Bu mahkeme hakimleri 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunu hükümlerine tabidir.” 25/ 1 Maddesi gereğince de “Kadastro mahkemesi; taşınmaz mal mülkiyetine ve sınırlı ayni haklara, tapuya tescil veya şerh edilecek veyahut beyanlar hanesinde gösterilecek sair haklara, sınır ve ölçü uyuşmazlıklarına, kadastroya ve tapu sicilini ilgilendiren benzeri davalara ve özel kanunlarca kendisine verilen işlere bakar; …” 5831 sayılı Yasa ile 3402 Sayılı Yasaya eklenen EK 4/1 madde gereğince “ 6831 sayılı Orman Kanununun 20/6/1973 tarihli ve 1744 sayılı Kanunla değişik 2 nci maddesi ile 23/9/1983 tarihli ve 2896 sayılı, 5/6/1986 tarihli ve 3302 sayılı kanunlarla değişik 2 nci maddesinin (B) bendine göre orman kadastro komisyonlarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerler, fiili kullanım durumları dikkate alınmak ve varsa üzerindeki muhdesatın kime veya kimlere ait olduğu ve kim veya kimler tarafından ne zamandan beri kullanıldığı kadastro tutanağının beyanlar hanesinde gösterilmek suretiyle...
Bu mahkeme hakimleri 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunu hükümlerine tabidir.” 25/ 1 maddesi gereğince de “Kadastro mahkemesi; taşınmaz mal mülkiyetine ve sınırlı ayni haklara, tapuya tescil veya şerh edilecek veyahut beyanlar hanesinde gösterilecek sair haklara, sınır ve ölçü uyuşmazlıklarına, kadastroya ve tapu sicilini ilgilendiren benzeri davalara ve özel kanunlarca kendisine verilen işlere bakar; …” 5831 sayılı Yasa ile 3402 sayılı Yasaya eklenen EK 4/1 madde gereğince “ 6831 sayılı Orman Kanununun 20/6/1973 tarihli ve 1744 sayılı Kanunla değişik 2'nci maddesi ile 23/9/1983 tarihli ve 2896 sayılı, 05/06/1986 tarihli ve 3302 sayılı Kanunlarla değişik 2'nci maddesinin (B) bendine göre orman kadastro komisyonlarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerler, fiili kullanım durumları dikkate alınmak ve varsa üzerindeki muhdesatın kime veya kimlere ait olduğu ve kim veya kimler tarafından ne zamandan beri kullanıldığı kadastro tutanağının beyanlar hanesinde gösterilmek suretiyle...
Yörede 1996 yılında orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması yapılmıştır. 14/03/2009 tarihinde yürürlüğe giren 5841 sayılı Kanunun 2. maddesi ile 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12. maddesinin üçüncü fıkrasına eklenen "Bu hüküm iddianın ve taşınmazın niteliği ile devlet ya da diğer kamu tüzel kişilikleri olsa dahi tarafların sıfatına bakılmaksızın uygulanır" hükmü ve 5841 sayılı Kanunun 3. maddesi ile 3402 sayılı Kadastro Kanununa eklenen geçici 10. maddesindeki "Bu Kanunun 12 nci maddesinin üçüncü fıkrası hükmü, Devletin hüküm ve tasarrufu altında olduğu iddiası ile yürürlük tarihinden önce açılmış ve henüz kesin hükme bağlanmamış olan davalarda dahi uygulanır" hükmü, ... 12/05/2011 gün ve 2009/31-77 sayılı kararı ile iptal edilmiş ve iptal kararı 23/07/2011 tarihli 28003 sayılı Resmî Gazetede yayımlanmıştır....
Başka bir anlatımla; 3402 sayılı Kadastro Kanununun 26. maddesinin 4. fıkrasına göre, kadastro mahkemesinin yetkisi, kadastro tutanağının düzenlendiği günde başlar. Hakkında tutanak düzenlenmeyen veya düzenlenmiş olup kesinleşen taşınmazlarla ilgili iddiaların (davaların) genel mahkemede görülmesi gerekir. Tutanak kesinleştikten sonra kadastro mahkemesinin görevi sona erer. Mahkemelerin görevi kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilmesi de zorunludur. Somut olayda, yörede 3402 sayılı Kanunun (5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile eklenen) Ek - 4. maddesi gereğince yapılan kulanım kadastrosu sırasında davacının dava ettiği taşınmaz hakkında tutanak düzenlenmediği, mahkemece mahallinde yapılan keşif ve uygulama ile belirlenmiştir. Bu durumda, görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, davanın esası hakkında karar verilmesi doğru değildir....
Mülkiyet tespiti orman kadastro komisyonlarınca düzenlenen orman kadastro tutanakları ile belirlenmEkte ve bu tutanaklara askı suretiyle ilan süresi içinde itiraz edilmediği takdirde ilan müddeti sonunda, itiraz edildiği takdirde ise yargı yolu ile belirlenip kesinleşmEktedir. İşte 3402 sayılı Yasanın Ek 4. maddesine göre yapılan kadastro, kesinleşen kadastro ile 2/B madde niteliği yani Hazine adına orman rejimi dışına çıkartılan yer olduğu kesinleşen yerleri kapsamaktadır. Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı kesinleşmeyen yerlerde 3402 sayılı Yasanın Ek 4. maddesine göre kadastro çalışması yapmak 3402 sayılı Yasanın Ek 4. maddesinde düzenlemenin amacına, lafzına ve ruhuna uygun değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Kadastro sırasında ... Köyü 143 ada 97 parsel sayılı, 10169,21 m² yüzölçümlü taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tarla niteliği ile davalılar adına tesbit edilmiştir. Davacı Hazine, taşınmazın 3402 sayılı Kanunun 18. maddesi kapsamında kalan yerlerden olduğunu iddia ederek dava açmıştır. Mahkemece, davanın reddi ile dava konusu taşınmazın tesbit gibi tesciline karar verilmiş, hüküm Hazine tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1977 yılında orman kadastrosu ve 1744 sayılı Kanun ile değişik 2.madde uygulaması yapılmıştır....
Davacı ... tarafından çekişmeli taşınmazın beyanlar hanesine ilişkin açılan davada, mahkemece işin esasına girilerek, keşif ve uygulama yapılmadan, dava koşulunun ve davacının davasının dinlenme olanağı bulunmadığı gerekçeleriyle davanın REDDİNE karar verilmiştir. 2924 Sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi Hakkındaki Yasada orman rejimi dışına çıkartılan yerlerde yapılacak kullanım kadastrosunda bu yerlere muhdesat ile tasarruf edenler hakkında ne gibi işlem yapılacağı belirtildiği gibi, 27.01.2009 günlü Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 5831 Sayılı Yasa ile 3402 Sayılı Kadastro Yasasına eklenen 4. madde şöyledir: "EK MADDE 4 - 6831 Sayılı Orman Kanununun 20/6/1973 tarihli ve 1744 Sayılı Kanunla değişik 2'nci maddesi ile 23/9/1983 tarihli ve 2896 sayılı, 5/6/1986 tarihli ve 3302 Sayılı Kanunlarla değişik 2'nci maddesinin (B) bendine göre orman kadastro komisyonlarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerler, fiili kullanım durumları...
Mahkemece dava dilekçesinin görev yönünden reddine, dava dosyasının görevli ve yetkili Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş ise de, iddia ve savunmaya, az yukarıda saptanan hukuksal olgulara, duruşmaya tutanaklarına yansıyan bilgi ve belgelere, çekişmeli taşınmazın tesbit tutanağı içeriğine, dava Kadastro Mahkemesi sıfatı ile Asliye Hukuk Mahkemesine açıldığı dikkate alındığında yerel mahkemenin vardığı sonuç dosya içeriğine uygun düşmemektedir. Kadastro tesbitinin yapıldığı günde 2613 sayılı Yasa hükümleri yürürlükte bulunmaktadır. 1.10.1987 gününde yürürlüğe giren 3402 sayılı Kadastro Kanunu 2613 ve 766 sayılı Yasaları yürürlükten kaldırmıştır. Hal böyle olunca yanlar arasındaki uyuşmazlığın 3402 sayılı Kadastro Kanununun uygulaması yoluyla çözümleneceği tartışmasızdır. Bu durumda dava konusu taşınmazın tesbitinin 3402 sayılı Kadastro Kanununun 5. ve 10. maddeleri hükmü uyarınca yapıldığının kabulü gerekir....
Mahkemece, çekişmeli parselin kadastro tespitinin askı suretiyle ilânını takiben, 3402 sayılı Kanunun 12/3. maddesinde öngörülen hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş ve çekişmeli parselin kadastro tespitlerinin kesinleşmesinden sonra 3402 sayılı Kanunun 12/3. maddesinde öngörülen hak düşürücü süreler geçmiş ise de, 14/03/2009 tarihinde yürürlüğe giren 5841 sayılı Kanunun 2. maddesi ile 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12. maddesinin üçüncü fıkrasına eklenen "Bu hüküm, iddianın ve taşınmazın niteliği ile Devlet ya da diğer kamu tüzel kişilikleri olsa dahi, tarafların sıfatına bakılmaksızın uygulanır" hükmü ve 5841 sayılı Kanunun 3. maddesi ile 3402 sayılı Kadastro Kanununa eklenen geçici 10. maddesindeki (Bu Kanunun 12 nci maddesinin üçüncü fıkrası hükmü, Devletin hüküm ve tasarrufu altında olduğu iddiası ile yürürlük tarihinden önce açılmış ve henüz kesin hükme bağlanmamış olan davalarda dahi uygulanır.) hükmü, Anayasa Mahkemesinin 12/5/2011 gün...
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu köyde 1941 yılında 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, daha sonra 1984 yılında 6831 sayılı Kanunun 2896 sayılı Kanun ile değişik hükümleri uyarınca yapılıp kesinleşen sınırlaması yapılmamış ormanların kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulaması ve 22.04.1992 tarihinde ilân edilerek kesinleşen sınırlaması yapılmamış ormanların kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulaması, 766 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 1983 yılında yapılıp kesinleşen genel arazi kadastrosu vardır....