Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Çiftlik Mahallesi, 1551 ada 19 sayılı parsel Taraflar arasındaki 3402 sayılı Kanunun Ek 4. maddesi gereğince yapılan kullanım kadastro tesbitine itiraz davasından dolayı yerel mahkemece verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 12/06/2014 gün ve 2014/4372 - 2014/6416 sayılı ilâmıyla onanmasına karar verilmiş, davalı ... vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içindeki tüm belgeler incelenip gereği düşünüldü: K A R A R Davaya kadastro mahkemesi sıfatı ile bakılıp sonuçlandırıldığına göre; 3402 sayılı Kanunun usûl hükümlerinin uygulanması gerekir. Dolayısıyla, HMK’nın 104. maddesinin uygulanması imkânı bulunmamaktadır. Dairemiz kararı davalı ... vekiline 21/07/2014 tarihinde tebliğ edilmiş, 02/09/2014 tarihinde karar düzeltme yoluna başvurulmuştur. (6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla) HUMK’nun 440/I. maddesi uyarınca karar düzeltme istem süresi 15 gün olup, bu süre geçirilmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : 3402 SY'NIN 41.MD.Sİ UYARINCA YAPILAN DÜZELTME İŞLEMİNİN İPTALİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro Müdürlüğünce 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41. maddesi uyarınca re'sen yapılan düzeltme işlemi sırasında ... Köyü çalışma alanında bulunan; tapuda ... ve müşterekleri adına kayıtlı 22 parsel sayılı 139.325,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 69.362,85 metrekare yüzölçümlü olarak belirlenip tapu kaydında düzeltme yapılmasına karar verilmiştir....

      Onama kararına karşı oy olarak yazılan kararda gerekçesi ayrıntılı olarak açıklandığı üzere; 3402 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan tespitlerde dava hak ve sürelerinin de aynı Kanunun, 12/3. maddesi uyarınca belirlenmesi gerektiği, bu halde 3373 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanunun 11. maddesi hükümlerinin uygulama alanı bulunmadığı; her iki kanun maddelerinde öngörülen dava haklarının kişilerin dava hakkını kısıtlayıcı şekilde dar yorumlanmasının evrensel hukuk anlayışı ile bağdaşmadığı ve davacının karar düzeltme dilekçesinde ileri sürdüğü hususların yerinde olup karar düzeltme talebinin kabulüne karar verilmesi gerektiği kanaatinde olduğumdan, sayın çoğunluğun karar düzeltme isteğinin REDDİNE ilişkin kararına katılmıyorum....

        Onama kararına karşı oy olarak yazılan kararda gerekçesi ayrıntılı olarak açıklandığı üzere; 3402 Kanun hükümlerine göre yapılan tespitlerde dava hak ve sürelerinin de aynı Kanunun, 12/3. maddesi uyarınca belirlenmesi gerektiği, bu halde 3373 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanunun 11. maddesi hükümlerinin uygulama alanı bulunmadığı; her iki kanun maddelerinde öngörülen dava haklarının kişilerin dava hakkını kısıtlayıcı şekilde dar yorumlanmasının evrensel hukuk anlayışı ile bağdaşmadığı ve davacının karar düzeltme dilekçesinde ileri sürdüğü hususların yerinde olup karar düzeltme talebinin KABULÜNE karar verilmesi gerektiği kanaatinde olduğumdan, sayın çoğunluğun karar düzeltme isteğinin REDDİNE ilişkin kararına katılmıyorum....

          Kadastro Müdürlüğü'nün 21.05.2018 tarih ve 12 sayılı kararı ile; 120 ada 65 sayılı parselin 10.104,03 m² olan yüzölçümünün 8.919,28 m² olarak 3402 sayılı Kanunun 41.maddesine ve ilgili yönetmelik hükümleri gereğince düzeltilmesine karar verilmiştir. Kadastro Müdürlüğünün düzeltme kararı davacıya 30.05.2018 tarihinde tebliğ edilmiş, davacı 30 günlük süre içinde düzeltme kararına karşı dava açmıştır. Dava konusu 120 ada 65 sayılı parselin davacı T1 adına tapuda kayıtlı bulunduğu anlaşılmıştır. Kadastro Müdürlüğünce düzenlenen Teknik Hatalar Düzeltme Formunda; kadastro yenileme çalışmalarında sehven teknik evraklara aykırı olarak 120 ada 15, 16, 21, 65 ve 68 parseller ile 120 ada 17, 18, 19, 20, 22, 62, 63, 64, 66 ve 67 sayılı parseller arasında kalan kamulaştırma işlemi ile oluşmuş olan yolun dikkate alınmadan sınırlandırma yapıldığı, bu hatanın 3402 sayılı Kanunun 41.maddesine göre değerlendirilerek düzeltildiği belirtilmiştir....

          Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 5831 sayılı Kanun ile 3402 sayılı Kanuna eklenen Ek 4. madde uyarınca yapılan düzeltme ve aplikasyon işlemine karşı 30 günlük askı ilân süresi içinde açılan itiraz davası niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 28.05.1945 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu, daha sonra 1744 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 03.03.1978 tarihinde ilân edilerek kesinleşen aplikasyon ve 2. madde uygulaması ile 16.12.1988 tarihinde ilân edilerek kesinleşen aplikasyon ve 3302 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulaması vardır....

            Somut olayda, yörede 3402 sayılı Kanunun (5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile eklenen) Ek 4. maddesi uyarınca yapılan kulanım kadastrosu sırasında davacının dava ettiği taşınmaz hakkında kullanım kadastrosu tutanağı düzenlenmediği, dava dilekçesindeki açıklamalardan ve dosya arasında bulunan paftadan anlaşılmaktadır....

              Dairemiz kararı, karar düzeltme dilekçesinde değinilen hususlara cevap teşkil edecek nitelikte olduğu gibi, yörede 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca yapılan kadastro çalışmalarının teknik çalışmalarla sınırlı olduğu, tapu siciline geçmiş veya geçmemiş mülkiyete ilişkin hakların esasen bu çalışmada inceleme konusu yapılamayacağı, taraflar arasında kesin hüküm oluşturan, çekişmeli taşınmazın mülkiyetini belirleyen ve davacı idare tarafından yenileme kadastro tarihine kadar tapu siciline infazı yaptırılmayan Antalya Asliye 7....

                de 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca yapılan yenileme kadastrosu tesbitine itiraza ilişkin olması halinde ise, yenileme işlemine itiraz yönünden, bozma kararında değinilen araştırmalar yapılarak karar verilmeli, mülkiyet iddiası yönünden ise görevsizlik kararı verilmeli...” denilerek direnme kararı bozulmuştur....

                  Yönetimi vekilinden, davasının sadece 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca tesbite itiraz mı; yoksa sadece mülkiyete ilişkin mi olduğu veya her iki istemi de birlikte içerip içermediği hususu açıklattırılmalı, dava, sadece 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca yapılan yenileme işlemine itiraza ilişkin ise, Özel Daire bozma kararında değinildiği gibi, yapılan araştırma hüküm kurmaya yeterli olmadığı, davanın yalnızca mülkiyet iddiasına dayalı olması halinde, davanın genel mahkemede görülmesi gerektiği, davanın hem mülkiyet iddiasına, hem de 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca yapılan yenileme kadastrosu tesbitine itiraza ilişkin olması halinde ise; yenileme işlemine itiraz istemi yönünden, bozma kararında değinilen araştırmaların yapılarak karar verilmeli; mülkiyet iddiası yönünden ise görevsizlik kararı verilmeli...” denilerek direnme kararı bozulmuştur....

                    UYAP Entegrasyonu