Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

TMK' nun 724. maddesi gereğince temliken tescil istemi de bulunmaktaysa, lehine mahkemeden hüküm alabilmesi o isteğin harçlandırılmasına ve harcının tarife uyarınca ödenmesine bağlıdır. Başka bir anlatımla, harç ödenmeksizin savunma yoluyla 4721 s. TMK' nun 724. maddesinden yararlanma iradesinin bildirilmesi sonucu o taşınmazın irade sahibi adına tescilini gerektirmez. O nedenle mahkemece kamu düzeninden olan harçlar ("başvurma harcı" ile "karar ve ilam harcı") ödetilmeden tescil hükmü kurulması yanlıştır. (Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 2010/13371 Esas - 2011/1714 Karar sayılı ilamı) Bilindiği üzere; başkasının taşınmazına, temelli ve kalıcı nitelikte yapı yapılması durumunda, 4721 s. Türk Medeni Kanunun (TMK) 684. ve 718.maddelerinin hükümleri gereğince yapı üzerinde veya altında bulunduğu taşınmazın tamamlayıcı parçası (mütemmim cüzü) haline geleceğinden ana taşınmazın mülkiyetine tabi olur....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Vesayet hukukuna ilişkin olarak açılan davada Büyükçekmece 1.Sulh Hukuk ve Erciş Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar Bölge Adliye Mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı Bölge Adliye Mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verildiğinden ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin görevi yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, 4721 sayılı TMK'un gereğince tedavi amaçlı kişisel koruma kararı istemine ilişkindir....

    Aile ve Çocuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin beıirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -KARAR- Dava, gayri resmi birliktelikten meydana gelen ... isimli çocuğun koruma altına alınması ve TMK 311. ve 312. maddeleri gereğince anne ve babanın rızası aranmakşızın evlat edindirilmesine izin verilmesi istemine ilişkindir. Kayseri 5. Aile Mahkemesince, 6100 Sayılı HMK’nun 382/2-b-l8 maddesi uyarınca koruma kararını verme görevinin çocuk mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tedavi Amaçlı Kişisel Koruma Kararı KARAR ... ile ..... koruma amaçlı özgürlüklerinin kısıtlanması davasında mahkemenin istemi reddetmesi üzerine hüküm, davacı idare vekili tarafından temyiz edilmiş, Yargıtay 18. Hukuk Dairesinin 14.06.2016 gün, 2016/9524-9547 sayılı ilamı ile bozulmuştur. Yargıtay ..... Hukuk Dairesinin bozma kararından sonra, Yargıtay ilamı taraflara tebliğ edilmeden, dosya gönderme formu (karar düzeltme) düzenlenerek dosya incelenmek üzere dairemize gönderilmiştir. Ancak, bozma ilamı taraflara tebliğ edilmediği gibi bozma ilamına karşı karar düzeltme konusunda verilmiş bir karar düzeltme dilekçesi de bulunmamaktadır. Usulüne uygun karar düzeltme isteği bulunmadığından, sehven gönderilen dosyanın Yerel Mahkemeye işlemsiz olarak İADESİNE, 26.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Davalı ... vekili, davacının katkısının bulunmadığını, kişisel mal olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 21.289,78 TL'nin faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Hüküm, süresi içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Tasfiyeye konu taşınmazın kooperatif üyeliği yoluyla edinilmesi halinde, kooperatife yapılan ödemelerden ve bu ödemelerin isabet ettiği dönemlerden hareketle mal rejiminin tasfiyesi ile eşlerin alacak miktarları belirlenir. Kooperatif ödemelerin 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi'nin 170.maddesi gereğince mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu 01.01.2002 tarihinden önceki dönemde tamamlanması durumunda eşler lehine katkı payı alacağı, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 202/1. maddesi gereğince edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 01.01.2002 tarihinden sonraki dönemde tamamlanmasında ise değer artış payı ve/veya artık değere katılma alacak hakkı doğabilecektir....

          İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: Asıl davada karşı davanın ve işbu dava dosyası ile birleşen davada şiddetli geçimsizlik evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma davasının kabulü ile; tarafların TMK nın 166/1 maddesi gereğince boşanmalarına, tarafların müşterek çocukları Kezban Cengiz ve Ravzanur Cengiz'in velayetlerinin asıl davada davacı-karşı davalı ve birleşen dosyada davacı Kamil Cengiz'e bırakılmasına, müşterek çocuklar için ayrı ayrı aylık 250'şer TL tedbir nafakasına hükmedilmesine, kararın kesinleşmesinden itibaren aynı miktarda iştirak nafakası olarak devamına, asıl davada davalı-karşı davacı ve birleşen dava dosyasında davalı İsmahan Cengiz'in koşullar oluşmadığından yoksulluk nafakası talebinin reddine, müşterek çocuklar ile İsmahan Cengiz arasında kişisel ilişki tesisine, asıl davada davalı-karşı davacı ve birleşen dava dosyasında davalı İsmahan Cengiz'in maddi ve manevi tazminat taleplerinin koşullar oluşmadığından reddine, asıl davada davacı-karşı davalı...

          SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 09/03/2022 NUMARASI : 2021/1339 ESAS - 2022/496 KARAR DAVA KONUSU : Tedavi Amaçlı Kişisel Koruma Kararı KARAR : Mersin 4. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 09/03/2022 tarih ve 2021/1339 Esas, 2022/496 Karar sayılı hükmüne karşı vasi adayının istinaf başvurusunun yapılan esas incelemesinde; DAVA DİLEKÇESİNDE ÖZETLE: Vasi adayı, oğlu olan T1 uyuşturucu madde bağımlısı olduğunu, son günlerde ağırlaştığını ve uyuşturucu krizleri yaşadığını, ailesine zarar verdiğini, zorla tedaviye götürülmesini, kısıtlanarak kendisinin oğlu Ercan Doğan'a vasi olarak atanmasını talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk Derece Mahkemesince; davanın reddine karar verilmiştir. VASİ ADAYININ İSTİNAF SEBEPLERİ: Oğlunun madde bağımlısı olduğunu ve uyum bozukluğu olduğunun ve dosyada raporlarının da mevcut olduğunu ve kendisinin vasi olarak atanmasını belirterek, ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir....

          Somut olaya gelecek olursak, davacı yanca kişilik haklarına saldırı iddiası ile tüzel kişi şirketin şubesinin bulunduğu Mersin ilinde dava açılmış, mahkemece şirketin merkezinin Trabzon ili olduğu, TMK 25/son gereğince davacının ya da davalının yerleşim yerinde dava açılabileceği gerekçesi ile yetkisizlik kararı verilmiştir. Özel Dairece kişilik haklarına saldırı halinde saldırıya uğrayanın TMK 25/son maddesi gereğince kendi yerleşim yeri mahkemesinde de dava açabileceği gerekçesi ile hüküm bozulmuştur. Dosya içerisinde yer alan 02.06.2010 tarihli Ticaret Sicili Gazetesi içeriğine göre davacı şirketin ticaret merkezinin Trabzon ili olduğu, yine Mersin Ticaret Odasının arama otomasyon çıktısına göre de davacı şirketin Mersin ilinde bir şubesinin bulunduğu anlaşılmaktadır....

            (TMK m. 175) Tarafların dosyaya yansıyan sosyal ve ekonomik durumları dikkate alınarak ilk derece mahkemesi tarafından evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında daha ağır kusurlu olmayan ve boşanmayla yoksulluğa düşecek kadın için dava tarihinden itibaren aylık 250,00 TL tedbir ve kararın kesinleşmesiyle aylık 400,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmesi ile nafaka miktarları hakkaniyete uygundur. Boşanma kararı kesinleşinceye kadar hükmedilen nafakanın TMK 169. maddesi gereğince tedbir nafakası, kararın kesinleşmesi ile hükmedilen nafakanın ise TMK 175. maddesi gereğince yoksulluk nafakası niteliğinde olduğu göz ardı edilerek tedbir ve yoksulluk nafakası ifadeleri yanlış kullanılması doğru olmamıştır....

            TMK' nun 182. maddesi gereğince iştirak nafakası olarak aynen devamı ile her ay davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 4721 s. TMK' nun 174/1. maddesi gereğince davacının maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, 100.000,00 TL. maddi tazminatın iş bu kararın kesinleştiği tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, 4721 s. TMK' nun 174/2. maddesi gereğince davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, 50.000,00 TL. manevi tazminatın iş bu kararın kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, "karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı koca, kusur belirlemesi, karşı taraf lehine takdir edilen tedbir - yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat yönlerinden istinaf yasa yoluna başvurmuştur....

            UYAP Entegrasyonu