Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu sebeple, hükmün yargılama giderlerine ilişkin  “ 3  ve 5 rakamlı bölümlerinin" tamamen hükümden çıkarılarak bunların yerine “19.01.2011 tarihli  Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6099 sayılı Yasanın 16. maddesi ile 3402 sayılı Yasaya  eklenen 36/A maddesi ve 6099 sayılı Yasanın 17. maddesi ile 3402 sayılı Yasaya  eklenen geçici 11. maddesi uyarınca  davacı ... Yönetimi tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, Orman Yönetimi yararına vekalet  ücreti takdirine yer olmadığına “cümlelerinin  yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve hükmün H.U.M.Y.’nın 438/7. maddesine göre bu düzeltilmiş şekli ile ONANMASINA,  19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Yasanın 16. maddesi ile 3402 sayılı Yasaya eklenen 36/A maddesi gereğince davalıdan onama harcı alınmasına yer olmadığına ve yatırdığı peşin temyiz harcının istek halinde iadesine 19/04/2012 günü  oybirliğiyle karar verildi....

    Bu sebeple, hükmün 2 ve 3. bendlerinin kaldırılarak, bunun yerine “19.01.2011 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6099 sayılı Yasayla 3402 sayılı Yasaya eklenen 36/A ve geçici 11. maddeleri uyarınca, davacı ... Yönetimi tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına ve Orman Yönetimi yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, cümlesinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Yasanın geçici 3. maddesi göndermesiyle H.Y.U.Y.’nın 438/7. maddesine göre bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Yasanın 16. maddesi ile 3402 sayılı Yasaya eklenen 36/A maddesi gereğince davalılardan ...'tan onama harcı alınmasına yer olmadığına ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine 05/03/2012 günü oybirliği ile karar verildi....

      Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından ise; uyuşmazlığın 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/2-a maddesine göre yapılan uygulama kadastrosuna itiraz davası kapsamına girdiği ve bu davalara bakma görevinin Kadastro Mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Somut olayda davacı, 2014 yılında dava konusu taşınmazın bulunduğu ... Köyünde 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/2-a maddesine göre yapılan ve uygulama tutanağı düzenlenerek 19.06.2014 - 18.07.2014 tarihleri arasında askı ilânına çıkarılan kadastro yenileme çalışmalarına süresi içinde 17.07.2014 tarihinde itiraz etmek suretiyle eldeki davayı açmış olup, yenileme çalışmalarına itiraz niteliğindeki bu davanın ... Kadastro Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... Kadastro Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 30/06/2015 gününde oy birliğiyle karar verildi....

        Dava, kadastro tespitine itiraz istemine ilişkindir. Dava konusu taşınmaz kadastro tespiti sırasında davalı adına tespit edilmiştir. Davacı tesbitin hatalı yapıldığını, taşınmazın tapulu mülkü olduğunu ileri sürmüştür. Adına tespit yapılan davalı dava tarihinden önce ölü olduğu için dava reddedilmiştir. Bu arada 3402 sayılı Kadastro Kanunu yürürlüğe girmiş ve Kanunun geçici 4.maddesi uyarınca kadastro mahkemelerinde kesin hükme bağlanmamış davalar için de 3402 sayılı Kadastro Kanununun uygulanacağı hükmü getirilmiştir. Eldeki davada kanun yürürlüğe girdiğinden kesinleşmediğinden 3402 sayılı Kadastro Kanunu hükümleri çerçevesinde incelenmesi olanağı vardır. Anılan Kanun 29.maddesi uyarınca ölü kişi aleyhine dava açıldığında da davaya mirasçılar aleyhine devam edilebilme olanağı vardır. Diğer yandan Kadastro Kanunu, taşınmaz malların hukuki durumlarını tespit etmek ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanununa göre tapu sicilini oluşturma amacını taşımaktadır....

          Yörede 766 sayılı Kanuna göre yapılıp 1957 yılında kesinleşen genel arazi kadastrosu, 6831 sayılı Kanuna göre yapılıp 22.05.1991 yılında ilân edilen orman kadastrosu ve 2/B çalışması, 2859 sayılı Kanuna göre yapılıp 21.02.2005 yılında kesinleşen yenileme kadastrosu ve 4999 sayılı Kanuna göre yapılıp 24/12/2010 tarihinde ilân edilmiş fennî hataları düzeltilmiş orman kadastro haritası ile 3402 sayılı Kadastro Kanununun (5831 sayılı Kanunun 9. maddesi ile eklenen) geçici 8. maddesine göre yapılan ek kadastro çalışmaları bulunmaktadır....

            Tespit dışı bırakılmayla ve kadastro tutanaklarının askıya çıkarılmasıyla ilgili olmadığı açıktır. 1966 tarih ve 766 sayılı Tapulama Kanununun 10, 11, 18 ve devamı maddelerinde; tapulama bölgelerinin tayini ve ilanı, tapulama birliklerinin tayini ile ilanı ve birlik sınırının tayini konularında getirilen hükümler, 3402 sayılı Kanunun yukarıda açıklanan hükümleriyle benzerlik taşıdığı ve aynı nitelikte bulundukları görülmektedir. Açıklanan kanun hükümleri tamamen tapulamanın (kadastronun) hazırlık (ön) çalışmalarına ilişkindir. Bu nedenle davacıyı bağlamaz. Kişinin dava ve itiraz hakkı; ancak, 766 sayılı Tapulama Kanununun 26, 27, 28 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 11.maddelerinde açıklandıkları biçimde tapulama (kadastro) tutanakları ile bunlara ilişkin cetvellerin askıya çıkarılması için yapılacak 30 günlük ilan ve itiraz ile doğar. Bu kanunların belirtilen maddelerine göre yapılması gerekli ilanların hiçbiri davacının köyünde yapılmamıştır....

              Tespit dışı bırakılmayla ve kadastro tutanaklarının askıya çıkarılmasıyla ilgili olmadığı açıktır. 1966 tarih ve 766 sayılı Tapulama Kanununun 10, 11, 18 ve devamı maddelerinde; tapulama bölgelerinin tayini ve ilanı, tapulama birliklerinin tayini ile ilanı ve birlik sınırının tayini konularında getirilen hükümler, 3402 sayılı Kanunun yukarıda açıklanan hükümleriyle benzerlik taşıdığı ve aynı nitelikte bulundukları görülmektedir. Açıklanan kanun hükümleri tamamen tapulamanın (kadastronun) hazırlık (ön) çalışmalarına ilişkindir. Bu nedenle davacıyı bağlamaz. Kişinin dava ve itiraz hakkı; ancak, 766 sayılı Tapulama Kanununun 26, 27, 28 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 11.maddelerinde açıklandıkları biçimde tapulama (kadastro) tutanakları ile bunlara ilişkin cetvellerin askıya çıkarılması için yapılacak 30 günlük ilan ve itiraz ile doğar. Bu kanunların belirtilen maddelerine göre yapılması gerekli ilanların hiçbiri davacının köyünde yapılmamıştır....

                Tespit dışı bırakılmayla ve kadastro tutanaklarının askıya çıkarılmasıyla ilgili olmadığı açıktır. 1966 tarih ve 766 sayılı Tapulama Kanununun 10, 11, 18 ve devamı maddelerinde; tapulama bölgelerinin tayini ve ilanı, tapulama birliklerinin tayini ile ilanı ve birlik sınırının tayini konularında getirilen hükümler, 3402 sayılı Kanunun yukarıda açıklanan hükümleriyle benzerlik taşıdığı ve aynı nitelikte bulundukları görülmektedir. Açıklanan kanun hükümleri tamamen tapulamanın (kadastronun) hazırlık (ön) çalışmalarına ilişkindir. Bu nedenle davacıyı bağlamaz. Kişinin dava ve itiraz hakkı; ancak, 766 sayılı Tapulama Kanununun 26, 27, 28 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 11.maddelerinde açıklandıkları biçimde tapulama (kadastro) tutanakları ile bunlara ilişkin cetvellerin askıya çıkarılması için yapılacak 30 günlük ilan ve itiraz ile doğar. Bu kanunların belirtilen maddelerine göre yapılması gerekli ilanların hiçbiri davacının köyünde yapılmamıştır....

                  Aksinin düşünülmesi 766 sayılı Kanun'un 28. maddesinin ortaya çıkardığı tüm olumsuzlukların devamına imkan sağlamak anlamı taşımaktadır. Bir başka anlatımla, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun geçici 5. maddesi gereğince yapılan ilanı, itiraz edenlere tebliğ hükmünde sayıp, itiraz etmeyenlere Kadastro Mahkemesinde dava hakkı tanımamak hukukun savunulması ve kabul edilmesi mümkün olmayan sonuçlar doğuracaktır. Şöyle ki; 766 sayılı Yasa'nın yürürlüğü sırasında tanzim edilen tutanağa itiraz edilip, itirazın 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun geçici 5. maddesi gereğince incelenip komisyon kararı ve tutanağın askıya çıkarılması durumunda, itiraz edenlerin askı ilanı içerisinde açacağı (örneğin tescil davası) dava Kadastro Mahkemesinde, tutanak kesinleşmemiş olmasına rağmen tutanağa itiraz etmeyen Hazine'nin açtığı (tescil veya tescile itiraz davası) dava Asliye Hukuk Mahkemesinde görülecektir....

                    Davacı ... ili, ... ilçesi, ... mahallesi, ... mevkiinde 3402 sayılı Kadastro Kanununun Geçici 8. maddesi uyarınca yapılan kadastro tespit çalışmaları sonucunda davaya konu 108 ada 2 parsel sayılı taşınmazın davalı adına tescil edildiğini, dava konusu taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan taşınmazlardan olduğunu, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirme durumunun söz konusu olmadığı gibi zamanaşımı yolu ile iktisap edilemeyeceğini Kadastro Kanunun Geçici 8. maddesine göre yapılan tespitin iptali ile Hazinesi adına tespit ve tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu