Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Daha önce yine kredi kartı borçları ile ilgili olarak, 4077 sayılı yasaya 4822 sayılı yasa ile eklenen geçici 2. maddeden faydalananların, 5464 sayılı yasanın geçici 4. maddesinden faydalanamayacağına dair, bu yasada bir hüküm ve düzenleme bulunmamaktadır. O nedenle 4822 sayılı yasa ile getirilen geçici 2. madde kapsamında kalsa dahi, henüz borç tamamen ödenerek kapanmayan veya yargılaması devam eden kredi kartı borçları hakkında da 5464 sayılı yasanın geçici 4. maddesinin şartları varsa uygulanmasının kabulü gerekir. Kredi kartı borçlusu olan davacının bu yasadan faydalanması,yasanın yayımlandığı tarihten itibaren 60 günlük süre içinde kredi kartı veren kuruluşa veya avukatına yazılı olarak müracaatına bağlı tutulmuştur....

    II-CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmesini, 5510 sayılı Yasanın 95. maddesi uyarınca maluliyet oranına itiraz ettiklerini, sigortalının açtığı tazminat davasının bekletici mesele yapılmasını, kazanın meydana gelmesinde işverinin kusuru olmadığını, bu nedenle haksız açılan davanın reddini talep etmiştir....

      DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE: Dava, trafik -----kaynaklı tazminat istemine ilişkindir. Davacı vekilinin dava dilekçesi incelendiğinde ----poliçe numarası ile sigortalı olan müvekkiline ait ------- sayılı aracın kazaya karışması olayından sonra karşı tarafın zararının karşılanmasını müteakip söz konusu hasar zararının poliçe teminat dışı hallerden kabulü ile müvekkilinden tahsil edilen paranın iadesi talep ve dava edildiği anlaşılmıştır. Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında re'sen dikkate alınması gerekir. 6100 sayılı HMK'nun 2. maddesine göre, dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir....

        Korunması Hakkında Kanuna aykırı olduğu sonucuna varıldığı gerekçesiyle davacının maaş hesabına bloke konulmaması yönündeki talebinin kabulüne, maaş tutarının üzerinde taksit ödemeli kredi kullanıp kendi kusuru ile hesabının borç bakiyeye dönüşmesine yol açtığı, bankanın herhangi bir ayıplı hizmetinin bulunmadığı, maddi zararın ispat edilemediği, Borçlar Kanunu ve Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun uyarınca manevi tazminat verilmesi şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir....

          Hukuk Dairesi         2017/10084 E.  ,  2017/4054 K."İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tazminat K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, faydalı masraf gideri, bir kısım kiraların iadesi ve yoksun kalınan karın tahsili istemine ilişkindir. Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 20.01.2017 tarih, 2017/1 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 27.01.2017 tarihli ve 29961 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (3.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 22/03/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            Sulh Hukuk ve Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava,cep telefonu faturasının tahsili için yapılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasada tüketiciler ile satıcı ve üretici firma arasındaki mal ve hizmet alım satımından kaynaklanan anlaşmazlıkların çözüme kavuşturulması görevi Tüketici Mahkemelerine verilmiştir. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasa’nın 1. maddesinde Yasa’nın amacı; “... ekonominin gereklerine ve kamu yararına uygun olarak tüketicinin sağlık ve güvenliği ile ekonomik çıkarlarını koruyucu, aydınlatıcı, eğitici, zararlarını tazmin edici, çevresel tehlikelerden korunmasını sağlayıcı önlemleri almak ve tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini özendirmek ve bu konudaki politikaların oluşturulmasında gönüllü örgütlenmeleri teşvik...

              Tüketici Mahkemesince ise davalının tacir olduğu, 6502 sayılı Kanunun tacirler hakkında uygulanmayacağı ve davanın genel hükümlere göre çözülmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanununun 3. maddesi, tüketici işleminin kapsamını esaslı biçimde değiştirmiş, aynı Kanunun 83/2. maddesi ise "Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile diğer kanunlarda düzenleme yapılması bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez." diyerek kanunun uygulama alanını daha da genişletmiştir. 6502 sayılı Kanunun 3. maddesinde “Tüketici işlemi; eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere kurulan her türlü sözleşme ve işlemi kapsar.” şeklinde yeniden tanımlanmıştır. Bu hüküm mülga 4077 sayılı Kanunun 3/h bendindeki tüketici işlemi tanımından daha kapsamlıdır....

                ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/771 Esas KARAR NO : 2021/870 DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) DAVA TARİHİ : 27/10/2021 KARAR TARİHİ : 04/11/2021 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili adına kayıtlı ... plakalı aracın ... sevk ve idaresindeki iken İzmir ili ......

                  DAVA KONUSU : Alacak KARAR : Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı belediye de çalışması nedeniyle ikramiye alacağı olduğunu, bu ikramiye alacaklarının hem 6672 sayılı yasadan kaynaklı hem de toplu iş sözleşmesinden kaynaklı ikramiye olduğunu , müvekkilinin iş sözleşmesinin sona ermesine rağmen halen ödenmediğini , fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile; 6772 sayılı yasadan kaynaklı 2500TL ikramiye alacağı ve Toplu İş Sözleşmesinden kaynaklı 2500TL toplam 5000TL nin davalıdan tahsili ile yargılama gider ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava ettiği, Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; zamanaşımı itirazının olduğunu, davacının sendika üyesi olduğunu, sendikal aidatı ödemesi gerektiğini, talep edilen alacaklar için işletme kredisi faiz oranının yasal olmadığını, yasal şartları yerine getiremeyen davacının taleplerinin reddine karar verilmesini savunduğu, İlk derece mahkemesinin özetle: "davanın kabulüne...

                  İcra Müdürlüğü'nün 2021/27193 Esas sayılı dosyası üzerindeki itirazın iptaline ve takibin devamına, davalı aleyhine %20'den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiş, bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, dava, 6502 sayılı yasadan kaynaklanan (paket-tur) alacak istemine ilişkindir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulu'nun İş bölümüne ilişkin kararı gereğince "6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunda düzenlenen abonelik, eser, taşıma, sigorta, bankacılık sözleşmeleri dışındaki sözleşmelerden (devre mülk, devre tatil, paket tur, kapıdan satış gibi) kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar"a karşı istinaf inceleme görevinin 18., 19. veya 46....

                  UYAP Entegrasyonu