Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nın tüm araştırmalara rağmen adresi tespit edilemediği ve nüfus kaydına rastlanılmadığı bildirildiğine göre adı geçen davalının ve hazinenin hak ve menfaatlerinin korunması amacıyla 3561 sayılı yasa gereğince kayyım tayin edilmesi gerekmektedir. Ancak kayyım tayini paydaşlığın giderilmesi davası sırasında bir ara kararı ile yapılamaz. Mahkemece, davacı tarafa adı geçen davalıya 3561 sayılı yasa gereğince kayyım tayini davası açılmak üzere süre verilmesi, davanın yetkili ve görevli sulh hukuk mahkemesince ayrı bir dava olarak ele alınıp, gerekli araştırmalar yapılarak sonucuna göre kayyım tayini kararı verilmesi gerekmektedir....

    Maddesinde ise, kayyımlıkla ilgili işlemlerin her türlü vergi, resim, harç, katkı payı gibi mali yükümlülüklerden müstesna olduğu hükme bağlanmıştır. 3561 Sayılı Kanunun 24/07/2008 tarih ve 5793 Sayılı Kanunla değişiklikten önce bu hüküm " kayyım tayin edilen mal memurunun 492 Sayılı Harçlar Kanunun 1 ve 3 sayılı tarifelerine göre bütün işlemleri hakkında aynı Kanunun 13. maddesinin (j) bendi hükmü uygulanır. " hüküm düzenlenmiştir. Bu itibarla 5793 Sayılı Kanunla gerçekleşen 24/07/2008 tarihli değişikliğe kadar buradaki açık Kanun hükmü gereğince 3561 sayılı Kanun gereğince, kayyım ataması için Hazine tarafından açılan davalarda dava harcı (yargı harcı) alınmıyordu. Oysa, 5793 Sayılı Kanunla değişik 3561 Sayılı Kanunun 2. maddesinde yargı harcından muafiyetle ilgili hükme yer verilmemiştir....

    kayyım olarak atanması yerinde bulunmamıştır....

    Sulh Hukuk Mahkemesinin 1999/561 E. sayılı dosyasında kayyım adayı olarak Defterdar Hasan Yaman’ın gösterildiğini, bu durumda Defterdarlık Makamının yerin en büyük mal memuru olarak aday gösterildiği ve atanan kayyımın 3561 sayılı Yasa kapsamında atandığının açık olup kayyımın temsil kayyımı olarak atandığına ilişkin mahkeme gerekçesinin fiili duruma aykırı olduğunu; kaldı ki Antalya 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 1999/1037 K. sayılı ilamına ilişkin 08/08/2003 tarihinde verilen ek kararda da önceki Defterdar Hasan Yaman'ın başka bir göreve atanması nedeni ile Defterdar Oğuzhan Taşkesen'in 3561 sayılı Yasa'nın 2. maddesi gereği kayyım olarak tayin edilmesine karar verildiğini; mahallin en büyük mal memurunun kayyım tayin edileceği durumun 3561 Sayılı Kanun'un 2/1.maddesinde düzenlendiğini; Antalya 1....

    İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. 1- 3561 Sayılı Mal Memurlarının Kayyım Tayin Edilmesine Dair Kanunun amacı, birinci maddesinde, bir kimsenin uzun süreden beridir bulunamaması veya oturduğu yerin bilinmemesi nedeniyle mal varlıkları üzerinde Hazine menfaatinin korunmasını sağlamak üzere, mahallin en büyük mal memurunun kayyım olarak atanmasına ilişkin usul ve esasları düzenlemek olarak tarif edilmiş, 2/4. Maddesinde ise, kayyımlıkla ilgili işlemlerin her türlü vergi, resim, harç, katkı payı gibi mali yükümlülüklerden müstesna olduğu hükme bağlanmıştır. 3561 Sayılı Kanunun 24/07/2008 tarih ve 5793 Sayılı Kanunla değişiklikten önce bu hüküm " kayyım tayin edilen mal memurunun 492 Sayılı Harçlar Kanunun 1 ve 3 sayılı tarifelerine göre bütün işlemleri hakkında aynı Kanunun 13. maddesinin (j) bendi hükmü uygulanır. " hüküm düzenlenmiştir....

    İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. 1- 3561 Sayılı Mal Memurlarının Kayyım Tayin Edilmesine Dair Kanunun amacı, birinci maddesinde, bir kimsenin uzun süreden beridir bulunamaması veya oturduğu yerin bilinmemesi nedeniyle mal varlıkları üzerinde Hazine menfaatinin korunmasını sağlamak üzere, mahallin en büyük mal memurunun kayyım olarak atanmasına ilişkin usul ve esasları düzenlemek olarak tarif edilmiş, 2/4. Maddesinde ise, kayyımlıkla ilgili işlemlerin her türlü vergi, resim, harç, katkı payı gibi mali yükümlülüklerden müstesna olduğu hükme bağlanmıştır. 3561 Sayılı Kanunun 24/07/2008 tarih ve 5793 Sayılı Kanunla değişiklikten önce bu hüküm " kayyım tayin edilen mal memurunun 492 Sayılı Harçlar Kanunun 1 ve 3 sayılı tarifelerine göre bütün işlemleri hakkında aynı Kanunun 13. maddesinin (j) bendi hükmü uygulanır. " hüküm düzenlenmiştir....

    İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti: Davanın kabulü ile; Tavas Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2018/ 740 Esas sayılı dosyasında ismi geçen Denizli ili Tavas İlçesi Akyar Mahallesi 740 parsel sayılı taşınmaz maliklerinden "T3:İsmail kızı'na" hak ve menfaatlerinin korunması için 3561 sayılı Kanun uyarınca Tavas Malmüdürünün kayyim olarak atanmasina karar verilmiştir. İleri Sürülen İstinaf Sebepleri: İstinaf eden kayyım T2 vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece tavas mal müdürünün kayyım olarak atanmasına karar verilmiş ise de Denizli Defterdarının kayyım olarak atanması gerektiğini belirterek Denizli Defterdarının kayyım yönetim kayyımı olarak atanması şeklinde kararın düzeltilmesini talep etmiştir....

    Dolayısıyla T3 tarafından 10 yılı aşkın süredir yönetilen malvarlığının hazineye devrine engel herhangi bir husus kalmadığını, gerçekleştirilen atama kararında 3561 sayılı yasa kapsamında mahallin en büyük mal memurunun kayyım olarak tayin edildiği/görevlendirildiğinin belirtilmiş olup, aynı kararda yönetim yerine temsil kayyımı demesinin bir önemi bulunmadığını, Zira 3561 sayılı yasa açık olup, bu yasa kapsamında yapılan tüm atamaların Yönetim Kayyımlığı olduğunu, her ne kadar mahkeme kararında temsil kayyımı olarak görevlendirilme yapıldığı yazılı ise de, açılan kayyım atanması talepli davanın niteliği ve 3561 sayılı yasa göz önüne alındığında, yapılan görevlendirmenin yönetim kayyımlığı olduğunun kabulü zorunlu olup, yerel mahkeme tarafından hatalı yorumla davanın reddi yönünde hüküm kurulduğunu belirterek ilk dereceli mahkeme kararının kaldırılmasına ve davalarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE: 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 352. maddesinde sayılan ön inceleme koşullarında eksiklik bulunmadığı, davalı vekilince yapılan istinaf başvurusunun incelenebilir olduğu tespit edilmiştir. HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; 'Dava, 3561 sayılı Kanuna dayalı olarak açılan kayyım atanması istemine ilişkindir. Anılan Kanunun amacı 1. maddesinde “Bu Kanunun amacı, bir kimsenin uzun süreden beri bulunamaması veya oturduğu yerin bilinememesi nedeniyle malvarlıkları üzerinde Hazine menfaatinin korunmasını sağlamak üzere; mahallin en büyük mal memurunun kayyım olarak atanması, yetkileri, yetki devri, kayyımlık mallarının yönetimi ve giderleri, kayyım ve görevli personele ödenecek ücretler ile diğer hususlara ilişkin usul ve esasları düzenlemektir.” biçiminde açıklanmıştır....

    Bu nedenle, kayyım, açılan bu davada, 492 sayılı Harçlar Kanununa göre harçtan muaf değildir. 3561 sayılı Kanunun 2/son maddesinde "kayyımlıkla ilgili işlemler her türlü vergi, resim, harç ve katkı payı gibi mali yükümlülüklerden müstesnadır." hükmüne yer verilmişse de burada yargı harçlarından bağışıklığına ilişkin özel bir düzenleme bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle; mahkeme hükmü davalılar kayyım vekili tarafından süresinde verilen dilekçe ile temyiz edilmişse de, peşin yatırılması gereken 1/4 nispi harç ödenmemiştir. H.U.M.K.'nun 434/son maddesi uygulanmak suretiyle bu eksiklik giderildikten sonra, Birlikte gönderilmek üzere dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 08.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      UYAP Entegrasyonu