Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dolayısıyla bu tür bir dava, taşınmazların mülkiyetlerinin yitirilmesine ilişkin iptal ve tescil davasının kesinleştiği tarihten sonra açılabileceğinden, mülkiyetin kaybedildiği tarih itibariyle de taşınmazların değerinin tespit edilmesi gerektiği kuşkusuzdur. Zararın meydana geldiği tarihe göre, tapusu iptal edilen gayrimenkulün niteliği ve değeri belirlenmelidir.Taşınmazın niteliği arazi ise gelir metodu yöntemiyle değerlendirme yapılarak gerçek değer belirlenmelidir. Dava konusu taşınmazda 1 ve 2 nolu bağımsız bölümlerin birbiri yerine yanlış tescil edildiği ve sonradan bu yanlışlığın Yalova 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin kesinleşen 2016/68 Esas 2016/619 Karar sayılı kararıyla düzeltilerek 6 m2 yönünden davacının zararının oluştuğu iddia edilmektedir. Dayanak mahkeme kararı dosya içinde olmakla birlikte, raporların denetlenebilmesi için dosya fiziken mevcut değildir....

ve Karayolları Genel Müdürlüğü olması nedeni ile 3533 sayılı Kanunun 5. maddesi gereğince iki kamu kuruluşu arasındaki davanın hakem tarafından görülmesi gerektiği, ... ... Adliyesinde 19.Asliye Hukuk Mahkemesi Hâkiminin Hakem sıfatı ile görevli olduğu açıklanarak, mahkemenin görevsizliğine ve dosyanın hakeme gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kesinleşen ... sınırı içinde kalan tapu kaydının iptali ve tescil istemine ilişkindir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sonucu... Köyü çalışma alanında bulunan 1167 parsel sayılı 23700 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz 790, 791 ve 792 parsel sayılı taşınmazlara uygulanan vergi kaydı miktar fazlası olması nedeniyle tarla vasfı ile ... adına tespit ve tescil edilmiştir, Davacı ... ve ..., kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmıştır. Yargılama sırasında ... ve diğerleri, aynı iddiaya dayanarak davaya katılmıştır....

      Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 25.10.2003 tarihinde ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 6831 sayılı Yasanın 2/B madde uygulaması bulunmaktadır. Dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalıp nitelik kaybı nedeniyle Hazine adına orman rejimi dışına çıkartılan taşınmazın tapu kaydının iptali ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 2003 yılında 6831 sayılı Yasa hükümlerine göre yapılan ve kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulamasında dava konusu taşınmaz 2/B madde uygulaması sonucu Hazine adına orman rejimi dışına çıkartılmış, 1963 yılında yapılan arazi kadastrosunda ise kişiler adlarına özel mülk olarak tespit ve yolsuz olarak tescil edilmiştir....

        Dava konusu taşınmazın bulunduğu yörede 1939 yılında 3116 Sayılı Yasaya göre yapılan orman tahdidi ve 05/06/1988 tarihinde ilan edilerek kesinleşen aplikasyon ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır. Çekişmeli 299 sayılı parsel, ... Köyünde 1968 yılında yapılan tapulama sırasında, tarla niteliği ile ,gerçek kişi adına tespit ve tescil edilmiştir....

          DELİLLER: Tapu kayıtları, imar uygulamaları, idare mahkemesi iptal kararları, kesif, bilirkişi raporu, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamı, GEREKÇE: HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Dava, TMK'nun 1007. maddesi uyarınca tazminat istemine ilişkindir. Tapu sicilinin tutulmasından devletin sorumluluğu 4721 sayılı TMK'nın "III. Tapu idareleri 2. Sorumluluk" başlığı altında 1007. maddede düzenlenmiştir. 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi " Tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur. Devlet, zararın doğmasında kusuru bulunan görevlilere rücu eder. Devletin sorumluluğuna ilişkin davalar, tapu sicilinin bulunduğu yer mahkemesinde görülür. " hükmünü taşımaktadır. Tapu sicili kayıtlarının gerçek hak ve hukuki duruma uygun tutulması gerekir....

            Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 2/B iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 1938 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra 28.08.1979 tarihinde ilanı yapılarak dava tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 2/B uygulaması vardır. Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA ve yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre belirlenen 450.00.- YTL. vekalet ücretinin davalı gerçek kişiden alınarak, davacı Hazineye verilmesine 11/07/2006 gününde oybirliği ile karar verildi....

              Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 66 sayılı parselin, 08.05.2009 tarihli fen bilirkişi rapor ve krokisinde E ile gösterilen 338.334 m2 lik bölümünün tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline, A-B-C ve D kısımları ile 129 sayılı parsele açılan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi, Hazine ve ...Köyü tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan taşınmazın mera ve tapu kaydının iptal ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1944 yılında 3116 Sayılı Yasa hükümlerine göre yapılan ve kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır....

                Yönetimi; 3977, 3959, 3973, 3953, 3950, 3951, 3944, 3942, 3938, 3900, 3913, 3897 ve 3910 parsel sayılı taşınmazların kesinleşen orman tahdit haritası içinde kaldıklarından tapu kayıtlarının iptal edilerek orman niteliği ile Hazine adına tapuya tescillerine, davalıların elatmalarının önlenmesine, 3900 ve 3910 parsellerin beyanlar hanesinde bulunan ipotek ve haciz şerhlerinin silinmesi istemiyle her bir parsel hakkında ayrı dava açmıştır. Mahkemece dava dosyaları birleştirildikten sonra davaların kabulüne dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptal edilerek orman niteliği ile Hazine adına tapuya tescillerine, davalıların elatmalarının önlenmesine karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi, davalılardan ..., ..., ..., ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kesinleşen tahdit içinde kalan taşınmazın tapu kaydının iptali, tescil, elatmanın önlenmesi ve beyanlar hanesindeki şerhlerin silinmesi istemidir....

                  HMK'nun 26. maddesi gereğince (eski HYUY'nın 72.md) “Hakim tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez.” hükmü gereğince ve dava dilekçesindeki talep, kesinleşen tahdit içindeki taşınmaz bölümünün tapu kaydının iptali ve tescile ilişkin olduğundan ve dava edilen kısmın dava dilekçesine ekli krokide de gösterilerek, kısmen tapu iptal ve tescil istenildiğinden, mahkemece yapılacak iş kesinleşmiş tahdit içinde kalan kısmın, talep sonucunu aşmayacak şekilde tapu kaydının iptali ile orman niteliği ile tesciline karar vermekten ibarettir. Bu nedenle; yapılan keşif sonucu orman ve fen bilirkişilerce düzenlenen krokilerde davalı taşınmazın (A2) ile gösterilen 242,17 m2'lik kısmının kesinleşen tahdit içinde kaldığı anlaşıldığından, bu kısma yönelik davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır....

                    UYAP Entegrasyonu