Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 3402 sayılı Yasanın 5304 sayılı Yasayla değişik 4. maddesine göre yapılıp kesinleşmeyen orman kadastrosu vardır....
Bu sebeple; hükmün yargılama giderlerine ilişkin “3 ve 4 rakamlı bentlerinin” tamamen hükümden çıkarılarak bunların yerine “19.01.2011 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6099 sayılı Yasanın 16. maddesi ile 3402 sayılı Yasaya eklenen 36/A maddesi ve 6099 sayılı Yasanın 17. maddesi ile 3402 sayılı Yasaya eklenen geçici 11. maddesi uyarınca davacı ......
Hal böyle olunca, davacı tarafın 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 29. maddesi hükmü uyarınca tereke adına dava açmadığı kuşkusuzdur. Kural olarak, dava ehliyetine sahip olmak koşulu ile bir kimsenin ancak kendi adına dava açması hukuken olanaklı olup, başkaları adına dava açması hukuken olanaksızdır. Davacı taraf ile adlarına davacı tarafından dava açıldığı belirlenen dava dışı mirasçıların 3402 sayılı Yasa'nın 31. maddesi hükmü uyarınca birbirlerini davada vekil olarak temsil etme olanakları da bulunmamaktadır. Mahkemece iddia ve savunma doğrultusunda taraflardan delilleri so-rulup saptanmalı, gösterecekleri deliller toplanmalı, bundan sonra hasıl olacak sonuca göre davacının miras payı ile sınırlı olarak uyuşmazlığın çözümlenmesi zorunludur....
İdaresi vekilinden, davasının sadece 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca tespite itiraz mı; yoksa sadece mülkiyete ilişkin mi olduğu veya her iki istemi de birlikte içerip içermediği hususu açıklattırılmalı, dava, sadece 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca yapılan yenileme işlemine itiraza ilişkin ise, Özel Daire bozma kararında değinildiği gibi, yapılan araştırma hüküm kurmaya yeterli olmadığı, davanın yalnızca mülkiyet iddiasına dayalı olması halinde, davanın genel mahkemede görülmesi gerektiği, davanın hem mülkiyet iddiasına, hem de 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca yapılan yenileme kadastrosu tespitine itiraza ilişkin olması halinde ise; yenileme işlemine itiraz istemi yönünden, bozma kararında değinilen araştırmaların yapılarak karar verilmesi; mülkiyet iddiası yönünden ise görevsizlik kararı verilmesi...” gereğine değinilerek direnme kararı bozulmuştur....
Ne var ki; somut uyuşmazlıkta çekişmeli tüm taşınmazlarda davacının iddia ettiği şekilde 3402 sayılı Kanun'un Ek-4. maddesi uyarınca yapılmış bir kullanım kadastrosu bulunmayıp 3402 sayılı Yasa'nın Geçici 8. maddesi uyarınca yapılan kadastro çalışması vardır....
İdaresi vekilinden, davasının sadece 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca tespite itiraz mı, yoksa sadece mülkiyete ilişkin mi olduğu veya her iki istemi de birlikte içerip içermediği hususu açıklattırılmalı; dava, sadece 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca yapılan yenileme işlemine itiraza ilişkin ise, özel Daire bozma kararında değinildiği gibi, yapılan araştırma hüküm kurmaya yeterli olmadığı, davanın yalnızca mülkiyet iddiasına dayalı olması halinde, davanın genel mahkemede görülmesi gerektiği, davanın hem mülkiyet iddiasına, hem de 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca yapılan yenileme kadastrosu tespitine itiraza ilişkin olması halinde ise, yenileme işlemine itiraz yönünden, bozma kararında değinilen araştırmalar yapılarak karar verilmeli; mülkiyet iddiası yönünden ise görevsizlik kararı verilmeli...” denilerek direnme kararı bozulmuştur....
de 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca yapılan yenileme kadastrosu tesbitine itiraza ilişkin olması halinde ise, yenileme işlemine itiraz yönünden, bozma kararında değinilen araştırmalar yapılarak karar verilmeli, mülkiyet iddiası yönünden ise görevsizlik kararı verilmeli...” denilerek direnme kararı bozulmuştur....
Yönetimi vekilinden, davasının sadece 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca tesbite itiraz mı; yoksa sadece mülkiyete ilişkin mi olduğu veya her iki istemi de birlikte içerip içermediği hususu açıklattırılmalı, dava, sadece 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca yapılan yenileme işlemine itiraza ilişkin ise, Özel Daire bozma kararında değinildiği gibi, yapılan araştırma hüküm kurmaya yeterli olmadığı, davanın yalnızca mülkiyet iddiasına dayalı olması halinde, davanın genel mahkemede görülmesi gerektiği, davanın hem mülkiyet iddiasına, hem de 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca yapılan yenileme kadastrosu tesbitine itiraza ilişkin olması halinde ise; yenileme işlemine itiraz istemi yönünden, bozma kararında değinilen araştırmaların yapılarak karar verilmeli; mülkiyet iddiası yönünden ise görevsizlik kararı verilmeli...” denilerek direnme kararı bozulmuştur....
Böylelikle gerek 6831 sayılı Kanun hükümlerine gerekse 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesi hükmüne göre yapılan orman kadastrosuna itirazda hak düşürücü süreler yönünden paralellik sağlanmıştır. Somut uyuşmazlıkta çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 sayılı Kadastro Kanununun 5304 sayılı Kanunla değişik 4. maddesi uyarınca yapıldığından hak düşürücü sürenin de 3402 sayılı Kanunun 12/3. maddesinde düzenlendiği şekilde olmalıdır. Bu durumda davacılar vekilinin 3402 sayılı Kanunun 12/3. maddesi uyarınca kadastro öncesi hukuksal nedenlere tutunarak 30 günlük askı ilân süresinden sonra 10 yıl içinde eldeki davayı açtığı anlaşıldığından, mahkemece tapu kaydı koşulu aranmaksızın işin esasına girilerek taraf delilleri toplanmalı oluşacak sonuca göre, hüküm kurulması gerekirken aksine düşüncelerle davanın reddine karar verilmiş olması bozmayı gerektirmiştir....
İdaresi vekilinden, davasının sadece 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca tesbite itiraz mı, yoksa sadece mülkiyete ilişkin mi olduğu veya her iki istemi de birlikte içerip içermediği hususu açıklattırılıp sonuca göre karar verilmelidir.” denilerek bozulmuştur.Mahkemesince Hukuk Genel Kurulu bozma kararına uyulduktan sonra; davanın 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/2-a maddesinin uygulanması açısından yapılan itirazlar yönünden reddine, ... Köyü yeni 28135 ada 35 ve 37 parsel numarasında kayıtlı (eski parsel no:1113 ve 1111) taşınmaz yönünden Kadastro Kanununun 22/2-a maddesi uyarınca oluşturulan uygulama tutanağındaki gibi tapuya tesciline, dava konusu taşınmazlar hakkında kesinleşmiş orman tahdit sınırları içerisinde kaldığı iddiası yönünden mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş, hüküm davacı ......