Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Daha önce yapılan kadastro tespitleri sırasında fiili kullanıcı tespiti yapılan taşınmazlarda güncelleme çalışmaları sırasında değişiklik yapılabilmesi için sonraki zilyetlerin, bu zilyetliklerini tapu kaydında yazılı fiili kullanıcıdan yasal bir yolla (akdi ya da irsi) devraldıklarını kanıtlamaları zorunludur. Somut olayda, 1983 yılında yapılan kadastro sonucu çekişmeli taşınmaz, fiili kullanıcısının .... olduğu şerhi ile tespit edilmiş ve tespitin 19.07.1983 tarihinde kesinleşmesi ile tapuya tescil edilmiştir. 2009 yılında yapılan kullanıcı güncelleme çalışması sonucunda ise kullanıcı Selahattin Yalçın'ın öldüğü ve mirasçılarının kullanıcı olduğu yani kullanıcının değişmediği belirlenmiştir. Davacı ... çekişmeli taşınmazın fiili kullanımını 1993 yılında satın aldığını ileri sürmüşse de 1983 yılından sonra lehine şerh verilen ....veya mirasçılarından devraldığı ve satıcısı olduğu söylenen...mirasçısı ....'...

    Tapu kaydının oluşmasından sonra tapu kaydının beyanlar hanesinde yazılı olmayan kullanıcı şerhinin verilmesi ya da mevcut şerhin değiştirilmesi istemli davalar, kayıt maliki ...ye ve varsa lehine kullanıcı şerhi bulunan kişilere karşı açılması gerektiği ve davacının, iddiasını ... ve varsa kullanıcı şerhi sahibine karşı kanıtlaması zorunlu olduğu için çekişmeli yargı işi olup tapu kaydında hak sahibinin değişmesi sonucunu doğurabileceğinden görevli genel mahkeme 6100 sayılı HMK'nın 2. maddesi uyarınca Asliye Hukuk Mahkemeleridir. Gerek dosyadaki bilgi ve belgeler, gerekse de davacının talebi birlikte değerlendirildiğinde, davanın 3402 sayılı Yasa'nın Ek-4 maddesi gereğince yapılan kullanım kadastrosu çalışmaları sonucunda 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi uyarınca ... adına orman sınırları dışına çıkarılmış taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesinde davacı adına zilyetlik şerhi verilmesi istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır....

      Mahallesi çalışma alanında bulunan 491 ada 13 parsel sayılı 207,93 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı ve 11 yıldan beri ...'in kullanımında olduğu şerhi verilerek Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ... 491 ada 13 parsel sayılı taşınmazın kendi kullanımında olduğu ve bu taşınmaza komşu 491 ada 6 parsel sayılı taşınmazın bir bölümünün kendi kullanımında olan 491 ada 13 parselin devamı niteliğinde bulunduğu iddiasına, davacılar ...... ve ... ise; fiilen kullandıkları ve ... adına kullanıcı şerhi bulunan 491 ada 15 parsel sayılı taşınmazla yol arasındaki bağlantının 491 ada 6 parsel içinde gösterildiği ve bu bölümün zeminde yol olarak kullanıldığı iddiasına dayanarak ayrı ayrı dava açmışlardır. Mahkemece dava dosyaları birleştirilerek yapılan yargılama sonunda davacılar ... ve ...'nun açmış olduğu davanın kısmen kabulüne, çekişmeli 491 ada 6 nolu parselin bilirkişi .......'...

        taşınmaz hakkında 229 ada 1 parsel sayısıyla nitelik ve kullanıcı bölümü açık bırakılarak kullanım kadastro tutanağı düzenlenmesi nedeniyle anılan parselin fiilî kullanıcısı veya kullanıcıları varsa bu kişi veya kişiler lehine beyanlar hanesine kullanım şerhi verilerek keşifte belirlenen niteliğiyle tapuya tesciline karar verilmelidir....

          Bu nedenlerle, idarece kullanım kadastrosu yapılması planlanmayan ve henüz kullanım kadastrosu çalışmalarına başlanmayan 2/B parselleri hakkında, fiilî kullanım durumuna göre parsel ihdas edilerek Hazine adına tescili ve tapu kaydına kullanıcı ya da muhdesat şerhi verilmesi istemiyle dava açılması mümkün bulunmamaktadır. Somut olaya gelince, davacı, ... köyü sınırları içinde bulunan 101 ada 292 parsel sayılı taşınmazın kendi adına tespit ve tescil gördüğünü, bu taşınmazın doğusunda kalan bir kısım taşınmazın orman kadastro komisyonu tarafından yapılan 2/B madde çalışmalarında kapsama alınmayarak 101 ada 887 parsel sayılı orman parseli içinde bırakıldığını; anılan yerin uzun yıllardır kendisi tarafından kullanıldığını iddia ederek, söz konusu taşınmaz bölümlerinin Hazine adına tescili ve kendi adına kullanıcı şerhi verilmesi istemiyle dava açmıştır....

            Ancak, mahkemece görevsizlik kararı verilmesine ve kullanım kadastro tespitinin kullanıcı belirlemesi yönünden herhangi bir dava olmadığı kabul edilmesine rağmen hüküm fıkrasında, görevsizlik kararı dışında, kullanıcı belirlemesine ilişkin bir dava varmış gibi ve özellikle davacı ... ve beyanlar hanesinde lehine kullanıcı şerhi bulunan davalı ... arasında kullanım şerhi yönünden de kesin hüküm oluşturacak şekilde “kullanım kadastrosuna ilişkin davasının reddine” ve tespit gibi tescil şeklinde taraflar arasında kullanıcı şerhi yönünden de kesin hüküm oluşturacak şekilde hüküm tesis edilmesi doğru değil ise de bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu nedenle, hüküm fıkrasının bir ve ikinci bentlerinde yer alan “1) Davacının kullanım kadastrosuna ilişkin davasının reddine, 2) Dava konusu ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, ......

              Davalı hazine vekili, 2B’ye ilişkin işlemin idarenin görevinde olduğunu, kadastro mahkemesindeki dosyada davacının taraf olmadığını, dolayısıyla kesin hüküm olmayacağını, davaya konu taşınmazın dosya içerisinde bulunan bilirkişi raporlarına göre sarı alanda kaldığını, davacının 2B şerhi için hukuki yararı bulunmadığını, taşınmazın aynına ilişkin bir dava olmadığından nispi harç yatırılamayacağını, hazine yasal hasım olduğundan aleyhine yargılama giderine hükmedilemeyeceğini belirterek istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Dava, davaya konu taşınmaza 2B şerhi verilmesi istemine ilişkindir....

              ve orman ile alakalı yer olmaması sebebiyle bu taşınmaz yerinin 50 nolu orman kadastro komisyonu tarafından 8.723 m2 nin 2B kapsamına alınmış olup, bu yerin 329 ada 352 nolu parsel olup, bunun bitişiği olan taşınmazın tahmini 10 dünüm olan yerinin de 2B kapsamına alınması için bu davayı açtığını, bu nedenle bu yerinin de 2B kapsamına alınarak yapılmış olan yanlışlığın giderilmesini talep ve dava etmiş, dosya mahkememizin 2020/74 numarasına kaydı yapılmıştır....

              Dava konusu 3960,00 m² yüzölçümündeki 634 parsel sayılı taşınmazın tapu kütüğünün beyanlar hanesinde “... oğlu ... ” şeklinde kullanım şerhi bulunmaktadır. Davacı vekili ise, 634 sayılı taşınmazın 394,43 m² yüzölçümündeki bölümünün müvekkilinin kullanımında bulunduğuna dair tapu kütüğünün beyanlar hanesine şerh verilmesi isteğinde bulunmuştur. Mahkemece, talebin idari yargının görev alanına girdiği gerekçesiyle davanın görev nedeniyle reddine karar verilmiştir. Ancak, mahkemece verilen karar usûl ve kanuna aykırıdır. Şöyle ki; somut dava idari bir tasarrufa karşı açılmamıştır. Taşınmazın beyanlar hanesinde hali hazırda kullanıcı şerhi bulunmaktadır. Tapu kütüğünün beyanlar hanesindeki mevcut kullanıcı şerhinin tamamen veya kısmen değiştirilmesi istemlerine yönelik açılan davalar adli yargının görevi içindedir....

                Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi kapsamında kalan taşınmazın tapu kütüğünün beyanlar hanesine kullanıcı şerhi verilmesi istemine ilişkindir. Dava konusu 3960,00 m² yüzölçümündeki 634 parsel sayılı taşınmazın tapu kütüğünün beyanlar hanesinde “Şagili Mahmut oğlu Mahmut Döşerdir” şeklinde kullanım şerhi bulunmaktadır. Davacı vekili ise, 634 sayılı taşınmazın 120,00 m² yüzölçümündeki bölümünün müvekkilinin kullanımında bulunduğuna dair tapu kütüğünün beyanlar hanesine şerh verilmesi isteğinde bulunmuştur. Mahkemece, talebin idarî yargının görev alanına girdiği gerekçesiyle davanın görev nedeniyle reddine karar verilmiştir. Ancak, mahkemece verilen karar usul ve kanuna aykırıdır. Şöyle ki; somut dava, idarî bir tasarrufa karşı açılmamıştır. Taşınmazın beyanlar hanesinde hali hazırda kullanıcı şerhi bulunmaktadır....

                  UYAP Entegrasyonu