2)....

              Ömer Uğur GENÇCAN, 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu, Bilimsel Açıklama-İçtihatlar-İlgili Mevzuat, Yetkin Yayınevi, Ankara 2007 , Kısaltma: GENÇCAN-TMK-2., s. 1291) Diğer yandan; Aile mahkemesi (=yoksa Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca belirlenen asliye hukuk mahkemesi) hâkimi boşanma düzenlemesini uygun bulmadığını duruşmada açıklamamış ve uygun gördüğü değişiklikleri eşlerin bilgisine sunmamış bulunmasına göre boşanma düzenlemesini “uygun görmüş” sayılır. (Turgut AKINTÜRK, Aile Hukuku, İstanbul-2002, s. 263)...

                UYAP Entegrasyonu