Kadastro Mahkemesi tarafından ise; "...kadastro mahkemesinin 2007/79 Esas sayılı dosyasında ... tarafından 101 ada 1 parsel sayılı taşınmaza komşu olan yerlerin orman niteliği ile ... adına tescili istemiyle dava açıldığı, davanın 101 ada 1 parsele yönelik olmadığından davaya bakma görevinin asliye hukuk mahkemesine ait bulunduğu... " gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş, temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir. Kadastro mahkemesinin genel olarak görevi, 3402 sayılı Kanunun 25. maddesinde; zaman bakımından görev ve yetkisi ile kadastro mahkemesinde bakılacak dava türleri ise aynı Kanunun 26. maddesinde düzenlenmiştir. Bu yasal düzenlemelere göre askı ilan süresi içinde açılan tesbite itiraz davaları ile ayrıca 6831 sayılı Orman Kanununun 11. maddesi uyarınca askı süresi içinde açılan orman kadastrosuna ve 2/B madde uygulamasına itiraz davaları da kadastro mahkemesinde görülüp sonuçlandırılır....
Ancak eldeki dava 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/2-a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosuna itiraz niteliğinde olup, davaya konu husus, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/2-a maddesi uyarınca yapılan çalışmanın kanun ve yönetmelik hükümlerine uygun yapılıp yapılmadığı bir başka anlatımla ilk kadastro paftası ile yenileme kadastro paftasının birbiri ile uyumlu olup olmadığı, uyumsuz ise yapılan düzeltmenin usulüne uygun yapılıp yapılmadığıdır. 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/2-a madde uygulamasına itiraz davalarında, orman kadastro çalışması veya taşınmazın tahdit içinde olup olmadığı hususu dava konusu değildir. Her ne kadar davacı ......
Ancak eldeki dava 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/2-a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosuna itiraz niteliğinde olup, davaya konu husus, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/2-a maddesi uyarınca yapılan çalışmanın kanun ve yönetmelik hükümlerine uygun yapılıp yapılmadığı bir başka anlatımla ilk kadastro paftası ile yenileme kadastro paftasının birbiri ile uyumlu olup olmadığı, uyumsuz ise yapılan düzeltmenin usulüne uygun yapılıp yapılmadığıdır. 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/2-a madde uygulamasına itiraz davalarında, orman kadastro çalışması veya taşınmazın tahdit içinde olup olmadığı hususu dava konusu değildir. Her ne kadar davacı ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki 2/B madde uygulamasına ve kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan Hazine, ... (Orman ve Su İşleri Bakanlığı), kadastro müdürlüğü vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ... Yönetimi, .... köyünde 185 nolu Orman Kadastro Komisyonunca 2/B madde çalışmaları bitirilmeden ve askı ilanı yapılmadan 2006 yılında yapılan genel arazi kadastro çalışmaları sırasında orman tahdidi içinde olan 153 adet taşınmazın Hazine adına orman rejimi dışına çıkarıldığı ve askı ilanlarının yapıldığı, orman rejimi dışına çıkarma görev ve yetkisinin orman kadastro komisyonlarına ait olduğunu iddia ederek askıya çıkarma işlemlerinin iptali istemiyle kadastro müdürlüğünü taraf göstererek dava açmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki 2/B madde uygulamasına ve kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan Hazine, ... (Orman ve Su İşleri Bakanlığı), Kadastro Müdürlüğü vekili arafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ... Yönetimi, ..... köyünde 185 nolu Orman Kadastro Komisyonunca 2/B madde çalışmaları bitirilmeden ve askı ilanı yapılmadan 2006 yılında yapılan genel arazi kadastro çalışmaları sırasında orman tahdidi içinde olan 153 adet taşınmazın Hazine adına orman rejimi dışına çıkarıldığı ve askı ilanlarının yapıldığı, orman rejimi dışına çıkarma görev ve yetkisinin orman kadastro komisyonlarına ait olduğundan askıya çıkarma işlemlerinin iptali istemiyle kadastro müdürlüğünü taraf göstererek dava açmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki orman kadastrosunun iptali, aplikasyon ve 2/B madde uygulamasına itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 12.06.2006 tarih 2006/7253-8216 sayılı bozma kararında özetle: "Çekişmeli taşınmazın bulunduğu Karaköçek Köyünde 3402 Sayılı Yasanın 4/3. maddesine göre yapılan orman kadastro çalışması, arazi kadastrosunun kesinleşmesi ile birlikte 1991 yılında kesinleşmiş, dava konusu parsellerin orman niteliği ile Hazine adına tapu kayıtları oluşmuştur....
Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanununun Ek - 4. maddesi gereğince yapılan kullanım kadastrosuna itiraz niteliğindedir. Yörede 1944 yılında 3116 sayılı Kanuna göre yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ile 1975 yılında 1744 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanuna göre aplikasyon ve 2. madde uygulaması, 2010 yılında ise 3402 sayılı Kadastro Kanununa göre yapılan genel kadastro çalışmaları bulunmaktadır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve çekişmeli taşınmazın uzman orman bilirkişiler tarafından yöntemince yapılan inceleme sonucu çekişmeli taşınmazın (A) bölümünün eylemli orman, (B) bölümünün ise davalının zilyet ve kullanımında olan bahçe niteliğinde olduğu anlaşıldığına göre, mahkemece kurulan hükümde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....
Bu yasal düzenlemelere göre askı ilân süresi içinde açılan tesbite itiraz davaları ile ayrıca 6831 sayılı Orman Kanununun 11. maddesi uyarınca askı süresi içinde açılan orman kadastrosuna ve 2/B madde uygulamasına itiraz davalarıda kadastro mahkemesinde görülüp sonuçlandırılır. 3402 sayılı Kanunun 26. maddesinde “A) 10 uncu maddeye göre kadastro komisyonu tarafından gönderilen tutanaklara ait davaları, B) 11 inci maddede belirtilen askı ilânı içinde açılan davaları, C) Mahallî hukuk Mahkemelerinden 27 nci madde uyarınca kadastro mahkemesine devredilen dava ve dosyaları, D) Kadastro mahkemelerine dava açıldıktan sonra, tesbitten önceki haklara dayanarak, asli müdahil olarak katılanların iddialarına dair uyuşmazlıkları, İnceler ve karara bağlar....” hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda; ... ilçesi, ... köyünde orman kadastrosunun dava tarihinden önce yapılıp kesinleştiği, 2010 yılında 3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile eklenen Ek-4....
Şöyle ki; bir uyuşmazlığın çözümünde özel kanununda hüküm bulunması halinde genel hükümlerin uygulanması söz konusu olamaz. 3402 sayılı Kadastro Kanunu, H.M.K'na göre özel kanun olup; öncelikle, bu kanunda öngörülen usûl kurallarının uygulanması gerekir. 3402 sayılı Kadastro Kanununun 28 ve 36. maddelerinde hâkimin kendiliğinden yapacağı işlemler belirtildikten sonra bu işlemler için gerekli giderlerin ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere bütçeye konulan ödenekten karşılanacağı açıklanmıştır. Mahkemece bu kanunî zorunluluk gözardı edilmiştir. Kadastro mahkemelerinde belirtilen genel hükümler, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 29. maddesi kıyas yoluyla, aynı Kanunun 36. maddesine göre işlem yapılması hallerinde de aynen uygulanır. Yukarıda açıklanan kanun ve yerleşmiş Yargıtay uygulamasına aykırı olarak kurulan ara karar sonucu verilen kesin önele dayanılarak, gider avansının kanunî sürede yatırılmadığından söz edilerek yazılı biçimde hüküm kurulması bozma nedenidir....
Tapuda kayıtlı olan taşınmazlara ilişkin güncelleme çalışmalarına itiraz davaları kadastro mahkemesinin görevine girmediği gibi, dava, 6 aylık sürede açılan orman tahdidine ve 2/B uygulamasına itiraz davası olmadığından, 3402 sayılı 25. maddesince kadastro mahkemesinin görevine girmez. Uyuşmazlığın çözüm yeri, genel mahkemelerdir. Bu nedenlerle; 6292 sayılı Kanunun ilgili hükümlerinin görevli mahkemece değerlendirileceği gözetilerek davanın görev yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, işin esası hakkında karar verilmesi usûl ve kanuna aykırıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı gerçek kişi ve davalı ... Yönetimi vekillerinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde yatıranlara iadesine 01/10/2013 günü oy birliği ile karar verildi....