Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda; yörede 3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile eklenen Ek - 4. madde uyarınca yapılan kulanım kadastrosu sırasında davacının dava ettiği taşınmaz hakkında kullanım kadastrosu tutanağı düzenlenmediği dava dilekçesindeki açıklamalardan ve dosya arasında bulunan paftadan anlaşılmaktadır....

    Somut olayda, yörede 3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile eklenen Ek - 4. madde uyarınca yapılan kulanım kadastrosu sırasında davacının dava ettiği taşınmaz hakkında kullanım kadastrosu tutanağı düzenlenmediği, dava dilekçesindeki açıklamalardan ve dosya arasında bulunan paftadan anlaşılmaktadır....

      Somut olayda, yörede 3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile eklenen Ek - 4. madde uyarınca yapılan kulanım kadastrosu sırasında davacının dava ettiği taşınmaz hakkında kullanım kadastrosu tutanağı düzenlenmediği, dava dilekçesindeki açıklamalardan ve dosya arasında bulunan paftadan anlaşılmaktadır....

        Köyü, 282 parsel sayılı taşınmazın 1946 yılında yapılan orman tahdidinde orman sınırları içerisine alındığını, daha sonra 1976 yılında yapılan 6831 sayılı Kanunun 1744 sayılı Kanun ile değişik 2. maddesi gereğince Hazine adına orman sınırları dışarısına çıkarıldığını, 6831 sayılı Kanunun 2896 ve 3302 sayılı kanunlar ile değişik 2/B madde uygulamaları sırasında da bu hususun değişmediğini, ancak; 3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanun ile eklenen ek 4 maddesi gereğince yapılan kadastro tesbiti çalışmalarında bu taşınmazın 2/B alanı olarak belirlenmediğini iddia ederek, çekişmeli taşınmazın 2/B alanı olarak tesbiti ile davacı müvekkillerinin kullanıcı olarak belirlenmesi istemiyle dava açmıştır....

          Mahkemece, 3402 sayılı Kanunu'nun 41. maddesi gereğince yapılan düzeltme işlemine karşı açılacak davada komşu parsel maliklerine husumet yöneltilmesi gerektiği halde Kadastro Müdürlüğüne karşı açıldığı gerekçesiyle davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmiş ise de varılan sonuç yasal düzenlemelere ve davanın niteliğine uygun düşmemiştir. 3402 sayılı Kadastro kanunun 41. maddesi uyarınca Kadastro Müdürlüğünce re'sen yapılan düzeltme işlemleri hakkında işlemi yapan Kadastro Müdürlüğüne karşı husumet yöneltilerek dava açılmasında bir usulsüzlük bulunmadığı gibi yargılama sırasında çekişmeli taşınmazın yüzölçümünün eksilmesinin başka taşınmazlar lehine olduğunun anlaşılması halinde söz konusu taşınmaz maliklerinin de davaya dahil edilerek husumetin yaygınlaştırılması mümkündür....

            Mahkemece ayrı ayrı açılan davalar birleştirildikten sonra, 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca açılan davanın husumet nedeniyle reddine, ... köyü eski 2746 yeni 326 ada 12 parsel sayılı taşınmazın komisyon kararı gibi 573,14 m² yüzölçümüyle tesbit ve tesciline, 3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanunla eklenen Ek-4. madde uyarınca yapılan çalışmaya itiraza ilişkin davanın ise reddine karar verilmiş; davacı vekilinin temyizi üzerine hüküm Dairece onanmıştır. Davacı ... vekili tarafından bu kez Daire kararının düzeltilmesi istenmiştir. Dava dilekçelerindeki açıklamalara göre, 3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanunla eklenen Ek-4. madde uyarınca yapılan orman sınır noktalarındaki fenni hataların düzeltilmesi işlemi ile aynı Kanunun 22/2-a maddesince yapılan yenileme çalışmasına itiraza ve zilyetliğin tespitine ilişkindir....

              Sulh Hukuk Mahkemesi ise davanın 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uygulamasından doğan tespite itiraz davası mahiyetinde olduğu, dava tarihi 10/09/2015 olup 30 günlük itiraz süresi içinde kadastro mahkemesinde dava açılmadığı, 3402 sayılı Kanunun 41. maddesi gereğince yapılmış bir düzeltme işlemi bulunmadığı, bu itibarla davaya bakma görevinin asliye hukuk mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi gereğince yapılan tesbitte; taşınmazın mülkiyeti, çapı ve yüzölçümü tartışma konusu edilemez, bu işlemde uygulama kabiliyeti bulunmayan ve harita tekniğine uymayan haritalar yerine, ülke koordinat sistemine uygun sayısal haritalar düzenlenerek, bu tesbitin kesinleşmesi halinde tapu malikleri adına tapuya tescil edilir....

                "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapuda kayıtlı taşınmazın yüzölçümünde 3402 sayılı Kadastro Kanununun 41. maddesi gereğince yapılan düzeltme sonucu taşınmazın yüzölçümünde meydana gelen azalma nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazmini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalı Hazine temsilcisince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, tapuda kayıtlı taşınmazın yüzölçümünde 3402 sayılı Kadastro Kanununun 41. maddesi gereğince yapılan düzeltme sonucu taşınmazın yüzölçümünde meydana gelen azalma nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazmini isteğine ilişkindir....

                  (HGK'nın 14.01.2020 tarih ve 2019/229 E. - 2020/5 K. sayılı kararı) Somut olayda, 3402 sayılı Kanun'un 41. maddesi uyarınca yapılan düzeltme işleminin iptali talepli davanın ... Sulh Hukuk Mahkemesinde açıldığı, mahkemece görevsizlik nedeniyle davanın usulden reddine, dosyanın talep halinde Manisa Kadastro Mahkemesine gönderilmesine karar verildiği, ... Kadastro Mahkemesince; 3402 sayılı Kanun'un 41. maddesi uyarınca yapılan düzeltme işleminin iptali istemine ilişkin davalarda Sulh Hukuk Mahkemeleri'nin yetkili olduğu belirtilerek görevsizlik kararı verildiği, kararın kesinleştiği, her iki görevsizlik kararının da Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başladığı 20.07.2016 tarihinden önce verildiği, dosyanın merci tayini için Yargıtay 20. Hukuk Dairesi'ne gönderildiği; merci tayini koşullarının oluştuğunun belirlenmesinden sonra yapılan incelemede; ... Sulh Hukuk Mahkemesinin yargı yeri olarak belirlenmesine karar verildiği anlaşılmaktadır. İncelemeye konu ......

                    Dosya kapsamından, 469 parsel sayılı taşınmaza ilişkin olarak 3402 sayılı Kanunun 41. maddesi uyarınca yapılan düzeltme çalışmasının iptalinin istendiği, anılan madde gereğince 30 günlük yasal süre içinde açılan davaya bakma görevinin sulh hukuk mahkemesine ait olduğu, eldeki davanın 30 günlük yasal süre içesinde açıldığı anlaşıldığından, uyuşmazlığın, sulh hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 15/12/2015 gününde oy birliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu