Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, "Dava, 4054 Sayılı Rekabetin Korunması Hakkındaki Kanundan kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Rekabet Kurulu'nun 08/03/2013 tarih ve 13- 13/198- 100 sayılı kararı ile aralarında davalı bankanın da bulunduğu 12 adet bankanın mevduat, kredi ve kredi kartı hizmetleri alanında anlaşma ve/veya uyumlu eylem içerisinde bulunmak sureti ile 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun'un 4. maddesini ihlal ettiklerine karar verildiği, Rekabet Kurulu'nun kararı üzerine, kararın iptali için idari yargıda açılan iptal davasının reddedildiği, temyiz başvurusu sonucunda kararın Danıştay tarafından onandığı, karar düzeltme yoluna başvurulması neticesinde Danıştay 13....

Mahkemece, "...Dava, 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkındaki Kanundan kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Rekabet Kurulu'nun 08/03/2013 tarih ve 13- 13/198- 100 sayılı kararı ile aralarında davalı bankanın da bulunduğu 12 adet bankanın mevduat, kredi ve kredi kartı hizmetleri alanında anlaşma ve/veya uyumlu eylem içerisinde bulunmak sureti ile 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun'un 4. maddesini ihlal ettiklerine karar verildiği, Rekabet Kurulu'nun kararı üzerine, kararın iptali için idari yargıda açılan iptal davasının reddedildiği, temyiz başvurusu sonucunda kararın Danıştay tarafından onandığı, karar düzeltme yoluna başvurulması neticesinde Danıştay 13....

Bu kapsamda, tüm dosya kapsamı ve açıklanan hükümler birlikte değerlendirildiğinde, dava konusu işlemin ise tüketici işlemi olduğu, davanın sayılan ticari davalar arasında bulunmadığı, davacı sigortalının kendi sigortacısı olan davalıya karşı, aracının pert olmasından dolayı kasko sigortasından kaynaklı maddi tazminat davası olarak açtığı dava, 6502 Sayılı Kanunun 1.maddesine göre, taraflar arasındaki sigorta sözleşmesi tüketici işlemi olduğundan, davacıya ait aracın cinsi, trafik tescil kaydı ve kasko poliçesinde hususi otomobil yazdığından, bu hali ile 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 73/1. maddesi uyarınca davada Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğu anlaşıldığından (Yargıtay 17.Hukuk Dairesininy 2016/2209 Esas, 2016/3439 Kararı, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2018/(17)4-158 Esas, 2021/661 Kararı ) davanın usulden reddi ile mahkememizin görevsizliğine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

    Bu kapsamda, tüm dosya kapsamı ve açıklanan hükümler birlikte değerlendirildiğinde, dava konusu işlemin ise tüketici işlemi olduğu, davanın sayılan ticari davalar arasında bulunmadığı, davacı sigortalının kendi sigortacısı olan davalıya karşı, aracının pert olmasından dolayı kasko sigortasından kaynaklı maddi tazminat davası olarak açtığı dava, 6502 Sayılı Kanunun 1.maddesine göre, taraflar arasındaki sigorta sözleşmesi tüketici işlemi olduğundan, davacıya ait aracın cinsi, trafik tescil kaydı ve kasko poliçesinde hususi otomobil yazdığından, bu hali ile 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 73/1. maddesi uyarınca davada Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğu anlaşıldığından (Yargıtay 17.Hukuk Dairesininy 2016/2209 Esas, 2016/3439 Kararı, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2018/(17)4-158 Esas, 2021/661 Kararı ) davanın usulden reddi ile mahkememizin görevsizliğine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ Taraflar arasındaki dava, ayıplı ifadan kaynaklı tazminat istemine ilişkin olup, uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanundan kaynaklanmaktadır. Uyuşmazlığın niteliğine ve tarafların sıfatına göre, dosyanın temyiz incelemesi, Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin görevine girmektedir. SONUÇ: Yukarıdaki açıklanan nedenlerle, dosyanın görevli Yargıtay 13. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 13.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        , kullanımdan kaynaklı ayıbın söz konusu olduğunu, taraflar arasındaki uyuşmazlığa 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun uygulanması gerektiğini, aracın tamiri için ön görülen azami sürenin aşılmadığını, maldan yararlanmasını sürekli kılan bir arızanın söz konusu olmadığını, yerel mahkeme kararında hükmedilen tazminatın hukuki dayanağının olmadığını beyan ederek istinaf talebinde bulunmuştur....

        Buna göre; sigortacının halefiyete dayalı olarak açtığı davada, davanın nitelendirmesi yapılırken, davacının sigortalısı ile zarara neden olduğu iddia edilen arasındaki hukuki ilişkiye bakılması gerekmektedir. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 2. maddesinde kanunun kapsamı “bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır....

          haksız olarak ve sözleşmede öngörülmemesine rağmen 1.200.000 TL ek teminat talep ettiği, sözleşmeyle kabul ettiği %14’lük iskontoyu uygulamadığı, ayrıca 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’da yasaklanan olumsuz davranışlar içine girdiği, bu nedenle davalı-karşı davacının sözleşmeyi feshetmesinin haklı nedenlere dayandığı belirtilerek karşı davanın kısmen kabulüne; davacı-karşı davalı vekilinin açtığı birleşen 2001/1219 Esas sayılı dosyadaki tazminat isteminin taraflar arasındaki ticari ilişkiye konu 24/08/2000 tarihli sözleşmenin geçerli olması, birleşen 2002/126 esas sayılı dosyada, talep konusunu oluşturan servis malzemelerinin davalı-karşı davacıya teslim edildiğinin ispatlanamaması nedeniyle birleşen bu iki davanın da reddine karar verilmiştir....

            Beşinci kısımda "Rekabetin Sınırlanmasının Özel Hukuk Alanındaki Sonuçları" üst başlığı altında ve 56. maddede bu kanuna aykırı anlaşma ve kararların hukuki niteliği, 57. maddede tazminat hakkı, 58. maddede zararın tazmini, 59. maddede ispat yükü düzenlenmiştir. Davacı tarafından, 21.08.2007 ile 22.09.2011 tarihleri arasında davalı bankadan ticari taşıt kredisi kullanıldığı ileri sürülerek 4054 sayılı Kanunun 57. ve 58. maddelerine dayalı olarak eldeki dava açılmıştır. 4054 sayılı Kanunun 57. maddesi "Her kim bu kanuna aykırı olan eylem, karar, sözleşme veya anlaşma ile rekabeti engeller, bozar ya da kısıtlarsa yahut belirli bir mal veya hizmet piyasasındaki hakim durumunu kötüye kullanırsa, bundan zarar görenlerin her türlü zararını tazmine mecburdur....

              Bir hukuki işlemin sadece 6502 Sayılı yasada düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığı tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir. Somut uyuşmazlığın taraflar arasındaki tüketici kredisi sözleşmelerinden kaynaklandığı ve bu sözleşme ilişkisinin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığı anlaşılmaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. O halde mahkemece işin esası incelenerek sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir....

                UYAP Entegrasyonu