Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yönetimi vekilince temyiz edilmiş, Hukuk Genel Kurulunun 29.05.2015 gün ve 2013/20-2323 esas, 2015/1458 karar sayılı kararı ile “3402 sayılı Kanun’da tespit edilen taşınmazın niteliğine göre farklı hak düşürücü sürelerin uygulanmasını öngören açık bir hüküm ya da bu konuda 6831 sayılı Orman Kanunu’na bir atıf mevcut değildir. Öyle ise, 5304 sayılı Kanun ile değişik 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 4. maddesi uyarınca orman tahdit sınırları belirlenmişse, uygulanacak usul, askı ilanı ve hak düşürücü süreler yönünden de 3402 sayılı Kadastro Kanunu hükümleri uygulanacaktır. Davacı yan, 3402 sayılı Kanun uyarınca 30 günlük itiraz süresi içerisinde tutanağa karşı dava açabileceğine göre, bu süre geçtikten sonra da tapuya dayalı olsun veya olmasın, aynı Kanun’un 12/3.maddesinde tanınan 10 yıllık hak düşürücü süre içerisinde kadastrodan önceki sebeplere dayalı olarak dava açabilecektir. Bu husus ......

    İdaresi vekilinden, davasının sadece 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca tesbite itiraz mı; yoksa sadece mülkiyete ilişkin mi olduğu veya her iki istemi de birlikte içerip içermediği hususu açıklattırılmalıdır....

      İdaresi vekilinden, davasının sadece 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca tespite itiraz mı; yoksa sadece mülkiyete ilişkin mi olduğu veya her iki istemi de birlikte içerip içermediği hususu açıklattırılmalıdır....

        İdaresi vekilinden, davasının sadece 3402 sayılı yasanın 22/2-a maddesi uyarınca tespite itiraz mı; yoksa sadece mülkiyete ilişkin mi olduğu veya her iki istemi de birlikte içerip içermediği hususu açıklattırılmalıdır....

          UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: İstinaf yolu ile Dairemiz önüne getirilen uyuşmazlık; 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 28/2. maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin usule uygun olup olmadığına ilişkindir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Dava; kadastro tespitine itiraza ilişkindir. Mahkemece, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 28/2. maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Yargıtay 16. Hukuk Dairesi’nin yerleşik kararlarında da vurgulandığı üzere; 3402 sayılı Yasanın 28. maddesinin amacı, yargılamanın sürüncemede bırakılmasına engel olmak ve delillerin bir an önce toplanmasını sağlamak suretiyle en kısa sürede esasa geçilerek hüküm oluşturmaktır. Somut olayda; davacı dilekçesinde dava sebebini bildirdiği halde delillerini bildirmemiş ve ilk oturuma da gelmemiştir....

          Davacı ..., çekişmeli taşınmaz üzerinde 3402 sayılı Yasa'nın 41. maddesi uyarınca düzeltme yapılması istemiyle 27.04.2015 tarihinde dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, dava konusu 221 parsel sayılı taşınmaz hakkında, 3402 sayılı Yasa'nın 41. maddesi uyarınca düzeltme yapılması talebiyle dava açmış olup mahkemece, Kadastro Müdürlüğü'nün çekişmeli taşınmaz üzerinde herhangi bir yüzölçümü işlemi yapılmadığını, sınırlandırma ve yüzölçümü hatasına rastlanılmadığını bildirildiği belirtilerek davanın reddine karar vermiştir. 3402 sayılı Yasa'nın 41. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere Kadastro Müdürlüğüne başvurulup yasada öngörülen işlemler yerine getirilmeden doğrudan açılan davanın dinlenme olanağı bulunmamaktadır....

            bahisle Hazine adına tespit edildiği, davacının, zilyetliğe dayalı olarak dava açtığı, dava konusu taşınmazın 14.06.2021 tarihinde askı ilana çıkartıldığı, 14.07.2021 tarihinde ilanın bittiği anlaşılmıştır. 3402 sayılı Kadastro Kanunu uyarınca, gerçek maliki belirleme ve malik hanesindeki boşluğu doldurma görevi Kadastro Mahkemesi'ne ait olup, Yasanın 26/son ve 27/1 maddeleri uyarınca taşınmaz hakkında tutanak düzenlendiği tarihten itibaren tutanağın kesinleşmesine kadar kadastro mahkemesi görevlidir....

            Ancak, mülkiyet ve mülkiyetle ilgili haklar ile parselasyon, arazi toplulaştırması, ıslah, imar, sulama alanlarında arsa ve arazi düzenlemesi ve köy yerleşim haritaları yenileme çalışması bu kapsam dışındadır. 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca yapılan yenileme kadastro çalışmaları, 5304 sayılı Kanun ile 3402 sayılı Kanuna eklenen Ek- 1/1. maddesi  uyarınca, aynı Kanunun 11 inci maddesine göre ilân edilir ve ilân süresi içerisinde dava açılmayan taşınmaz malların kayıtlarında gerekli düzeltme yapılır. Kadastro mahkemesinin genel olarak görevi, 3402 sayılı Kanunun 25. maddesinde; zaman bakımından görev ve yetkisi ise, aynı Kanunun 26. maddesinde düzenlenmiştir. Bu düzenlemelere göre, kadastro mahkemeleri, dava konusu taşınmaz hakkında tutanak düzenlenmesi halinde ve askı ilân tarihleri içinde açılacak davalarda görevlidir....

              Ancak, 30 günlük süre içinde açılacak davalarda görevli mahkeme, 3402 sayılı Yasa'nın 41/1. maddesi uyarınca Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu halde 3402 sayılı Yasa'nın 41. maddesine dayanılarak, düzeltme kararı infaz edildikten (30 günlük süreden) sonra açılacak davalar ile düzeltme isteminin idarece reddi halinde açılacak davalarda ise görevli mahkeme; Kadastro Kanunu’nda bu konuda bir hüküm yer almadığından, 6100 sayılı HMK'nın 2. maddesi uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesidir. Somut olayda; Kadastro Müdürlüğü'nün 03.12.2014 tarihli işlemi davacıya 18.12.2014 tarihinde tebliğ edilmiş, davacı işlemin iptaline yönelik olarak 13.01.2015 tarihinde dava açmıştır. Hal böyle olunca; davanın 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41. maddesine göre verilen düzeltme kararına itiraz niteliğinde olup, kararın tebliğden itibaren 30 gün içerisinde açıldığı anlaşılmaktadır....

                Nitekim aynı "kesinleşme" kavramı 3402 sayılı Yasa'nın 11. maddesinde de yer almakta olup, 30 günlük askı ilan süresi içinde dava açılmayan tutanakların kesinleşeceği ifade edilmektedir. Bu şekilde kesinleşip tapuya tescil edilen taşınmazlara karşı genel mahkemelerde tapu iptal ve tescil davası açma imkanı bulunduğu gibi, aynı imkan 41. madde uyarınca kesinleşen kararlara karşı da mevcuttur. 3402 sayılı ... Kanunu'nda, kesinleşip tapuya tescil edilen düzeltme kararlarına ya da düzeltme talebinin reddi kararlarına karşı ölçü, sınırlandırma, tersimat ve hesaplamalardan doğan teknik hataların düzeltilmesi istemiyle tapu iptali ve tescil davası açılmasını engelleyen bir düzenleme bulunmamaktadır. Düzeltme kararına karşı 30 günlük süre içinde açılacak davalarda görevli mahkeme 3402 sayılı Yasa'nın 41. maddesi uyarınca Sulh Hukuk Mahkemeleridir....

                  UYAP Entegrasyonu