HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; AÇILAN DAVANIN KABULÜNE, 1-Davalının İstanbul ... İcra Müdürlüğü'nün ......
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: Dava, tüketici kredisinden kaynaklanan alacağın tahsili istemi ile davalı banka tarafından dava dışı asıl borçlu ile birlikte davacı kefil hakkında başlatılan icra takibinden dolayı menfi tespit istemine ilişkindir. İstinaf incelemesi HMK 355....
Hukuk Dairesi'nin 2017/3062 Esas 2019/1582 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere; yapılan bir icra takibine itiraz üzerine, alacaklı tarafından “itirazın iptali” davası açılması durumunda, menfi tespit davasında ileri sürülebilecek iddialar,itirazın iptali davasında savunma sebebi olarak ileri sürülebileceğinden, bu durumda borçlunun ayrı bir menfi tespit davası açmakta hukuki yararı yoksa da, henüz alacaklı tarafından itirazın iptali davasının açılmamış olduğu durumda ise böyle bir imkan söz konusu olmadığından, borçlunun, itirazın iptali davasının açılmasını beklemeden menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunduğunun kabulü gerekir. Nitekim söz konusu bu halde, yapılan itiraz üzerine takip durmuşsa da, “ takibe itiraz” sadece takip hukuku ile ilgili bir sonuç olup, kesin hükmün sonuçlarını doğurmaz....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi KARAR TARİHİ :30.7.2009 ÜÇÜNCÜ ŞAHIS : Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar davacı-davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava ihtiyaç nedeniyle tahliye ve kira tespiti istemine ilişkindir....
DELİLLER : Taraf vekillerinin beyan ve dilekçeleri, Mersin 3.İcra Müdürlüğü'nün ... esas sayılı dosyasının uyap çıktıları GEREKÇE : Dava, bonoya dayalı olarak başlatılmış icra takibinden sonra açılan menfi tespit davası olup, istinafa konu uyuşmazlık, mahkemece verilen ... tarihli ihtiyati tedbir talebinin reddine yönelik ara kararın kaldırılmasına ilişkindir. Davacı tarafından açılan menfi tespit davasında, Mersin 3. İcra Müdürlüğü'ne ait ... sayılı dosyasında, icra veznesine yatacak paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesinin talep edildiği, mahkemece verilen ... tarihli ara karar ile ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verildiği anlaşılmıştır....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/3127 KARAR NO : 2022/138 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ANTALYA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : None DAVA KONUSU : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) KARAR : VEKİLLERİ : Av. T3 - [16375- 73055- 50915] UETS Av. T4 - [16162- 61179- 11259] UETS DAVALILAR : 2- T5 - 00001 Oruçreis Mah. Giyimkent 6. Sok. Giyimkent Sitesi B62 Blok No: 5A Esenler/ İSTANBUL 3- T6 - 00001 Cumhuriyet Mah. Mimar Sinan Cad. Abrec Apt Blok No: 73A Bahçelievler/ İSTANBUL DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 31/01/2022 İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi. Başkanın inceleme değerlendirildi....
Maddesine göre, tespit davası yoluyla, mahkemeden, bir hakkın veya hukuki ilişkinin varlığının ya da yokluğunun yahut bir belgenin sahte olup olmadığının belirlenmesi talep edilir. Tespit davası açanın, kanunlarda belirtilen istisnai durumlar dışında, bu davayı açmakta hukuken korunmaya değer güncel bir yararı bulunmalıdır. Maddi vakıalar, tek başlarına tespit davasının konusunu oluşturamaz. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 106. maddesinde düzenlenen tespit davasının özel bir şekli olan menfi tespit davası, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat davası olarak nitelendirilemez. Bu dava sonucunda, borçlunun borçlu olmadığının anlaşılması halinde borçlu olunmayan kısım belirtilmek suretiyle olumsuz tespit hükmü kurulmaktadır. Menfi tespit davasının istirdat davasına dönüştüğü hâllerde dahi olumsuz tespit hükmü kurulması gerekmektedir....
Nolu dosya ile şikayette bulunulmuş olup, soruşturmanın devam ettiğini, müvekkili şirketin davalıya borcu olmayıp, Yargıtay kararlarına göre de menfi tespit davasının da kabulünün gerektiğini belirterek 50.182,08 TL borçlu olmadıklarının tespitine, menfi tespit davasının kabulüne, ihtiyati tedbir kararı verilmesine, haksız ve kötü niyetli takip nedeniyle %20'sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. B-) Cevap ve Karşı Talepler : Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; icra takip dosyası itibariyle Halk Bankasına ait çekin keşidecisinin FSP Ltd....
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkil bankanın Sefaköy şubesi kredi borçlusu davacı müşterek borçlu müteselsil kefil ... aleyhine tarafımızdan başlatılan ilamsız takibe davacı borçlu tarafindan menfi tespit davast açıldığını, borçlunun itirazlarının haksız, yersiz ve yasal dayanaktan yoksun olduğunu, bankadan kullandırılan kredi borcu ticari nitelikte olduğu HMK 1.maddesi yollaması 6102 sayılı T.K. 3-4 maddeleri gereğince her iki tarafin tacir olduğunu ve yapılan sözleşmenin ticari kredi sözleşmesi niteliğinde olduğunu, borcu olmadığı yönündeki iddiaların mesnetsiz olduğunu, hesabın 04.05.1999 tarihli hesap kat ihtarnamesi ile ... 7.Noterliğince kat edilerek sözleşmede belirtilen adreslere tebliğ edildiğini, hesap kat ihtarı ekindeki hesap özetinin de İİK 68. madde gereği yasal süresi içinde itiraz edilmediğinden kesinleştiğini, 19/03/2001 tarihli belge beyanlarında borcunu ikrar etmekle 1999 depremi ve mali kriz, nedeniyle borçlarını ödeyemediklerini beyan ettiğini, müvekkil bankaya...
Dava, menfi tespit ve istirdat istemine ilişkin olup, davacıların kendi yerleşim yerleri olan Adana'da dava açtıkları anlaşılmaktadır. İİK'nın 72/son maddesine göre menfi tespit veya istirdat davasında yetkili mahkeme, takibin yapıldığı yer mahkemesi veya davalının yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesi olup, HMK'nın 6. Maddesine göre de yetkili mahkeme davalının yerleşim yeri mahkemesidir. Davalı bankanın merkezi İstanbul olup, icra takibinin de İstanbul'da yapıldığı, gerek İİK'nın 72/son gerekse HMK'nın 6.maddesine göre Adana mahkemelerinin yetkili olmadığı anlaşıldığından, davacılar vekilinin istinaf sebebi yerinde görülmemiştir. Yukarıda belirtilen sebeplerle İlk Derece Mahkemesi'nce verilen yetkisizlik kararının usul ve yasaya uygun olduğu, davacılar vekilinin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşıldığından, davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....