Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ve orman ile alakalı yer olmaması sebebiyle bu taşınmaz yerinin 50 nolu orman kadastro komisyonu tarafından 8.723 m2 nin 2B kapsamına alınmış olup, bu yerin 329 ada 352 nolu parsel olup, bunun bitişiği olan taşınmazın tahmini 10 dünüm olan yerinin de 2B kapsamına alınması için bu davayı açtığını, bu nedenle bu yerinin de 2B kapsamına alınarak yapılmış olan yanlışlığın giderilmesini talep ve dava etmiş, dosya mahkememizin 2020/74 numarasına kaydı yapılmıştır....

Mahkemece, çekişmeli parselin yenileme kadastrosunun yapıldığı, bu çalışmanın teknik çalışmalar ile sınırlı olduğu, yenileme kadastrosu nedeniyle tapu siciline geçmiş ya da geçmemiş mülkiyete ilişkin hakların inceleme konusu yapılamayacağı, yenilemede ilk kadastroda belirlenen sınırlara uyulacağı, gerekçesiyle davanın reddine, dava konusu... köyü 27888 ada 6 sayılı parselin 2169,02 m² olarak tapu kütüğüne aktarılmasına, sınırların ve yüzölçümünün düzeltilmesine karar verilmiş, hüküm Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmekle Dairece “davanın hem uygulama kadastrosuna itiraz hem de tapu iptali ve tescil niteliğine olduğu” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemenin kararında direnmesi üzerine direnme kararı Yargıtay Hukuk Genel Kurulu tarafından kaldırılmıştır....

    Mahkemece davanın kısmen kabulü ile 18.04.2007 tarihli fen bilirkişi rapor ve krokisinde 28/A, 32/A, 97/A ile gösterilen kısımlar ile 73 sayılı parselin orman niteliği ile Hazine adına, 28/2B1, 28/2B2, 32/2B, 97/2B ile gösterilen kısımların tarım arazisi niteliği ile Hazine adına, 28/B ile gösterilen kısmın davalı ... adına bahçe niteliği ile, 32/B ile gösterilen kısmın davalı ... adına elmalık niteliği ile, 97/B ile gösterilen kısmın davalı ... adına ev ahır ve tarla niteliği ile tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Hazine tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kadastro tespitine itiraz niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde 1971 yılında orman kadastrosu yapılmış, 04.11.1973 tarihinde kesinleşmiştir....

      itiraz davalarında husumetten ret kararının kanunda belirlenen duruşma yapılmadan karar verilebilecek hallerden olmadığı, öte yandan davanın, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosuna itiraz niteliğinde olduğu, bu tür davalarda husumetin, itiraz edenin taşınmazları aleyhine yapılan tespit sonucunda, yüzölçümü artan ya da lehine ortak sınır değiştirilen taşınmazların maliklerine yöneltilmesi gerektiği, ancak; uygulama kadastrosu sonucunda lehine sınır değişikliği yapılan veya yüzölçümü artan taşınmaz veya taşınmazların bulunmaması halinde ise Kadastro Müdürlüğüne husumet yöneltilerek de dava açılabileceği, bu hususun aydınlığa kavuşturulabilmesi için de öncelikle mahallinde keşif ve uygulama yapılarak davacıya ait taşınmazın yüzölçümünde oluşan azalmanın hangi nedenden kaynaklandığının uzman fen bilirkişi raporuyla yöntemince saptanması gerektiği belirtilerek, Mahkemece öncelikle yukarıda değinildiği üzere taraflar usulünce davet edilerek kanunda...

        Dava dilekçesindeki ve yargılama sırasındaki anlatımlardan davacının isteminin, kullanım kadastrosu sonucunda çekişmeli taşınmazda kullanıcı şerhi verilen kişinin esasen kendi olmasına rağmen kendisi ile aynı isimde olan kardeşi T1'ın kullanımında olduğunun şerh edildiğinin ileri sürülmesine göre dava, kullanım kadastrosuna itiraz davası olduğu anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, uyuşmazlık kullanım kadastrosuna itiraz istemine ilişkin olması ve davanın da askı ilan süresinden sonra açılmasına göre, mahkemece görevsizlik kararı ile dosyanın Asliye Hukuk Mahkemesi'ne gönderilmesi gerekirken, uyuşmazlığın nitelendirilmesinde hataya düşülerek, davanın esası hakkında karar verilmesi isabetsiz olup 6100 sayılı HMK’nın 353/1- a-3.maddesi gereği aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle, Davalı T2 ve T3 vekilinin istinaf başvurusunun esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin 6100 sayılı HMK’nın 353/1- a-3.maddesi gereği KABULÜNE, Ordu 2....

        Her ne kadar Yüksek Mahkemenin önceki içtihatları aksi yönde olsa da, son dönem içtihatlarında bu konuda değişikliğe gidilmiş ve her bir hissedarın tek başına uygulama kadastrosuna itiraz davasını açabileceği kabul edilmiştir. (Emsal nitelikte Yargıtay 8.HD'nin 30.09.2021 tarih ve 2021/11609 Esas, 2021/9846 Karar sayılı kararı) Dolayısıyla, uygulama kadastrosuna itiraz davalarının tüm hissedarlar tarafından birlikte açılmasına gerek bulunmayıp, hissedarlardan biri yada bir kaçının da tek başına iş bu davayı açması mümkündür. Hal böyle olunca, Yerel Mahkemenin uygulama kadastrosuna itiraz davasının aktif dava ehliyeti yokluğu nedeniyle usulden reddine ilişkin kararı hukuka aykırı bulunmaktadır....

        Dava, uygulama kadastrosuna itiraz davası niteliğinde olup, çekişmeli (eski 1561) 265 ada 32 ve (eski 1562) 265 ada 33 parsel sayılı taşınmazlar 184 parsel sayılı taşınmazdan ifrazen oluşmuştur....

          Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 6 aylık süre içinde açılan orman kadastrosu ve 2/B madde çalışmalarına itiraz niteliğindedir. Yörede 1944 yılında yapılan orman kadastrosu ile 25/09/2009 tarihinde ilân edilen 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanunla değişik 2B madde ve sınırlaması yapılmamış ormanların kadastro çalışması, 1953 yılında genel arazi kadastrosu bulunmaktadır....

            Hal böyle olunca; Mahkemece orman kadastrosuna itiraz davası, tescil davasından ayrılıp, orman kadastrosuna itiraz davası yönünden görevsizliğe karar verilerek, tescil davası elde tutulup orman kadastrosuna itiraz davasının sonuçlanmasının beklenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken bu yönler gözetilmeksizin, işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları nedenle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacıya iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.11.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Taksirle yaralama Hüküm : TCK'nın 89/1-2b, 4, 22/3, 62/1, 51/1....

                UYAP Entegrasyonu