Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ile onaylandığını, Rekabet Kurulunun bahis konusu kararında, davalı bankanın "Mevduat, kredi ve kredi kartı hizmetleri alanında; 4054 Sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanunun 4. maddesini ihlal ettiğine oy birliği ile" karar verildiğini ve davalı ...A.O'ya 82.172.910 TL ceza uygulandığını, görüldüğü üzere kartel oluşturularak yüksek faiz uygulandığının yargı kararı ile kesinleşen tarihlerde davalı bankadan kredi kullanmış olmakla müvekkili şirketin zarara uğramış olduğunun açık bulunduğunu, davalının da dahil olduğu bankalar arasında, faizin belirlenmesinde kartel oluşturulmuş olmasa idi, kredi maliyetinin çok daha az olabileceğini, 4054 Sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanunun 57. maddesinde "Her kim bu Kanuna aykırı olan eylem, karar, sözleşme veya anlaşma ile rekabeti engeller, bozar ya da kısıtlarsa yahut belirli bir mal veya hizmet piyasasındaki hakim durumunu kötüye kullanırsa, bundan zarar görenlerin her türlü zararını tazmine mecburdur." ifadesinin yer aldığını, yine aynı...

    Döviz (EURO) ve 1.000.000 TL olarak kredi kullandığını, müvekkilinin davalı bankadan kullanmış olduğu kredilerin tamamını ödeyerek kapattığını, fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla; davalı bankanın dava dışı ... banka ile birlikte rekabeti ihlal ettiği dönemde, kartel oluşturmak suretiyle yüksek faizli kredi kullandırması ve müvekkilinin de bu dönemde yüksek faiz oranlarından kredi kullanmak zorunda kalması ile; 4054 Sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanunun 57-58.maddeleri gereğince, davalı ve dava dışı 11 banka tarafından rekabetin ihlal edilmesi nedeni ile oluşmuş olan zararının 3 katı tutarındaki tazminatın; zararın oluştuğu tarihten itibaren işleyecek olan en yüksek mevduat faizi ile müvekkiline ödenmesine karar verilmesini yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini, dava ve talep etmiştir....

      İdare Mahkemesi'nin 25/12/2014 tarih ve E.2014/232, K.2014/1581 sayılı kararı ile davanın reddedildiğini, red kararının üzerine Danıştay nezdindeki kanun yolu aşamasının henüz sonuçlanmadığını, dava dilekçesinin usulüne uygun düzenlenmediğini, davacının aktif husumet ehliyetinin bulunmadığını, davacının üç katı oranında tazminat talebinin yalnızca rakip firmalara tanınmış bir hak olduğunu, davanın zamanaşımı yönünden reddi gerektiğini beyanla davanın görev, husumet ve zamanaşımı yönünden reddini, usule ilişkin itirazlarının kabul edilmemesi halinde davanın esasa ilişkin savunmaları yönünde reddini talep etmiş, dilekçe ekinde emsal karar örnekleri ibraz etmiştir. Davacı vekili 17/01/2018 tarihli cevaba cevap dilekçesinde özetle;Danıştay 13. Dairesi'nin 16/12/2015 tarih 2015/2624 Esas ve 2015/4608 Karar sayılı ilamı ile davalı T.C. ...'...

        İdare Mahkemesinin 2014/128 E. sayılı dava dosyasının henüz kesinleşmediği anlaşılmıştır. 4054 Sayılı Rekabetin Korunması Hakkındaki Kanunun amacı 1. maddede, mal ve hizmet piyasalarındaki rekabeti engelleyici, bozucu veya kısıtlayıcı anlaşma, karar ve uygulamaları ve piyasaya hakim olan teşebbüslerin bu hakimiyetlerini kötüye kullanmalarını önlemek, bunun için gerekli düzenleme yaparak rekabetin korunmasını sağlamak olarak tanımlanmıştır. Yasanın ikinci kısım, birinci bölümünde "Yasaklanan Faaliyetler" üst başlığı ile dava konusu ve Rekabet Kurulunun kararına esas olan 4.maddede yer alan "Rekabeti Sınırlayıcı Anlaşma, Uyumlu Eylem ve Kararlar" düzenlenmiştir....

        Hukuk Dairesi 2005/3755 E. 2006/7408 K. sayılı ilamı "...mahkemece, öncelikle davacının bu davadan önce 4054 sayılı Yasa'ya göre Rekabet Kurulu'na başvurup başvurmadığının araştırılması, başvurmuşsa, davalı eylemlerinin 4054 sayılı Yasa'ya aykırılığının tespiti yönünden, bu başvuru neticesinin kesinleşmesini bekleyerek sonuca göre karar vermesi, Rekabet Kurulu'na davadan önce başvurmamışsa eldeki bu davanın Rekabet Kurulu'na başvurma olmadan dinlenemeyeceği ve henüz dava açma zamanı gelmediği nazara alınarak karar vermesi gerekirken...", Yargıtay 19. Hukuk Dairesi, 1999/3350 E. 1999/6364 K. sayılı ilamı ise, "…davada yer alan talebin açıklanan niteliği gözetildiğinde, tazminata karar verilebilmesi için öncelikle 4054 sayılı Yasanın yetkili kıldığı “Rekabet Kurulu” tarafından hâkim durumun kötüye kullanılmış olduğunun saptanması gerekir....

        TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 20/03/2018 NUMARASI : 2017/582 ESAS - 2018/264 KARAR DAVA KONUSU : 4054 Sayılı Yasadan Kaynaklanan Tazminat KARAR : 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353....

        Hukuk Dairesi         2007/4054 E.  ,  2007/9216 K."İçtihat Metni" Davacı ... Ürünl. San. Tic. Ltd. Şti. vek. Av. ... ... ile davalı 1- ... ... ... Müdürlüğü vek. Av. ... ... 2-... Bölge Müdürlüğü vek. Av. Necat Kıdır aralarındaki tazminat davası hakkında ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 17.10.2006 gün ve 132- 541 sayılı hükmün davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu. - K A R A R - Hükmü davalı ... vekili olarak temyiz eden Av. ... ...' ın vekaletnamesine dosyada rastlanılmadığından adı geçen vekilin varsa vekaletnamesinin eklenmesi yoksa dosyada davalı ... vekili olarak vekaletnamesi bulunan Av. ... Kalem' e kararın tebliği ile sonucuna göre dosyanın yeniden gönderilmek üzere mahkemesine ÇEVRİLMESİNE, 25.10.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Dava konusu kararda, 4054 sayılı Kanun’un 4. maddesi ile yasaklanan teşebbüs birliği kararlarının, birlik üyeleri arasındaki ya da birlik üyelerinin faaliyet gösterdikleri pazarın alt ve üst pazarlarındaki rekabeti olumsuz etkileyen kararlar olduğu ileri sürülmüş ise de 4054 sayılı Yasanın 4. maddesinde "belirli bir mal veya hizmet piyasasında" ifadesine yer verilmiş olup, piyasaya ilişkin her hangi bir kısılama getirilmediği, şikayete neden olan teşebbüs kararının, teşebbüsün üyelerinin lehine bir avantaj sağlamak amacına ve bu üyelerin faaliyet gösterdiği pazarda rekabeti kısıtlamaya yönelik olmamasının, bu pazardan doğrudan etkilenen alt ve üst pazarları etkilemesine engel oluşturmadığı açıktır. Bu durumda; 4054 sayılı Kanun çerçevesinde soruşturma açılmasına gerek olmadığına, şikâyetin reddi yolunda verilen kararda hukuki isabet görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle dava konusu kararın iptali gerekeceği düşünülmüştür....

            Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK'nın geçici 3/2.maddesi delaletiyle 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 427.maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2016 tarihinden itibaren 2.190,00 TL’ye çıkartılmıştır. Temyize konu karar anılan yasanın yürürlüğünden sonra verilmiş olup mahkemece hükmedilen tazminat yönünden dava kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün, 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtayca da temyiz isteminin reddine karar verilebileceğinden davacı vekili ve davalılar ... ve ...'ın temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeplerle davacı vekili ve davalılar ... ve ...'ın temyiz itirazlarının (isteminin) REDDİNE, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar ... ve ...'a geri verilmesine, 11/04/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, 4054 sayılı Kanun'un 57- 58. maddesine dayalı tazminat istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır....

                UYAP Entegrasyonu