Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ: Mahkemece "davanın 3402 Sayılı Kadastro Kanunu'nun 41. maddesine dayalı tapu kaydında düzeltim istemine ilişkin olup değinilen kanun maddesi yapılan işlem nedeniyle ilgili tarafa öncelikle idareye başvuru şartını düzenlediğini, idareye başvurudan sonra, idarenin vereceği karar veya işleme göre taraflara tebliğden süresinde dava açma yolunun öngörüldüğünü, davanın teknik hatanın düzeltilmesi istemiyle açılmış olup 3402 Sayılı Kanun'un 41. maddesi uyarınca önce Kadastro Müdürlüğüne müracaat edilmesinin dava şartı olup, bu yönde yapılan araştırmada Balıkesir Kadastro Müdürlüğü'nün 11/10/2019 tarihli cevabi yazısında dava konusu taşınmazla ilgili olarak 3402 Sayılı Kanun'un 41.maddesi uyarınca idareye herhangi bir başvurunun yapılmadığının bildirildiği" gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir....

    ve babası Ali Bey ile müşterek olduğunu, yaklaşık 80 yıldan beri sınırlarında bir tereddüt ve itiraz olmadan bu şekilde kullanıldığını, sözkonusu kullanım şekli nizasız ve fasılasız olarak devam ettiği için kadastro sırasında yapılan hatayı fark edemediklerini, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41.maddesinde kadastro sırasında veya sonrasında yapılan işlemlerle geometrik durumları kesinleşmiş olan taşınmazlarda ölçü, sınırlandırma, tersimat ve hesaplamalardan doğan hataların ilgilinin müracaatı üzerine veya Kadastro Müdürlüğünce resen düzeltilebileceğinin belirtildiğini, kendilerinin de bu doğrultuda yazılı müracaatta bulunduklarını ancak yapılan tüm incelemelere rağmen düzeltmenin yine yapılmadığını, bu nedenle de eldeki davayı açmak zorunda kaldığını, yapılan inceleme sonucunda 4 ve 5 parsel sayılı taşınmazlar arasındaki sınır tespit edilmiş olmasına rağmen kayıtlarda düzeltme yapılmadığını, 3402 sayılı Kanunun 41.maddesi uyarınca görevli mahkeme yönünden resen değerlendirme yapılması...

    yılında yapılan orman kadastrosu sonucunda bu yerle ilgili olarak oluşturulan orman tapusunun, 5- Davalılarca tespit dayanağı tapu kaydı sınırlarının düzeltilmesi için 3402 Sayılı Yasanın 41. maddesi gereğince 23/09/2009 tarihli dilekçe ile ......

      Müdürlüğünce 3402 sayılı ... Kanunu'nun 41. maddesi uyarınca re'sen yapılan düzeltme işlemi ile ... Köyü çalışma alanında ve tapuda ... ve müşterekleri adına kayıtlı bulunan 707 parsel sayılı 2500 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın yüzölçümü 4.172,66 metrekare olarak düzeltilmiştir. Davacı ... vekili, yapılan düzeltme işleminin hatalı olduğunu ileri sürerek iptali istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece; dava konusu taşınmazın tapuda tescilli yüzölçümü ile sayısal olarak hesaplanan yüzölçümü farkının tecviz sınırları dışında kaldığı ve aradaki farkın planimetre çevrimine bağlı hesap hatasından ileri geldiği ve taşınmazın fiili kullanımının sonuca etkili olmadığı bu nedenle ... Müdürlüğünün yüzölçümü tashihine ilişkin işleminin doğru olduğu gerekçesi ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de hükme esas alınan bilirkişi raporu bilimsel denetimden uzak ve yetersizdir....

        Asliye Hukuk Mahkemesince, uyuşmazlığın tersimat hatasından kaynaklanması nedeniyle 3402 sayılı Kanunun 41. maddesi çerçevesinde Kadastro Müdürlüklerine başvurulması gerektiği, itirazın da Sulh Hukuk Mahkemesine yapılacağı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, uyuşmazlığın tersimat hatasından kaynaklanmayıp ifraz sırasında meydana geldiği, bu duruma göre davanın mülkiyet hakkına dayalı tapu iptali ve tescil davası niteliğinde olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. 3402 Sayılı Yasa'nın 41/I. Maddesinde ise “Kadastro sırasında veya sonrasında yapılan işlemlerle geometrik durumları kesinleşmiş olan taşınmazlarda ölçü, sınırlandırma, tersimat ve hesaplamalardan doğan hatalar, ilgilinin müracaatı veya kadastro müdürlüğünce re'sen düzeltilir. Düzeltme, taşınmaz malikleri ile diğer hak sahiplerine tebliğ olunur....

          Mahkemece, yapılan yargılama sonunda davanın Kadastro Kanunun 41. maddesi kapsamında kaldığı ve Kadastro Müdürlüğünce işlem yapılması gerektiği belirtilmek sureti ile davanın yargı yeri nedeni ile reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece davacının talebinin 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 41. maddesi kapsamında kalan düzeltme işlemine yönelik olduğu kabul edilmek sureti ile yazılı olduğu şekilde karar verilmiş ise de; verilen karar dosya kapsamına uygun değildir. Davacı dilekçesinde kendisine ait olan 118 ada 27 parsel sayılı taşınmaz ile dava konusu olan 118 ada 28 parsel sayılı taşınmaz arasında bulunan sınırın kuzeyden güneye düz bir hat şeklinde inmesi gerektiğini ancak tespit sırasında sınırın kuzeye doğru çıkarken kuzeybatıya yönlendirilerek ölçülmesi sonucu kendi taşınmazının davalıya ait taşınmaz içinde bırakıldığını ve bu şekilde eksik ölçüldüğünü iddia etmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: 106 ada 1 ve 130 ada 16 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin kadastro tespiti sırasında demiryolu planının uygulanmasından kaynaklanan sınırlandırma hatası yapıldığı kabul edilerek kadastro komisyonu kararı ile 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41. maddesi gereğince Ildızım Köyü çalışma alanında davacı ... adına tapuda kayıtlı bulunan 130 ada 16 parsel sayılı 37054,22 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın yüzölçümü 32920,17 metrekare, davalı ... ve Limanları İşletme Genel Müdürlüğü adına tapuda kayıtlı bulunan 106 ada 1 parsel sayılı 155023,34 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın yüzölçümü 157413,58 metrekare olarak düzeltilmiştir. Davacı ..., yapılan düzeltme işleminin hatalı olduğu iddiası ile dava açmıştır....

              Maddesi uyarınca düzeltme yapıldığını ancak bu işlem ile taşınmazın yüzölçümü miktarının azaltıldığını, bu şekildeki düzeltmeye muvafakatı olmadığını taşınmazın mevcut sınırları bakılmaksızın tescil edildiğini ileri sürerek 599 sayılı parsel sayılı taşınmazın tapusunun iptali ile kadastroca yapılan ilk tespit gibi tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini savunmuş, mahkemece 3402 sayılı yasanın 12/3 maddesi uyarınca 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hükmü davacı temyiz etmiştir....

                Mahkemece, davacılar tarafından 3402 sayılı Yasa'nın 41. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere Kadastro Müdürlüğüne başvurulmadan, yasada öngörülen işlemler yerine getirilmeden doğrudan mahkemeye açtığı davanın dinlenemeyeceği gerekçesi ile davaların reddine karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır. Dosyada mevcut belgelere göre davacılardan ... tarafından ... Kadastro Müdürlüğüne başvurularak dava konusu taşınmazlarda mevcut olan hatanın giderilmesi istenmiş, bunun üzerine Bayındırlık ve İskan Bakanlığı, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Fen Dairesi Başkanlığınca Tapu ve Kadastro 1. Bölge Müdürlüğüne hitaben yazılan ve konu ile ilgili görüş bildiren 21.06.2005 tarihli yazıda binme ve mükerrerlik dışında kalan tersimat hatalarının 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41. maddesine göre düzeltilmesi, binme ve mükerrerlik şeklinde görülen hataların ise TMK'nın 1014. maddesi hükümlerince düzeltilebileceği belirtilmiş, ......

                  Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki 3402 Sayılı Kadastro Kanunu'nun (3402 sayılı Kanun) 41 inci maddesi uyarınca yapılan düzeltme işleminin iptali istemine ilişkin davadan dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince, pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesi kararının davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA 1. Kadastro sonucu, ... ilçesi ......

                    UYAP Entegrasyonu