Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu nedenle, kayyım, açılan bu davada, 492 sayılı Harçlar Kanununa göre harçtan muaf değildir. 3561 sayılı Kanunun 2/son maddesinde "kayyımlıkla ilgili işlemler her türlü vergi, resim, harç ve katkı payı gibi mali yükümlülüklerden müstesnadır." hükmüne yer verilmişse de burada yargı harçlarından bağışıklığına ilişkin özel bir düzenleme bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle; mahkeme hükmü davalı kayyım tarafından süresinde verilen dilekçe ile temyiz edilmişse de, peşin yatırılması gereken maktu harç ödenmemiştir. HUMK'nun 434/son maddesi uygulanmak suretiyle bu eksiklik giderildikten sonra, Birlikte gönderilmek üzere dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 13.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Bu nedenle, kayyım, açılan bu davada, 492 sayılı Harçlar Kanununa göre harçtan muaf değildir. 3561 sayılı Kanununun 2/son maddesinde "kayyımlıkla ilgili işlemler her türlü vergi, resim, harç ve katkı payı gibi mali yükümlülüklerden müstesnadır." hükmüne yer verilmişse de, burada yargı harçlarından bağışıklığına ilişkin özel bir düzenleme bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle; mahkeme hükmü davalı kayyım tarafından süresinde verilen dilekçe ile temyiz edilmişse de, peşin yatırılması gereken harç ödenmemiştir. HUMK'nun 434/son maddesi uygulanmak suretiyle bu eksiklik giderildikten, Sonra, birlikte gönderilmek üzere dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 20.06.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Bu nedenle, kayyım, açılan bu davada, 492 sayılı Harçlar Kanununa göre harçtan muaf değildir. 3561 sayılı Kanunun 2/son maddesinde "kayyımlıkla ilgili işlemler her türlü vergi, resim, harç ve katkı payı gibi mali yükümlülüklerden müstesnadır." hükmüne yer verilmişse de burada yargı harçlarından bağışıklığına ilişkin özel bir düzenleme bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle; mahkeme hükmü davalı kayyım tarafından süresinde verilen dilekçe ile temyiz edilmişse de, peşin yatırılması gereken 1/4 nisbi harç ödenmemiştir. HUMK'nun 434/son maddesi uygulanmak suretiyle bu eksiklik giderildikten sonra, Birlikte gönderilmek üzere dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 31.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi. .......

        Öte yandan, tapu iptal ve tescil talebine konu payların kayıt maliklerine 3561 sayılı Yasa hükümleri uyarınca Defterdarın kayyım olarak atandığı ve bu tür davaların kayyım aleyhine açılması gerektiği nazara alındığında, Hazine aleyhine açılan davada, Kayyımın dahili dava yoluyla yer almasının sağlanmasında da HMK’nun 124. maddesi hükmü uyarınca bir usulsüzlük yoktur. Davacı, davalı Hazine ve dahili davalı Kayyımın bu yönlere ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine. Ne var ki, bu tür davalar kayyım aleyhine açılacağından davalı Hazine yönünden husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, anılan hususun göz ardı edilmiş olması doğru olmadığı gibi kayyım davada yasal hasım konumunda olduğundan yargılama giderlerinden sayılan vekâlet ücretinden sorumlu tutulması da isabetsizdir. Davalı Hazine ve dahili davalı Kayyımın temyiz itirazları açıklanan nedenlerden ötürü yerindedir....

          İdaresi, müdahil Hazine ve davalı tapu malikine kayyım olarak atanan ... Defterdarlığı tarafından temyiz edilmiş olup, kayyımın temyiz başvurma ve karar harçlarını yatırdığına ilişkin makbuzların dosya içerisinde bulunmadığı anlaşılmıştır. ... HGK' nin 08.06.2011 tarih ve 2011/3-243 Esas, 2011/392 Karar sayılı kararında belirtildiği üzere; mahkeme kararı ile kayyım olarak atanan ve bu kişiler adına yaptığı ... ve işlemler nedeniyle 3561 sayılı Kanun kapsamında yönetim kayyımı olan mal müdürü burada Hazineyi temsil etmemekte, aksine kayyımlık görevi gereği açık kimliği ve adresi tespit edilemeyen kişilerin hak ve menfaatlerini korumaktadır....

            B)DAVALININ CEVABININ ÖZETİ: Dava hasımsız olarak açılmıştır. Kayyım adayı vekili beyan dilekçesinde özetle, 3561 sayılı yasa TMK'nın 427.maddesi ve Yargıtay 8. Hukuk Dairesi ilamında belirtildiği gibi mahallin en büyük mal memurunun yönetim kayyımı olarak tayin edilmesi gerektiğini, mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi halinde Aydın Defterdarının kayyım olarak atanmasına karar verilmesini talep etmiştir....

            Kimlik numaralı Süleyman Çelik olduğu, 3561 sayılı Kanunda aranan şartların oluşmadığı gerekçesiyle açılan davanın reddine karar verilmiştir. 3561 sayılı Kanunun 2/1. maddesinde “22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun 427 nci maddesine göre, bir kimsenin uzun süreden beri bulunamaması veya oturduğu yerin bilinememesi veya ortada bulunmayan ve miras açıldığında sağ olup olmadığı ispatlanamayan mirasçının payının resmen yönetilmesi amacıyla kayyım atanmasının gerektiği hallerde, vesayet makamı; bu kimselerin malları üzerinde Hazinenin hak ve menfaati bulunup bulunmadığını, mahallin en büyük mal memurluğundan araştırır....

            a 3561 sayılı Yasa gereğince mal memurunun kayyım atanmasına karar verilmiş, kararı kayyım olarak atanan mal memuru temyiz etmiştir. 3561 sayılı Yasaya göre, en büyük mal memurunun kayyım atanabilmesi için ; uzun süreden beri bulunamayan veya oturduğu yer bilinmeyen bir kimseye ait veya ortada bulunmayan ve miras açıldığında sağ olup olmadığını ispatlanamayan mirasçıya ait bir malvarlığının bulunması ve bu kimselerin malları üzerinde Hazinenin hak ve menfaatinin, bu malvarlığının resmen yönetilmesini gerektirmesi zorunludur. Bu koşullar bulunmadıkça bu yasaya göre mal memurunun kayyım tayini yoluna gidilemez. (3561 s.K.md.1-2) Olayda miras bırakanın ortağı olduğu şirketteki hisselerin mirasçılara intikali ve mirasçılar arasında ergin olmayan bir çocuk bulunduğuna göre şirketteki hisselerin idaresiyle ilgili olarak bu çocuğun yasal temsilcisi ile çocuğun menfaati çatışma halindedir....

              C)İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Aliağa Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 15/09/2020 tarih, 2019/705 Esas, 2020/366 Karar sayılı kararı ile, '' ...1- Açılan davanın Kabulü ile İzmir ili, Aliağa ilçesi, Aliağa köyü, Kayaalanı mevkii, 775 parsel sayılı taşınmaz maliklerinden İsmail kızı Rukiye'yi Aliağa 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/740 esas sayılı dosyasında temsil etmek üzere; İzmir Defterdarlığı'nın Kayyım Olarak Atanmasına, '' karar verilmiştir. D)İSTİNAF NEDENLERİ: T3 vekili istinaf dilekçesinde özetle; 3561 Sayılı Yasanın 2. maddesine göre mahallin en büyük mal memuru T3 Yönetim Kayyımı olarak atanması gerekirken temsil kayyımı olarak atanmasının doğru olmadığını, T3'nın yönetim kayyımı olarak atanmasına karar verilmesini talep etmiştir. E)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, 3561 Sayılı Yasa uyarınca kayyım atanması istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş, karar kayyım T3 vekili tarafından istinaf edilmiştir....

              Maddesinde ise, kayyımlıkla ilgili işlemlerin her türlü vergi, resim, harç, katkı payı gibi mali yükümlülüklerden müstesna olduğu hükme bağlanmıştır. 3561 Sayılı Kanunun 24/07/2008 tarih ve 5793 Sayılı Kanunla değişiklikten önce bu hüküm " kayyım tayin edilen mal memurunun 492 Sayılı Harçlar Kanunun 1 ve 3 sayılı tarifelerine göre bütün işlemleri hakkında aynı Kanunun 13. maddesinin (j) bendi hükmü uygulanır. " hüküm düzenlenmiştir. Bu itibarla 5793 Sayılı Kanunla gerçekleşen 24/07/2008 tarihli değişikliğe kadar buradaki açık Kanun hükmü gereğince 3561 sayılı Kanun gereğince, kayyım ataması için Hazine tarafından açılan davalarda dava harcı (yargı harcı) alınmıyordu. Oysa, 5793 Sayılı Kanunla değişik 3561 Sayılı Kanunun 2. maddesinde yargı harcından muafiyetle ilgili hükme yer verilmemiştir....

              UYAP Entegrasyonu