Yargılama aşamasında Tarım Bakanlığının aktif husumet ehliyeti bulunmadığı anlaşıldığından, Hazine vekilince davada taraf değişikliği talebinde bulunulmuş olmakla, mahkemece; talebin kabulüne karar verilerek yargılamaya devam edilmiş ve yargılama sonucunda davanın reddine, dava konusu 124 ada 505 parsel sayılı taşınmazın tesbit gibi tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 3402 sayılı Kanunun Ek-4. maddesine göre yapılan kadastro tesbitine itiraza ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce yapılıp 21/10/2005 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması ile 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen Ek-4. maddesi gereğince yapılan 01/06/2010 - 30/06/2010 tarihleri arasında ilân edilen kullanım kadastro çalışması vardır....
Yargılama aşamasında Tarım Bakanlığının aktif husumet ehliyeti bulunmadığı anlaşıldığından, Hazine vekilince davada taraf değişikliği talebinde bulunulmuş olmakla, mahkemece; talebin kabulüne karar verilerek yargılamaya devam edilmiş ve yargılama sonucunda davanın reddine, dava konusu 124 ada 522 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 3402 sayılı Kanunun ek 4. maddesine göre yapılan kadastro tespitine itiraz niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce yapılıp 21/10/2005 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması ile 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen ek 4. maddesi gereğince yapılan 01/06/2010 ve 30/06/2010 tarihleri arasında ilân edilen kullanım kadastro çalışması vardır....
Yargılama aşamasında Tarım Bakanlığının aktif husumet ehliyeti bulunmadığı anlaşıldığından, Hazine vekilince davada taraf değişikliği talebinde bulunulmuş olmakla, mahkemece; talebin kabulüne karar verilerek yargılamaya devam edilmiş ve yargılama sonucunda davanın reddine, dava konusu 124 ada 592 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 3402 sayılı Kanunun Ek-4. maddesine göre yapılan kadastro tesbitine itiraza ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce yapılıp 21/10/2005 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması ile 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen Ek-4. maddesi gereğince yapılan 01/06/2010 - 30/06/2010 tarihleri arasında ilân edilen kullanım kadastro çalışması vardır....
Yargılama aşamasında Tarım Bakanlığının aktif husumet ehliyeti bulunmadığı anlaşıldığından, Hazine vekilince davada taraf değişikliği talebinde bulunulmuş olmakla, mahkemece; talebin kabulüne karar verilerek yargılamaya devam edilmiş ve yargılama sonucunda davanın reddine, dava konusu 124 ada 503 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 3402 sayılı Kanunun ek 4. maddesine göre yapılan kadastro tespitine itiraz niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce yapılıp 21/10/2005 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması ile 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen ek 4. maddesi gereğince yapılan 01/06/2010 ve 30/06/2010 tarihleri arasında ilân edilen kullanım kadastro çalışması vardır....
Yargılama aşamasında Tarım Bakanlığının aktif husumet ehliyeti bulunmadığı anlaşıldığından, Hazine vekilince davada taraf değişikliği talebinde bulunulmuş olmakla, mahkemece; talebin kabulüne karar verilerek yargılamaya devam edilmiş ve yargılama sonucunda davanın reddine, dava konusu 133 ada 488 parsel sayılı taşınmazın tesbit gibi tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 3402 sayılı Kanunun Ek-4. maddesine göre yapılan kadastro tesbitine itiraza ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce yapılıp 21/10/2005 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması ile 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen Ek-4. maddesi gereğince yapılan 01/06/2010 - 30/06/2010 tarihleri arasında ilân edilen kullanım kadastro çalışması vardır....
Yargılama aşamasında Tarım Bakanlığının aktif husumet ehliyeti bulunmadığı anlaşıldığından, Hazine vekilince davada taraf değişikliği talebinde bulunulmuş olmakla, mahkemece; talebin kabulüne karar verilerek yargılamaya devam edilmiş ve yargılama sonucunda davanın reddine, dava konusu 124 ada 518 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 3402 sayılı Kanunun Ek - 4. maddesine göre yapılan kadastro tespitine itiraz niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce yapılıp 21/10/2005 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması ile 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen Ek - 4. maddesi gereğince yapılan 01/06/2010 ve 30/06/2010 tarihleri arasında ilân edilen kullanım kadastro çalışması vardır....
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde, dava tarihinden önce ...08/1982 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 6831 sayılı Kanunun 1744 sayılı Kanunla değişik 2. madde uygulaması bulunmaktadır. Daha sonra, 1998 yılında yapılan aplikasyon ve 6831 sayılı Kanunun ...B madde uygulaması vardır. Mahkemece verilen karar, usûl ve kanuna aykırıdır. Şöyle ki, çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 3402 sayılı Kanunun (5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile eklenen) Ek- 4. maddesi gereğince yapılan kullanım kadastrosu sırasında davacının, dava ettiği 1477 parsel sayılı taşınmazın hakkında kullanım kadastro tutanağı düzenlenmediği, bu parselin ...B madde kapsamı dışında yörede 1982 yılında ilân edilen tapulama sırasında Hazine adına tespit ve tutanağı itirazsız kesinleşerek tapuya tescil edildiği anlaşılmaktadır. Kadastro mahkemesinin görevi; kadastro tutanağının tanzimi tarihinden tutanağın kesinleşmesine kadar geçecek zaman içindeki itiraz ve davalar için söz konusudur....
paragrafının hükümden çıkarılarak, bunun yerine “3402 sayılı Kadastro Kanununun 31/son maddesi gereğince takdir edilen 500 TL maktu vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalılara müştereken verilmesine" sözleri yazılmak suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK’nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 19/12/2017 günü oybirliği ile karar verildi....
Yönetiminin askı ilân süresinden sonra dava açtığı, kaldı ki, dava süresinde açılsa dahi ...nin talebi gözönüne alındığında 136 ada 52 parselin 2007 yılındaki kadastro sırasında tesbit görüp kesinleştiği gözönünde bulundurularak 3402 sayılı Kanunun 11 ve 26. maddeleri gereğince görevsizlik kararı verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kullanım kadastrosu tutanaklarının iptali istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 1943 yılında yapılmış ve kesinleşmiştir. 1979 yılında aplikasyon çalışması ve 1744 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanunun 2. maddesi uygulaması yapılmıştır. 1990 yılında 2896 sayılı Kanun ile değişik 2/B madde uygulaması ve aplikasyon yapılmıştır. Kadastro mahkemesinin genel olarak görevi, 3402 sayılı Kanunun 25. maddesinde; zaman bakımından görev ve yetkisi ise, aynı Kanunun 26. maddesinde düzenlenmiştir....
Taşınmazın kadastrosunun (C) ve (D) kısımlarının kadastrosunun 3402 sayılı Kanuna göre yapılması, Kadastro Kanununda, bu Kanuna göre yapılan kadastro tespitlerinde 3402 sayılı Kadastro Kanunundaki usul ve esasların uygulanacağının belirtilmesi, zilyetliğe dayalı olarak kadastrodan önceki nedenlerle açılan davalarda 30 günlük hak düşürücü sürenin uygulanıp, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12/3.maddesindeki 10 yıllık hak düşürücü sürenin uygulanmamasının kanuna, Anayasaya, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmelerine ve hukukun genel ilkelerine aykırı olması yanında; ilgili kanunun bir maddesinin uygulanıp, diğer bir maddesinin uygulanmaması şeklinde yapılan bir uygulama ile 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12/3.maddesinin yok farz edilmesi mümkün değildir....