Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kadastro Mahkemesinde 2007/200 Esas sayılı dava bulunduğundan söz edilerek 3402 Sayılı Yasanın 5. maddesi uyarınca maliki mahkemece belirlenmek üzere davalı olarak tespit edilmiştir. 108 ada 163 parsel sayılı 1.058,91 m2 yüzölçümündeki taşınmaz senetsiz ve belgesizden ... ...’in zilyetliğinde olduğu, ancak taşınmaz hakkında ... Kadastro Mahkemesinde 2007/199 Esas sayılı dava bulunduğundan söz edilerek 3402 Sayılı Yasanın 5. maddesi uyarınca maliki mahkemece belirlenmek üzere davalı olarak tespit edilmiştir. 108 ada 164 parsel sayılı 1.044,74 m2 yüzölçümündeki taşınmaz senetsiz ve belgesizden ... ...’in zilyetliğinde olduğu, ancak taşınmaz hakkında ... Kadastro Mahkemesinde 2007/198 Esas sayılı dava bulunduğundan söz edilerek 3402 Sayılı Yasanın 5. maddesi uyarınca maliki mahkemece belirlenmek üzere davalı olarak tespit edilmiştir. 108 ada 165 parsel sayılı 1.261,85 m2 yüzölçümündeki taşınmaz senetsiz ve belgesizden ...’in zilyetliğinde olduğu, ancak taşınmaz hakkında ......

    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 11.05.2010 tarih ve 2010/107505 sayılı tebliğnamesi ile "davacının dava dilekçesinde, taşınmazın zilyetlik nedeniyle kazanıldığını iddia edip davasını kadastro tutanakları, keşif ve tanık beyanları ile ispat edeceğini belirttiği dikkate alındığında davacının, dava sebep ve delillerini bildirmiş kabul edilmesi gerekirken, dosyaya uygun düşmeyecek şekilde 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 28/2. maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin doğru görülmediği" düşüncesiyle H.U.M.K.'nun 427/6. maddesi uyarınca kanun yararına bozma talebinde bulunulmuştur....

      Davacı ... ili, ... ilçesi, ... köy tüzelkişiliği 09.09.2015 havale tarihli dilekçesiyle komşu ... köyünde 3402 sayılı Kanun uyarınca yapılan orman kadastrosunda idari köy sınırlarına itibar edilmeden orman sınırı geçirildiği ve köylerine ait ... mevkii ve ... mevkiinde bulunan ara...rin komşu ... köyü sınırları içinde gösterildiği iddiası ile orman kadastro sınırlarının iptaline ve bu taşınmazların ... köyü çalışma alanı sınırından çıkarılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi (10.) fıkrası hükmüne göre 7 gün içerisinde çalışma alanına itiraz edilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı köy tüzel kişiliği tarafından temyiz edilmiştir. Dava, orman kadastro çalışma alanı sınırına itiraza ilişkindir. Komşu ... ili, ... ilçesi, ... köyünde 3402 sayılı Kanun uyarınca yapılan orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması vardır. Davacı ... ili, ... ilçesi, ......

        İdaresi vekilinden, davasının sadece 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca tespite itiraz mı; yoksa sadece mülkiyete ilişkin mi olduğu veya her iki istemi de birlikte içerip içermediği hususu açıklattırılmalı, Dava, sadece 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca yapılan yenileme işlemine itiraza ilişkin ise, Özel Daire bozma kararında değinildiği gibi, yapılan araştırma hüküm kurmaya yeterli olmadığı, davanın yalnızca mülkiyet iddiasına dayalı olması halinde, davanın genel mahkemede görülmesi gerektiği, davanın hem mülkiyet iddiasına, hem de 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca yapılan yenileme kadastrosu tespitine itiraza ilişkin olması halinde ise; yenileme işlemine itiraz istemi yönünden, bozma ilâmında değinilen araştırmaların yapılarak karar verilmesi; mülkiyet iddiası yönünden ise görevsizlik kararı verilmesi...” gereğine değinilerek direnme kararı bozulmuştur....

          İdaresi vekilinden, davasının sadece 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca tesbite itiraz mı; yoksa sadece mülkiyete ilişkin mi olduğu veya her iki istemi de birlikte içerip içermediği hususu açıklattırılmalı, dava, sadece 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca yapılan yenileme işlemine itiraza ilişkin ise özel daire bozma ilâmında değinildiği gibi, yapılan araştırma hüküm kurmaya yeterli olmadığı, davanın yalnızca mülkiyet iddiasına dayalı olması halinde, davanın genel mahkemede görülmesi gerektiği, davanın hem mülkiyet iddiasına, hem de 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca yapılan yenileme kadastrosu tesbitine itiraza ilişkin olması halinde ise yenileme işlemine itiraz istemi yönünden, bozma ilâmında değinilen araştırmaların yapılarak karar verilmesi; mülkiyet iddiası yönünden ise görevsizlik kararı verilmesi...” gereğine değinilerek direnme kararı bozulmuştur....

            Ancak, 30 günlük süre içerisinde açılacak davalarda görevli mahkeme, 3402 sayılı Yasa'nın 41/1. maddesi uyarınca Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu halde, 3402 sayılı Yasa'nın 41. maddesine dayanılarak, düzeltme kararı infaz edildikten sonra (30 günlük süreden sonra) açılacak davalar ile düzeltme isteminin idarece reddi halinde açılacak davalarda ise görevli mahkeme; Kadastro Kanunu’nda bu konuda bir hüküm yer almadığından, 6100 sayılı HMK'nın 2. maddesi uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesidir. Somut olayda; Kadastro Müdürlüğünün düzeltme kararı davacıya 23.05.2016 tarihinde tebliğ edilmiş, söz konusu işlemin iptaline ilişkin eldeki dava ise 16.06.2016 tarihinde açılmıştır. Hal böyle olunca; davanın, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41. maddesine göre verilen düzeltme kararına itiraz niteliğinde olduğu ve kararın tebliğ tarihinden itibaren 30 günlük süre içerisinde açıldığı anlaşılmaktadır....

              . 120 ada 18 parsel sayılı taşınmaz senetsiz ve belgesizden bahçe niteliği ile ... ...’ın zilyetliğinde bulunduğu, taşınmaz hakkında Kadastro Mahkemesinde 2007/48 Esas sayılı dava bulunduğundan söz edilerek 3402 Sayılı Yasanın 5. maddesi uyarınca malik ve yüzölçümü mahkemece belirlenmek üzere tespiti yapılmıştır. 120 ada 21 parsel sayılı taşınmaz senetsiz ve belgesizden tarla niteliği ile ... ...’nın zilyetliğinde bulunduğu, taşınmaz hakkında Kadastro Mahkemesinde 2007/48 Esas sayılı dava bulunduğundan söz edilerek 3402 Sayılı Yasanın 5. maddesi uyarınca malik ve yüzölçümü mahkemece belirlenmek üzere tespiti yapılmıştır. 120 ada 22 parsel sayılı taşınmaz senetsiz ve belgesizden tarla niteliği ile ... ...’un zilyetliğinde bulunduğu, taşınmaz hakkında Kadastro Mahkemesinde 2007/48 Esas sayılı dava bulunduğundan söz edilerek 3402 Sayılı Yasanın 5. maddesi uyarınca malik ve yüzölçümü mahkemece belirlenmek üzere tespiti yapılmıştır....

                Böylelikle gerek 6831 sayılı Kanun hükümlerine gerekse 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesi hükmüne göre yapılan orman kadastrosuna itirazda hak düşürücü süreler yönünden paralellik sağlanmıştır. Somut uyuşmazlıkta çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 sayılı Kadastro Kanununun 5304 sayılı Kanunla değişik 4. maddesi uyarınca yapıldığından hak düşürücü sürenin de 3402 sayılı Kanunun 12/3. maddesinde düzenlendiği şekilde olmalıdır. Bu durumda davacılar vekilinin 3402 sayılı Kanunun 12/3. maddesi uyarınca kadastro öncesi hukuksal nedenlere tutunarak 30 günlük askı ilân süresinden sonra 10 yıl içinde eldeki davayı açtığı anlaşıldığından, tapu kaydı koşulu aranmaksızın işin esasının incelenip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırıdır....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taşınmaz hukukuna ilişkin davada Alanya Kadastro ve 4.Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, 3402 sayılı kanuna 5831 sayılı kanunla eklenen Ek 4.maddeye göre 2/B maddesi kapsamında yapılan kullanım kadastrosu tespitinin iptali istemine ilişkindir. Kadastro Mahkemesi'nce,dava konusu taşınmazlarla ilgili olarak kullanım kadastro tutanağı düzenlenmediği gibi, 3402 sayılı yasanın ek 4/4 maddesi uyarınca eski 1177 nolu hazine adına kayıtlı taşınmazda ifraz işlemi yapılmış olup bu işlemin askı ilanına alınmadığı, ayrıca 3402 sayılı yasanın 26/4 maddesi uyarınca kadastro tutanağınında düzenlenmediği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : 3402 Sayılı Kanun'un Ek-4. Maddesi Uyarınca Yapılan Düzeltme İşlemine İtiraz ve Tescil Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup, hükmün davalı Hazine vekili ve davalı ......

                      UYAP Entegrasyonu