Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Taraflar arasında uyuşmazlık bulunan hususların;Davalı Bankanın 2007/2011 Yılları arasında 4054 sayılı yasanın 4. Maddesinin ilan edilip edilmediği, edilmişse 2010 yılında davacının kullandığı Kredi Kapsamında bu ihlale göre zarar oluşup oluşmadığı, oluştuysa miktarının ne olduğundan ibaret olduğu görülmüştür. DELİLLER; ... Bankasına müzekkere yazılarak 2010 yılı itibari ile davacının çektiği kredilere ilişkin sözleşme ve evrakları celp edilmiştir. .... İdare Mahkemesine müzekkere yazılarak ... Esas sayılı dosyasının kesinleşip kesinleşmediği sorulmuştur, kesinleşmemiştir cevabı alınmıştır. .... İdare Mahkemesine müzekkere yazılarak ... Esas sayılı dosyasının kesinleşip kesinleşmediği sorulmuştur, kesinleşmemiştir cevabı alınmıştır....

    Daire Başkanlığı         2022/4054 E.  ,  2023/1393 K."İçtihat Metni" T.C. D A N I Ş T A Y ALTINCI DAİRE Esas No : 2022/4054 Karar No : 2023/1393 TEMYİZ EDEN TARAFLAR : I- (DAVACILAR) 1- ... ... 15- ... VEKİLLERİ : Av. ... II- (DAVALI) ... Belediyesi Başkanlığı VEKİLİ : Av. ... KARŞI TARAF : 1- ... Belediyesi Başkanlığı 2- ... ve diğerleri İSTEMİN KONUSU: ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir. TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakimi ...'...

      Mahkemece, taraflar arasındaki uyuşmazlığın, davacı tarafından vekalet ücreti alacağına ilişkin olarak davalı aleyhine başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptalinin gerekip, gerekmediği hususuna ilişkin olduğu; davalının, geçirdiği trafik kazasından kaynaklı olarak sigorta şirketi aleyhine İstanbul 12.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/7 esas sayılı dosyası ile açtığı davada, avukat olan davacının vekillik görevini yerine getirdiği; Yargıtay 13....

      ten temlik aldığını ileri sürerek bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tescilini mümkün olmadığı takdirde tazminat istemiştir. Mahkemece, dava esastan incelenerek sonuçlandırılmıştır. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsamaktadır. Konut satış sözleşmeleriyle devre tatil ve uzun süreli tatil hizmeti sözleşmeleri de kanun kapsamına alınmıştır. Söz konusu taşınmazın da bir konut satış sözleşmesiyle satın alındığı belirtilerek bu dava açılmıştır....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : 6100 Sayılı HMK'nun 355/1 maddesi uyarınca, istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; Dava, davalı bankanın diğer 12 banka ile anlaşarak faizleri yapay olarak artırdığı, davalı bankanın bu eylemi sebebiyle bankadan konut kredisi kullanan davacının zarara uğratıldığı iddiasına dayalı maddi tazminat istemlidir. İlk derece mahkemesince, yukarıda açıklanan gerekçelerle; davanın reddine karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden istinaf edilmiştir. HMK'nun 326. Maddesi gereğince; kanunda yazılı haller dışında yargılama giderlerinden aleyhine hüküm verilen taraf sorumludur. Dava, 4054 sayılı kanundan kaynaklı tazminat davasıdır....

        İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, dava, 6502 Sayılı Yasadan kaynaklanan ayıba dayalı alacak istemine ilişkindir. HSK'nın 564 ve 586 sayılı İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri işbölümüne ilişkin kararı gereğince "6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunda düzenlenen abonelik, eser, taşıma, sigorta, bankacılık sözleşmeleri dışındaki sözleşmelerden (devre mülk, devre tatil, paket tur, kapıdan satış gibi) kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar"a karşı istinaf inceleme görevinin 18., 19. veya 46. Hukuk Dairesi'ne ait olduğu belirlendiğinden, dairemizin bu istinaf başvurusunu incelemeye görevli olmadığı anlaşılmakla, aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. K A R A R : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1- Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, 2- Dava dosyasının İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. 19. veya 46....

        Hükmü, davacılar vekili temyiz etmiştir. 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsamaktadır. Konut satış sözleşmeleriyle devre tatil ve uzun süreli tatil hizmeti sözleşmeleri de kanun kapsamına alınmıştır. Söz konusu taşınmazların da konut satış sözleşmesiyle satın alındığı belirtilerek bu dava açılmıştır....

          Tüketici Mahkemesi tarafından ise taraflar arasındaki sözleşmesinin 4077 sayılı Kanunun yürürlükte olduğu 2014 yılında yapıldığı ve eser sözleşmesinden kaynaklı davanın genel mahkemelerde çözümlenmesi gerektiğinden bahisle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3. maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukukî işlemi ifade eder. 6502 sayılı Kanunun 73. maddesi bu Kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür....

            Bir hukuki işlemin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir. Davacı simsarlık alacağının tahsili için davalı avukata vekalet vermiş olup, işin özü itibariyle mesleki faaliyet kapsamında olduğundan, 6502 sayılı yasada tanımlanan tüketici sıfatını taşımamaktadır. Vekalet sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıkların 6502 sayılı yasa kapsamında olması için mutlak surette taraflardan en az birisinin tüketici vasfını taşıması gerekir. Somut uyuşmazlıkta davacı simsar, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'da tanımı yapılan tüketici kapsamında olmadığından, taraflar arasındaki ilişkinin 6502 sayılı yasa kapsamı dışında kaldığı anlaşılmaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamı dışında kaldığına göre davaya bakma hususunda genel mahkemeler görevlidir....

              İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, dava, 6502 sayılı yasadan kaynaklanan ayıplı ifa nedenine dayalı alacak istemine ilişkindir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulu'nun İş bölümüne ilişkin kararı gereğince "6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunda düzenlenen abonelik, eser, taşıma, sigorta, bankacılık sözleşmeleri dışındaki sözleşmelerden (devre mülk, devre tatil, paket tur, kapıdan satış gibi) kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar"a karşı istinaf inceleme görevinin 18., 19. veya 46. Hukuk Dairesi'ne ait olduğu belirlendiğinden, dairemizin bu istinaf başvurusunu incelemeye görevli olmadığı anlaşılmakla, aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. K A R A R : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1- Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE 2- Dava dosyasının İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18., 19. veya 46....

              UYAP Entegrasyonu