Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ne var ki Mahkemece, verilen kararın hüküm fıkrasında, davacıların alacak talebi hakkında hüküm kurulmadığı gibi, hükmün gerekçesi incelendiğinde, davacının tapu iptal ve tescil talebine ilişkin olarak gerekçe gösterildiği halde, alacak istemine ilişkin herhangi bir gerekçeye yer verilmediği anlaşılmaktadır. Bu durum karşısında, mahkemece davacı tarafın bedel talebi yönünden olumlu veya olumsuz bir değerlendirme yapılmaması da isabetsizdir....

    Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi uyarınca tazminat istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 2. 4721 sayılı Kanun’un “Sorumluluk” başlıklı 1007 nci maddesinin birinci fıkrası şöyledir: “Tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur.” 2....

      İNCELEME VE GEREKÇE Dava, İİK'nın 33/a.2 maddesine göre açılmış, zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verilen alacağın zamanaşımına uğramadığının tespiti ve terditli talep olarak davalının takip konusu bonolar nedeniyle genel hükümler uyarınca sebepsiz zenginleştiği iddiasına dayalı olarak alacak istemine ilişkindir. İlk derce mahkemesince terditli taleplerden ilki olan İİK'nın 33/a-2 maddesi kapsamında alacağın zamanaşımına uğramadığının tespiti isteminin reddine, diğer terditli talebin ise eski 6762 sy TTK'nın 644 ve yeni 6102 sy TTK'nın 732 maddesi uyarınca sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak istemine ilişkin olup, davacının dava konusu bonolarda lehtar olmakla, sadece temel ilişkiye dayanabileceği, sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanamayacağı gerekçesiyle, bu yöndeki terditli talebinin de reddine karar verilmiş, bu karara karşı, davacı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur....

        İNCELEME VE GEREKÇE Dava, İİK'nın 33/a.2 maddesine göre açılmış, zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verilen alacağın zamanaşımına uğramadığının tespiti ve terditli talep olarak davalının takip konusu bonolar nedeniyle genel hükümler uyarınca sebepsiz zenginleştiği iddiasına dayalı olarak alacak istemine ilişkindir. İlk derce mahkemesince terditli taleplerden ilki olan İİK'nın 33/a-2 maddesi kapsamında alacağın zamanaşımına uğramadığının tespiti isteminin reddine, diğer terditli talebin ise eski 6762 sy TTK'nın 644 ve yeni 6102 sy TTK'nın 732 maddesi uyarınca sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak istemine ilişkin olup, davacının dava konusu bonolarda lehtar olmakla, sadece temel ilişkiye dayanabileceği, sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanamayacağı gerekçesiyle, bu yöndeki terditli talebinin de reddine karar verilmiş, bu karara karşı, davacı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur....

        Bu durumda eldeki davada, 2 ayrı davanın (askı ilan süresinde genel mahkemede açılan 22/2- a uygulamasına itiraz ve mülkiyet iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil davası) bulunduğu anlaşılmaktadır. Davacı tarafa ait taşınmazların (125 ada 38 ve 40 parsel sayılı taşınmazların) tapuya ilk tesciline ilişkin tapulama evrakı, tapu kütüğü, vs. getirtilmediği gibi davacının terditli olarak açtığı davada ikinci talebi olarak mülkiyet iddiasında bulunarak tapu iptali ve tescil istemi bulunmasına rağmen, mülkiyet hakkının ihlal edildiği iddiası nedeniyle davacının mülkiyete ilişkin tapu iptali ve tescil talebi/davası yönünden de karar yerinde olumlu-olumsuz hüküm kurulması gerekirken bu husus gözden kaçırılmıştır....

        Mahallesi Havaalanı Çevresi 26 numaralı düzenleme sahasına dahil edildiği, dava konusu taşınmazın imar nedeniyle 308 ve 309 parsel sayılı taşınmazlara ayrıldığı, 308 parsel sayılı taşnmazın imar uygulamasına alındığı, şuyulandırma cetvelleri incelendiğinde, önceki malik ...’ın 319.55 m2’lik yerinin imar uygulamasına alındığı, 124.36 m2’lik alanın düzenleme ortaklık payı olarak kesildiği, bakiye 195.19 m2’lik kısmının, 174.52 m2’lik kısmının 4741 ada 2 parsel sayılı taşınmazdan, 20.67 m2’lik kısmının ise 4742 ada 3 parsel sayılı taşınmazdan verildiği görülmüştür. İmar uygulaması oluşan tapuların incelenmesinde ise; davacı ...’in 4741 ada 2 parsel sayılı taşınmazda 10.03 m2’lik, 4741 ada 3 parsel sayılı taşınmazda ise 1.19 m2’lik hissesi bulunduğu tespit edilmiştir....

          ın satın almak suretiyle edindiği, ancak taşınmazın bulunduğu yerde 1980 yılında yapılan tapulama çalışmalarında, davacılar murisine ait tapu, hiçbir parsele revizyon görmeyerek, kayıt kapsamındaki alanın 229 parsel olarak, makilik vasfı ile Hazine adına 9.298.589 m2 yüzölçümü ile tespit gördüğü ve bu taşınmazla ilgili olarak davacılar murisi ...'ın da davacı olarak yer aldığı, ......

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki TMK'nın 1007. maddesi gereğince tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacılar vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, TMK'nın 1007. maddesi gereğince tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, bozma kararına uyularak davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki bilgi ve belgelerin tetkikinde; dava konusu ... İli, ... İlçesi,......

              İlk derece mahkemesinin 05/10/2022 tarihli ara kararı ile, davacının ihtiyati haciz talebinin kabulüne, dava konusu Bodrum İlçesi, Yeniköy Mahallesi, 1080 Ada 1 parsel, 33 nolu taşınmazın üzerine teminatsız olarak ihtiyati haciz konulmasına karar verilmiştir. Ara karara davalı T3 vekili tarafından itiraz edilmiştir. İtiraz, 27/10/2022 tarihli duruşmada incelenmiş ve reddedilmiştir. Redde ilişkin 27/10/2022 (23/11/2022) tarihli gerekçeli ara karar yazılmıştır. Ara kararın gerekçesinde de asıl talebin İİK 277 vd. maddeleri uyarınca tasarrufun iptali, terditli talebin TBK 19. maddesine dayalı iptal talebi olduğu kabul edilmiştir. İzmir 12. Hukuk Dairesince istinafa konu kararın, ara karar olduğu gözetilerek görevsizlikle dosyanın 5. Hukuk Dairesine gönderilmesine karar verilmiş ise de, 5....

              Acı ve elemin manevi zarar olarak nitelendirilmesi sonucu, tüzel kişileri ve bilinçsizleri; öte yandan, acılarını içinde gizleyenleri tazminat haklarından yoksun bırakmamak için yasalar manevi tazminat verilebilecek olguları sınırlamıştır....

                UYAP Entegrasyonu