Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Özel kanun hükümleri saklıdır. 2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesi uyarınca; tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir. Sulu veya kuru arazi ayrımı, Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu hükümlerine göre yapılır. 4342 sayılı Mera Kanununun 7 nci maddesinin üçüncü fıkrası gereği 3402 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılacak işlemlerde Kadastro Komisyonlarına konu uzmanı Ziraat Mühendisi dâhil edilir. Taşınmaz malın, yukarıdaki fıkranın kapsamı dışında kalan kısmının zilyedi adına tespit edilebilmesi için, birinci fıkra gereğince delillendirilen zilyetliğin ayrıca aşağıdaki belgelerden birine dayandırılması lazımdır....

    Kadastro mahkemeleri, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 11/1. maddesi uyarınca yapılan 30 günlük askı ilan süresi içinde açılan davalara bakmakla görevlidirler. Askı ilan süresi içinde dava açılmayan kadastro tutanaklarına ilişkin tespitler kesinleşir ve kesinleşmiş tutanaklara karşı açılacak davalara bakma görevi genel hukuk mahkemelerine aittir. Kadastro mahkemesinin görevi, kadastro tutanağının tanzimi tarihinden tutanağın kesinleşmesine kadar geçecek zaman içindeki itiraz ve davalar için söz konusudur. Başka bir anlatımla; 3402 sayılı Kadastro Kanununun 26. maddesinin 4. fıkrasına göre, kadastro mahkemesinin yetkisi, kadastro tutanağının düzenlendiği günde başlar. Hakkında tutanak düzenlenmeyen veya düzenlenmiş olup kesinleşen taşınmazlarla ilgili iddiaların (davaların) genel mahkemede görülmesi gerekir. Tutanak kesinleştikten sonra kadastro mahkemesinin görevi sona erer....

    Şu halde kabulüne karar verilen 105 ada 72 sayılı parselin miktarı da göz önünde bulundurulduğunda, davacının bunlardan başka en fazla alabileceği taşınmaz miktarı 40000 m2 civarında olabilmektedir. Kaldı ki, teknik bilirkişi İbrahim Özdemir’in 10.5.2010 tarihli rapor ve krokisine göre davacının 105 ada 80 sayılı parsel içerisinde kullandığı taşınmazın miktarı 7528.62 m2 olduğu halde parselin tümü açısından iptal ve tescile karar verilmesi, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesine aykırıdır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 07/04/2010 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil, ıslah ile tazminat talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 26/05/2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi dahili davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Davacılar, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 41. maddesi uyarınca yapılan düzeltme işlemi sonrasında 224 parsel sayılı taşınmazın yüz ölçümünün 20,22 m2 küçüldüğünü, daha sonra ... Belediyesi tarafından ifraz tevhid işlemi yapıldığını, taşınmazın küçülmesi nedeniyle zarara uğradığını ileri sürerek tapu iptali ve tescil talebinde bulunmuş, 30.03.2011 tarihinde ......

        Eldeki tapu iptal ve tescil davası aynı zamanda orman kadastrosuna itiraz davasına dönüşmüştür. Kadastro Mahkemesince bakılacak dava türleri, 3402 sayılı Yasanın 26. maddesinde gösterilmektedir ve 6831 sayılı Yasanın 11. maddesine göre bu davalar dışında, altı aylık askı süresi içinde açılan orman sınırlaması ve 2/B madde uygulamasına itiraz davaları da kadastro mahkemesinde görülüp sonuçlandırılır. 2012/2867 - 8805 Bu nedenlerle; tapu iptali ve tescil davasında asliye hukuk mahkemesinin, orman kadastrosuna itiraz davasında ise kadastro mahkemesinin görevli olduğu kabul edilmelidir. Görev, kamu düzenine ilişkin olup; yargılamanın her aşamasında, temyiz aşaması da dahil olmak üzere tarafların her birince ileri sürülebileceği gibi, res'en de gözetilmelidir....

          Yönetiminin, 3402 sayılı Kanununun 22/2-a maddesine göre yapılan çalışmaların iptali yönündeki talebinin reddi ile dava konusu parselin 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi ve kadastro haritalarının yeniden düzenlenmesi ve tapu sicilinde gerekli düzeltmelerin yapılmasında uyulacak esaslara ilişkin yönetmeliğin 39. maddesine göre tapu siciline tesciline, ... Yönetiminin tescil istemine yönelik talebinin ise yenilemenin sadece teknik çalışmaları kapsayacağı, tapu siciline geçmiş ya da geçmemiş mülkiyet ve mülkiyete ilişkin hakların inceleme konusu yapılamayacağı gerekçesi ile davanın görevsizlik nedeni ile reddine karar verilmiş, hükmün davacı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 23.01.2013 tarihli ve 2012/10243 E. 2013/125 K. sayılı kararıyla onanmıştır....

            Ancak; 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/a maddesine göre yapılan uygulama kadastrosu ile düzenlenen dava konusu parsellere ilişkin uygulama tutanaklarına karşı dava açılmış olması nedeniyle yüzölçümleri kesinleşmediğinden taşınmazların yeni yüzölçümlerinin açık, anlaşılır ve tam olarak tesciline karar verilmesi gerekirken 162 ada 30 sayılı parselin (A) harfi ile gösterilen bölümü çıktıktan sonra geri kalan bölümü ile 162 ada 28 sayılı parselin (A) bölüm eklendikten sonraki toplam yüzölçümü ayrı ayrı gösterilmemiş olması isabetsiz olduğu gibi davacının kal istemine ilişkin davası yenilik doğurucu nitelikte olup 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 25/son maddesi uyarınca bu tür uyuşmazlıklar da Kadastro Mahkemesinde görülemeyeceğinden kal davası yönünden genel mahkemeye görevsizlik kararı verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, ayrıca 3402 sayılı Kadastro Kanununu 22/a maddesi uygulaması ile paftaların yenilenmesine itiraz davalarında tapu siciline geçmiş veya geçmemiş mülkiyet ve mülkiyete...

              Hukuk Dairesinin 19/11/2013 gün 2013/7094 E. – 2013/10316 K. sayılı ilamı ile “ Mahkemece, davalı gerçek kişilerin davayı kabul ettikleri gerekçesiyle davanın kabulüne ilişkin olarak karar verilmiş ise de, taşınmazın niteliğine ilişkin olarak yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli ve elverişli değildir. Ayrıca, dava konusu taşınmaz 3402 sayılı Kanunun 30. maddesi uyarınca, davalı olduğu gerekçesiyle malik hanesinin belirlenmesi amacıyla aynı Kanunun 5 ve 27. maddeleri uyarınca kadastro mahkemesine devredilmiştir. Hal böyle olunca hâkim tarafından lüzum görülen tüm deliller toplandıktan sonra, taşınmazın niteliği ve gerçek hak sahibinin belirlenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi, yine Kadastro Kanununun 11. maddesi uyarınca askı ilânları yapılması gerektiği de gözetilmemiştir....

                Yönetimi, ... köyünde 5304 sayılı Yasa ile değişik 3402 sayılı Yasanın 4/3 maddesi hükmüne göre yapılan orman kadastrosunda davalılara ait taşınmazların orman sınırları dışında bırakılmasına ilişkin işlemin iptalini ve orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tescilini istemiştir. Orman kadastrosuna itiraz davası ile malik hanesi boş olarak bırakılan kadastro tespit tutanağı aslı birleştirildikten sonra Mahkemece davanın KABULÜNE ve dava konusu taşınmazın orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm Hazine tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, orman sınırlandırılmasına itiraz ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 5304 sayılı Yasa ile değişik 3402 sayılı Yasanın 4 maddesi gereğince yapılmış, taşınmaz orman alanı dışında bırakılmıştır....

                  Yönetimi, ... köyünde 5304 sayılı Yasa ile değişik 3402 sayılı Yasanın 4/3 maddesi hükmüne göre yapılan orman kadastrosunda davalılara ait taşınmazların orman sınırları dışında bırakılmasına ilişkin işlemin iptalini ve orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tescilini istemiştir. Orman kadastrosuna itiraz davası ile malik hanesi boş olarak bırakılan kadastro tespit tutanağı aslı birleştirildikten sonra Mahkemece, davanın KABULÜNE ve dava konusu taşınmazların orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm Hazine tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, orman sınırlandırılmasına itiraz ve tescil niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 5304 sayılı Yasa ile değişik 3402 sayılı Yasanın 4 maddesi gereğince yapılmış, taşınmaz orman alanı dışında bırakılmıştır....

                    UYAP Entegrasyonu