Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda, yörede 1954 yılında yapılan tapulama sırasında 124.500 m2 olarak tespit gören taşınmazda, 3083 sayılı Kanuna göre yapılacak toplulaştırma işlemlerine altlık olmak üzere 3402 sayılı Kadastro Kanununun 41. maddesi gereğince düzeltme işlemi yapıldığı ve tersimat hatası bulunduğu tespit edilerek, taşınmaz yüzölçümünün 123.662 m2'ye düşürüldüğü, zemindeki fiili sınırlarda değişiklik olmadığı, davacıya düzeltme işlemine karşı 30 gün içinde sulh hukuk mahkemesinde dava açabileceğinin kadastro müdürlüğünce 24.01.2011 tarihinde tebliğ edildiği, ancak herhangi bir davanın açılmadığı, böylece 41. maddeye göre yapılan düzeltme işleminin tebliğden itibaren 30 gün sonra kesinleştiği anlaşılmaktadır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili ve davacı ... tarafından, davalılar aleyhine 12.11.2004 ve 24.11.2004 gününde verilen dilekçeler ile 3402 sayılı Yasanın 41.maddesi uyarınca yapılan düzeltme işleminin iptali istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 20.9.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekilleri ve davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacılar, malik oldukları 240 parsel sayılı taşınmazı ile davalıya ait 241 parsel sayılı taşınmazda 3402 sayılı Kadastro Kanununun 41 maddesine göre düzeltme işlemi yapıldığını ve bu işlemle davalıya ait taşınmaza mülkiyet aktarımı olduğunu ileri sürerek kadastro müdürlüğünün düzeltme işleminin iptalini istemiştir. Davalı davaların reddini savunmuş, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir....

      Somut olayda, yörede 1954 yılında yapılan tapulama sırasında 164.500 m2 olarak tespit gören taşınmazda, 3083 sayılı Kanuna göre yapılacak toplulaştırma işlemlerine altlık olmak üzere 3402 sayılı Kadastro Kanununun 41. maddesi gereğince düzeltme işlemi yapıldığı ve tersimat hatası bulunduğu tespit edilerek, taşınmaz yüzölçümünün 148472,44 m2'ye düşürüldüğü, zemindeki fiili sınırlarda değişiklik olmadığı, davacıya düzeltme işlemine karşı 30 gün içinde sulh hukuk mahkemesinde dava açabileceğinin kadastro müdürlüğünce 22.01.2013 tarihinde tebliğ edildiği, ancak herhangi bir davanın açılmadığı, böylece 41. maddeye göre yapılan düzeltme işleminin tebliğden itibaren 30 gün sonra kesinleştiği anlaşılmaktadır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : 3402 SAYILI YASANIN 41. MADDESİ UYARINCA YAPILAN DÜZELTME İŞLEMİNİN İPTALİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro Müdürlüğünce 3402 sayılı Yasa'nın 41. maddesine göre re'sen yapılan düzeltme işlemi sonucu verilen kararla davacı ... adına kayıtlı bulunan 244 parsel sayılı 1.300,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın yüzölçümü 520,24 metrekare olarak düzeltilmiştir. Davacı ... yapılan düzeltme işlemi ile ...ye ait taşınmazın yüzölçümünün küçültüldüğünü, davalılar adına kayıtlı 221 ve 222 parsel sayılı taşınmazların yüzölçümlerinin ise arttığını öne sürerek düzeltme işleminin iptali istemi ile dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir....

          Kadastro Müdürlüğü'nce 3402 sayılı Kanun'un 41. maddesine göre yapılan düzeltme işlemine ilişkin düzeltme formu, düzeltme kararı, ölçü krokisi ve kararın tebliğine dair tebliğ-tebellüğ belgelerinin onaylı suretlerinin Kadastro Müdürlüğünden, (olumsuz cevap verilmesi halinde dosya içerisindeki belgelerde düzeltme yapıldığı anlaşıldığından çelişkinin giderilmesi) 2- Çekişmeli taşınmaza komşu 166 ve 169 parsel sayılı taşınmazların kadastro tutanağı ve tapu kaydının onaylı suretleri ile Kadastro Kanunu'nun 41. maddesine göre düzeltme işlemine tabi tutulmuşlar ise düzeltmeye ilişkin düzeltme formu, düzeltme kararı, ölçü krokisi ve kararın tebliğine dair tebliğ-tebellüğ belgelerinin onaylı suretlerinin Tapu Müdürlüğü ve Kadastro Müdürlüğünden getirilmesi, geri çevirme kararı gereklerinin ve gelen cevabi yazıların ilgili Hakim tarafından titizlikle kontrol edilmesi, gerekirse gelen cevaplardaki çelişkinin giderilmesi için ilgili yerlere yeniden müzekkere yazılması, bu surette geri çevirme kararının...

            GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacılar T3 ve T1 20.01.2016 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; paydaş oldukları Ankara İli, Gölbaşı İlçesi, Halaçlı Mahallesinde kain tapunun eski 586 yeni 115872 ada 1 parselini, 1957 yılında yapılan kadastroda 586 parsel numarasıyla 75.100 m² olarak tespit ve tapuya tescil edildiğini, daha sonra 2011 yılında taşınmazın 3402 sayılı yasanın 22/a maddesine göre ikinci ölçümünün yapıldığını ve 115872 ada 1 parsel numarası ile 58.528,60 m²'ye düşürüldüğünü, taşınmazın 3042 sayılı yasanın 22/a maddesi gereğince ikinci defa ölçüldüğünü ve düzeltme ile miktarının 58.528,60 m² olarak kesinleştiğini, esasen yasada 22/a göre yapılan ikinci ölçümden başka bir üçüncü ölçüm bulunmamasına rağmen, Kadastro Müdürlüğünün 15/12/2015 tarih ve 37971449 sayılı kararı ile taşınmazda yasa hilafına üçüncü ölçüm ve düzeltme yaparak, miktarını 41.273,29 m²'ye düşürdüğünü, 3402 sayılı yasanın, 22/a maddesine göre ölçüm ve düzeltme yapıldıktan...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Dava konusu 198 ve 209 parsel sayılı taşınmazlara ait 3402 sayılı Kanun'un 41. maddesine göre yapılan düzeltme çalışmalarına ilişkin düzeltme formu, düzeltme kararı, düzeltme krokisi, ayrıca tesis paftası ile tesis kadastrosu sırasında tanzim edilen ölçü krokisinin onaylı suretlerinin getirtilerek dosyaya konulması, bundan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın Mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 13.02.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Hal böyle olunca; Mahkemece, bozma ilamı doğrultusunda tesis kadastrosuna dayanak pafta esas alınarak, dava konusu taşınmaza ilişkin tesis kadastrosunda 3402 Kadastro Kanunu'nun 20/A maddesi uygulanmasından kaynaklanan bir hatanın bulunmadığı ve buna bağlı olarak 3402 sayılı Kadastro Kanunu' nun 41. maddesi kapsamında düzeltilmesi gereken ölçü, sınırlandırma ve tersimat hatasının mevcut olmadığı gözetilmek suretiyle, davanın kabulüne ve Kadastro Müdürlüğünce yapılan düzeltme işleminin iptaline karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle davanın reddedilmesi isabetsiz olduğundan hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir....

                "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : 3402 SY'NIN 41.MD.Sİ UYARINCA YAPILAN DÜZELTME İŞLEMİNİN İPTALİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Yargıtay bozma ilamında özetle; "mahkemece alınan bilirkişi raporlarından çekişmeli taşınmazların orjinal hesap cetveli ve orijinal ölçü krokisine göre haritası oluşturulurken 319 numaralı kırık noktasının 108 numaralı kırık noktasıyla birleştirilmesi gerekirken, 205 numaralı kırık noktasıyla birleştirilerek tersimat hatası yapıldığı ve haritanın hatalı olarak çizildiğinin anlaşılmakta olduğu, Kadastro Müdürlüğünce 3402 sayılı Yasa'nın 41. maddesine göre yapılan düzeltme işlemine esas alınan raporda da durumun aynı şekilde açıklanıp, düzeltme işleminin de buna göre yapıldığı, dolayısıyla tesis kadastrosu sırasında belirlenen ölçü noktalarının, pafta düzenlenirken...

                  Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, 3402 sayılı Kanun'un 41 inci maddesine göre yapılan düzeltme işlemi sonucu doğan hukuki duruma ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Kanun'un 369/1, 370 ve 371 inci maddeleri, 3402 sayılı Kanun'un 41 inci maddesi. 3. Değerlendirme Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarındaki gerekçelere, 6100 sayılı Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri de bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davacı Hazine temsilcisinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir. VI....

                    UYAP Entegrasyonu