Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kaldı ki, 25.02.2009 tarihinde kabul edilerek 14.03.2009 tarihinde yürürlüğe giren 5841 Sayılı Kanunun 2. maddesi ile, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12. maddesinin 3.fıkrasına eklenen “bu hüküm iddia ve taşınmazın niteliğine yahut Devlet veya diğer kamu tüzel kişileri dahil tarafların sıfatına bakılmaksızın uygulanır” şeklindeki cümlede yer alan "...iddia ve taşınmazın niteliğine" ibaresi ile 3. maddeyle 3402 sayılı Yasaya eklenen geçici 10. maddesi Anayasa Mahkemesinin 12.05.2011 günlü ve E.2009/31, K. 2011/77 sayılı Kararı ile iptal edildiğinden Hazine’nin mera iddiasıyla açtığı iptal ve sınırlandırma davaları on yıllık hak düşürücü sürenin dışında bırakılmıştır. Mahkemece, çekişmenin esasının özellikle 4342 Sayılı Mera Kanununun geçici 3.maddesi dikkate alınarak incelenip bir hüküm kurulması gerekirken davanın yazılı gerekçe ile reddi doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir....

    Kaldı ki, 25.02.2009 tarihinde kabul edilerek 14.03.2009 tarihinde yürürlüğe giren 5841 Sayılı Kanunun 2. maddesi ile, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12. maddesinin 3.fıkrasına eklenen “bu hüküm iddia ve taşınmazın niteliğine yahut Devlet veya diğer kamu tüzel kişileri dahil tarafların sıfatına bakılmaksızın uygulanır” şeklindeki cümlede yer alan "...iddia ve taşınmazın niteliğine" ibaresi ile 3. maddeyle 3402 sayılı Yasaya eklenen geçici 10. maddesi Anayasa Mahkemesinin 12.05.2011 günlü ve E.2009/31, K. 2011/77 sayılı kararı ile iptal edildiğinden Hazine’nin mera iddiasıyla açtığı iptal ve sınırlandırma davaları on yıllık hak düşürücü sürenin dışında bırakılmıştır. Mahkemece, çekişmenin esasının özellikle 4342 Sayılı Mera Kanununun geçici 3.maddesi dikkate alınarak incelenip bir hüküm kurulması gerekirken, davanın yazılı olan nedenlerle reddi doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir....

      Bu sebeple, hükmün yargılama giderlerine ilişkin  “3 ve 4 rakamlı bentlerinin  “Tamamen hükümden çıkarılarak bunların yerine “19.01.2011 tarihli  Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6099 sayılı Yasanın 16. maddesi ile 3402 sayılı Yasaya  eklenen 36/A maddesi ve 6099 sayılı Yasanın 17. maddesi ile 3402 sayılı Yasaya  eklenen Geçici 11. maddesi uyarınca  davacı ... Yönetimi tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, Orman Yönetimi yararına vekalet  ücreti takdirine yer olmadığına" cümlelerinin  yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve hükmün H.U.M.Y.’nın 438/7. maddesine göre bu düzeltilmiş şekli ile ONANMASINA, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Yasanın 16. maddesi ile 3402 sayılı Yasaya eklenen 36/A maddesi gereğince davalı ...'dan onama harcı alınmasına yer olmadığına ve yatırdığı peşin temyiz harcının istek halinde iadesine 16/05/2012 günü oybirliği ile karar verildi....

        Bu sebeple hüküm fıkrasında yer alan “ 4 ve 5 rakamlı bölümlerin "tamamen hükümden çıkarılarak bunların yerine “19.01.2011 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6099 Sayılı Yasanın 16. maddesi ile 3402 sayılı yasaya eklenen 36/A maddesi ve 6099 Sayılı Yasanın 17. maddesi ile 3402 Sayılı Yasaya eklenen Geçici 11. maddesi uyarınca davacı ... yönetimi tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına" cümlelerinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün H.U.M.Y.’nın 438/7. maddesine bu düzeltilmiş şekli ile ONANMASINA, aşağıda ... onama harcının temyiz edene yükletilmesine 16.02.2011 günü oybirliği ile karar verildi....

          Maddeyle 3402 sayılı Yasaya eklenen geçici 10 maddesi Anayasa Mahkemesinin 12.05.2011 günlü ve 2009/31 Esas, 2011/77 sayılı Kararıyla iptal edilmiş olduğundan, Hazine’nin mera iddiasıyla açtığı iptal ve sınırlandırma davaları on yıllık hak düşürücü sürenin dışında bırakılmıştır. Mahkemece, çekişmenin esasının özellikle 4342 Sayılı Mera Kanununun geçici 3.maddesi dikkate alınarak incelenip bir hüküm kurulması yerine, davanın yazılı olan nedenlerle reddi doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 23.06.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            Kaldı ki, 25.02.2009 tarihinde kabul edilerek 14.03.2009 tarihinde yürürlüğe giren 5841 Sayılı Kanunun 2. maddesi ile, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12. maddesinin 3.fıkrasına eklenen “bu hüküm iddia ve taşınmazın niteliğine yahut Devlet veya diğer kamu tüzel kişileri dahil tarafların sıfatına bakılmaksızın uygulanır” şeklindeki cümlede yer alan "...iddia ve taşınmazın niteliğine" ibaresi ile 3. maddeyle 3402 sayılı Yasaya eklenen geçici 10. maddesi Anayasa Mahkemesinin 12.05.2011 günlü ve E.2009/31, K. 2011/77 sayılı Kararı ile iptal edildiğinden Hazine’nin mera iddiasıyla açtığı iptal ve sınırlandırma davaları on yıllık hak düşürücü sürenin dışında bırakılmıştır. Mahkemece, çekişmenin esasının özellikle 4342 Sayılı Mera Kanununun geçici 3.maddesi dikkate alınarak incelenip bir hüküm kurulması gerekirken davanın yazılı nedenlerle reddi doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir....

              Kaldı ki, 25.02.2009 tarihinde kabul edilerek 14.03.2009 tarihinde yürürlüğe giren 5841 Sayılı Kanunun 2. maddesi ile, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12. maddesinin 3.fıkrasına eklenen “bu hüküm iddia ve taşınmazın niteliğine yahut Devlet veya diğer kamu tüzel kişileri dahil tarafların sıfatına bakılmaksızın uygulanır” şeklindeki cümlede yer alan "...iddia ve taşınmazın niteliğine" ibaresi ile 3. maddeyle 3402 sayılı Yasaya eklenen geçici 10. maddesi Anayasa Mahkemesinin 12.05.2011 günlü ve E.2009/31, K. 2011/77 sayılı Kararı ile iptal edildiğinden Hazine’nin mera iddiasıyla açtığı iptal ve sınırlandırma davaları on yıllık hak düşürücü sürenin dışında bırakılmıştır. Mahkemece, çekişmenin esasının özellikle 4342 Sayılı Mera Kanununun geçici 3.maddesi dikkate alınarak incelenip bir hüküm kurulması gerekirken davanın yazılı nedenlerle reddi doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir....

                Kaldı ki, 25.02.2009 tarihinde kabul edilerek 14.03.2009 tarihinde yürürlüğe giren 5841 Sayılı Kanunun 2. maddesi ile, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12. maddesinin 3.fıkrasına eklenen “bu hüküm iddia ve taşınmazın niteliğine yahut Devlet veya diğer kamu tüzel kişileri dahil tarafların sıfatına bakılmaksızın uygulanır” şeklindeki cümlede yer alan "...iddia ve taşınmazın niteliğine" ibaresi ile 3. maddeyle 3402 sayılı Yasaya eklenen geçici 10. maddesi Anayasa Mahkemesinin 12.05.2011 günlü ve E.2009/31, K. 2011/77 sayılı Kararı ile iptal edildiğinden Hazine’nin mera iddiasıyla açtığı iptal ve sınırlandırma davaları on yıllık hak düşürücü sürenin dışında bırakılmıştır. Mahkemece, çekişmenin esasının özellikle 4342 Sayılı Mera Kanununun geçici 3.maddesi dikkate alınarak incelenip bir hüküm kurulması gerekirken, davanın yazılı nedenlerle reddi doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir....

                  Kaldı ki, 25.02.2009 tarihinde kabul edilerek 14.03.2009 tarihinde yürürlüğe giren 5841 Sayılı Kanunun 2. maddesi ile, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12. maddesinin 3.fıkrasına eklenen “bu hüküm iddia ve taşınmazın niteliğine yahut Devlet veya diğer kamu tüzel kişileri dahil tarafların sıfatına bakılmaksızın uygulanır” şeklindeki cümlede yer alan "...iddia ve taşınmazın niteliğine" ibaresi ile 3. maddeyle 3402 sayılı Yasaya eklenen geçici 10. maddesi Anayasa Mahkemesinin 12.05.2011 günlü ve E.2009/31, K. 2011/77 sayılı Kararı ile iptal edildiğinden Hazine’nin mera iddiasıyla açtığı iptal ve sınırlandırma davaları on yıllık hak düşürücü sürenin dışında bırakılmıştır. Mahkemece, çekişmenin esasının özellikle 4342 Sayılı Mera Kanununun geçici 3.maddesi dikkate alınarak incelenip bir hüküm kurulması gerekirken davanın yazılı nedenlerle reddi doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir....

                    Kaldı ki, 25.02.2009 tarihinde kabul edilerek 14.03.2009 tarihinde yürürlüğe giren 5841 Sayılı Kanunun 2. maddesi ile, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12. maddesinin 3.fıkrasına eklenen “bu hüküm iddia ve taşınmazın niteliğine yahut Devlet veya diğer kamu tüzel kişileri dahil tarafların sıfatına bakılmaksızın uygulanır” şeklindeki cümlede yer alan "...iddia ve taşınmazın niteliğine" ibaresi ile 3. maddeyle 3402 sayılı Yasaya eklenen geçici 10. maddesi Anayasa Mahkemesinin 12.05.2011 günlü ve E.2009/31, K. 2011/77 sayılı kararı ile iptal edildiğinden Hazine’nin mera iddiasıyla açtığı iptal ve sınırlandırma davaları on yıllık hak düşürücü sürenin dışında bırakılmıştır. Mahkemece, çekişmenin esasının özellikle 4342 Sayılı Mera Kanununun geçici 3.maddesi dikkate alınarak incelenip bir hüküm kurulması gerekirken davanın yazılı olan nedenlerle reddi doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu