Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 3116 sayılı Kanuna göre 1948 yılında yapılıp kesinleşen ... kadastrosu, 1744 sayılı Kanuna göre yapılan aplikasyon ve 2. madde uygulaması, 2896 sayılı Kanuna göre yapılıp 15/08/1985 tarihinde ilanı edilmekle itirazsız kesinleşen 2/B madde uygulaması ile 3302 sayılı Kanuna göre yapılıp 04/09/1990 tarihinde ilan edilerek kesinleşen 2/B madde uygulaması bulunmaktadır. Mahkemelerin görevi kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilmesi zorunludur. Kadastro mahkemesinin zaman bakımından görevi 3402 sayılı Kanunun 26. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre Kadastro mahkemesi askı ilan tarihleri arasında açılan davalara bakmakla görevlidir. Dava; 3402 sayılı Kadastro Kanununun Ek-4. maddesi uyarınca yapılmış kullanım kadastrosunun askı ilan tarihinden sonra 16/8/2012 tarihinde asliye hukuk mahkemesine açılmıştır. Ancak dosya kapsamından dava tarihinde çekişmeli parselin ......
Mahkemece davacının talebinin kullanım kadastrosuna itiraz değil, 2/B çalışmasına itiraz mahiyetinde olduğundan ve 2/B çalışması, kullanım kadastrosundan çok önce yapılmış olup buna karşı kadastro mahkemesinde dava açma süresi geçmiş bulunduğundan görevsizlik kararı verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanununun Ek 4. maddesi uyarınca 2/B alanlarında yapılan kullanım kadastrosundan kaynaklanmaktadır. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde, 04.02.2010 tarihinde kesinleşen 2/B uygulaması ve 18.09.2014 tarihinde askı ilânı yapılan Ek 4. madde uygulaması vardır. Dava, ilân süresi içerisinde, kesinleşmiş 2/B sınırlarına uyulmadan parsellerin orman alanı dışında bırakıldığı iddiası ile 3402 sayılı Kadastro Kanununun Ek 4. maddesi uyarınca yapılan kullanım kadastrosu çalışmasına karşı açıldığına göre davaya bakma görevi kadastro mahkemesine aittir....
Davacı Hazine vekili, 28.07.2015 havale tarihli dilekçesind.....mahallesi 156 ada 7 parsel sayılı ve 222 ada 2 parsel sayılı taşınmazların kadastro tespiti sırasında tescil harici bırakılan Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu ve davalı yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluşmadığı iddiasıyla tespitin iptali ile taşınmazların Hazine adına tescilini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, davanın reddine, dava konusu parsellerin tespit gibi tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir. Yörede 1957 yılında 5602 sayılı Tapulama Kanunu hükümlerine göre yapılmış arazi kadastrosu ve 2014 yılında 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22-a maddesi uygulaması bulunmaktadır. 2015 yılında 3402 sayılı Kanunun Ek 5. maddesine göre yapılmış orman kadastro çalışmaları 27/02/2015 tarihinde kesinleşmiştir....
Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir. Yörede 1957 yılında 5602 sayılı Tapulama Kanunu hükümlerine göre yapılmış arazi kadastrosu ve 2014 yılında 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/2-a maddesi uygulaması bulunmaktadır. 2015 yılında 3402 sayılı Kanunun Ek 5. maddesine göre yapılmış orman kadastro çalışmaları 27/02/2015 tarihinde kesinleşmiştir. Dava konusu taşınmaz 3402 sayılı Kadastro Kanununun Geçici 8. maddesi gereği yapılan kadastro çalışmalarında davalı adına tespit edilmiş, askı süresinde dava açıldığından kesinleşmemiştir....
Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir. Yörede 1957 yılında 5602 sayılı Tapulama Kanunu hükümlerine göre yapılmış arazi kadastrosu ve 2014 yılında 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22-a maddesi uygulaması bulunmaktadır. 2015 yılında 3402 sayılı Kanunun Ek 5. maddesine göre yapılmış orman kadastro çalışmaları 27/02/2015 tarihinde kesinleşmiştir. Dava konusu taşınmaz 3402 sayılı Kadastro Kanununun Geçici 8. maddesi gereği yapılan kadastro çalışmalarında davalı adına tespit edilmiş, askı süresinde dava açıldığından kesinleşmemiştir....
Davacı Hazine vekili, 28.07.2015 havale tarihli dilekçesinde......mahallesi 156 ada 13 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespiti sırasında tescil harici bırakılan Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu ve davalı yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluşmadığı iddiasıyla tespitin iptali ile taşınmazın Hazine adına tescilini talep ve dava etmiştir. Mahkemece davanın reddine, dava konusu parselin tespit gibi tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir. Yörede 1957 yılında 5602 sayılı Tapulama Kanunu hükümlerine göre yapılmış arazi kadastrosu ve 2014 yılında 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/2-a maddesi uygulaması bulunmaktadır. 2015 yılında 3402 sayılı Kanunun Ek 5. maddesine göre yapılmış orman kadastro çalışmaları 27/02/2015 tarihinde kesinleşmiştir....
Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir. Yörede 1957 yılında 5602 sayılı Tapulama Kanunu hükümlerine göre yapılmış arazi kadastrosu ve 2014 yılında 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22-a maddesi uygulaması bulunmaktadır. 2015 yılında 3402 sayılı Kanunun Ek 5. maddesine göre yapılmış orman kadastro çalışmaları 27/02/2015 tarihinde kesinleşmiştir. Dava konusu taşınmaz 3402 sayılı Kadastro Kanununun Geçici 8. maddesi gereği yapılan kadastro çalışmalarında davalı adına tespit edilmiş, askı süresinde dava açıldığından kesinleşmemiştir....
Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir. Yörede 1957 yılında 5602 sayılı Tapulama Kanunu hükümlerine göre yapılmış arazi kadastrosu ve 2014 yılında 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/2-a maddesi uygulaması bulunmaktadır. 2015 yılında 3402 Sayılı Kanunun Ek 5. maddesine göre yapılmış orman kadastro çalışmaları 27/02/2015 tarihinde kesinleşmiştir. Dava konusu taşınmaz 3402 sayılı Kadastro Kanununun Geçici 8. maddesi gereği yapılan kadastro çalışmalarında davalı adına tespit edilmiş, askı süresinde dava açıldığından kesinleşmemiştir....
Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir. Yörede 1957 yılında 5602 sayılı Tapulama Kanunu hükümlerine göre yapılmış arazi kadastrosu ve 2014 yılında 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/2-a maddesi uygulaması bulunmaktadır. 2015 yılında 3402 sayılı Kanunun Ek 5. maddesine göre yapılmış orman kadastro çalışmaları 27/02/2015 tarihinde kesinleşmiştir. Dava konusu taşınmaz 3402 sayılı Kadastro Kanununun Geçici 8. maddesi gereği yapılan kadastro çalışmalarında davalı adına tespit edilmiş, askı süresinde dava açıldığından kesinleşmemiştir....
Mülkiyet tespiti orman kadastro komisyonlarınca düzenlenen orman kadastro tutanakları ile belirlenmekte ve bu tutanaklara askı suretiyle ilan süresi içinde itiraz edilmediği takdirde ilan müddeti sonunda, itiraz edildiği takdirde ise yargı yolu ile belirlenip kesinleşmektedir. İşte 3402 sayılı Yasanın ek 4. maddesine göre yapılan kadastro, kesinleşen kadastro ile 2/B madde niteliği yani Hazine adına orman rejimi dışına çıkartılan yer olduğu kesinleşen yerleri kapsamaktadır. Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı kesinleşmeyen yerlerde 3402 sayılı Yasanın Ek 4. maddesine göre kadastro çalışması yapmak 3402 sayılı Yasanın Ek 4. maddesinde düzenlemenin amacına, lafzına ve ruhuna uygun değildir....